Birine aşık olduğumuzda pek çok farklı duyguyu da beraberinde hissederiz. Kıskançlık, sevinç, üzüntü… Duygu yoğunluğumuz o kadar fazladır ki, hemen aşık olduğumuz kişiyle ilgili hayaller kurmaya başlarız. Bu istemsizce gerçekleşir, onunla evleneceğimiz, aynı evi paylaşacağımızı, birlikte yemek hazırlayıp, tatile çıkacağımızı düşleriz. Ancak hayatımızdaki kişi iyi bir sevgili olsa da iyi bir eş olamayabilir. Çünkü yıllar içerisinde insanların hem kendiyle hem de ilişkileri ile ilgili beklentileri değişir.
Birkaç yıl önce tanışıp dolu dizgin bir aşk yaşadığınız kişinin o zamanki düşünceleri ile şimdiki düşünceleri aynı olmayabilir. Gelecek planlarınız birbirinizden daha farklı olabilir. Bazıları “Evlenmeyeceksek neden birlikte olalım, bu bir zaman kaybı” diye düşünebilir. Ancak hayatımızın geri kalanında birlikte yaşamaya değer olan kişiyi bulmak için bu ilişkileri yaşamamız gerekiyor. Yine de eğer bir ilişkide sıkıştıysanız ne ayrılabiliyor ne de gelecek planı yapabiliyorsanız yazı tam size göre. İşte birlikte olduğunuz kişinin evleneceğiniz kişi olmadığının 6 işareti...
İlişkinin başlarındayken hayata aynı perspektiften bakıyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. Ancak zaman geçtikçe Her ve ikiniz de olgunlaştıkça hem hayattan hem birbirinizden hem de ilişkinizden beklentileriniz değişebilir. Tabii ki sağlıklı bir ilişki de gelecek planları birbirine paralel olmalı. Aranızdaki sevgi güçlü ise gelecek planlarınıza birbirinizi de dahil etmeniz kaçınılmaz. Fakat zaman geçtikçe birbirinizden uzaklaştığınızı ve hayatlarınızın farklı yönlere gittiğini düşünüyorsunuz dahası gelecek planlarınıza birbirinizi dahil etmiyorsanız, büyük bir ihtimalle ne yazık ki ilişkiniz mutlu bir sonla bitmeyecek. Üzgünüz, evleneceğiniz kişi o değil…
Eğer ilişkiniz içerisinde mutlu değilseniz, sevginizin azaldığını hissediyorsanız yalnızca karşı taraf devam etmek istiyor diye devam etmemelisiniz. Bu durumu nişanlıyken bile yaşayabilirsiniz. Çoğu kişi nişanlıyken böyle bir dönemden geçtiğinde bunu evlilik stresi ile karıştırabilir. Ancak evlilik için strese girmek zaten duygularınızdan yeterince emin olmadığınızı göstermiyor mu? Kendinizi mutlu hissetseydiniz evleneceğiniz için heyecanlı olmanız gerekmez miydi?
Bir ilişkinin temel taşlarının başında güven geliyor. İlişkinizde güven eksikliği varsa, evlilik kararı vermemeniz gerekir. Çünkü güven problemi hafife alınacak ya da görmezden gelinecek bir şey değildir, bu ciddi bir sorundur. Güven problemi olduğunda ilişkiniz asla beklediğiniz ya da istediğiniz şekilde gitmez. Her adımda bir tartışma ile karşılabilirsiniz. Bir noktada ise ilişkinin sona ermesi gerekecek. Günün sonunda eve gelip gelmeyeceklerini merak ettiğiniz biriyle yaşlanmadan önce iyi düşünmelisiniz.
İlişkilerde tartışmalar yaşanabilir elbette. Ancak bu tartışmalar günlük bir rutine dönüştüyse aslında bu sizin partnerinizle anlaşamadığınızı gösterir. Birbirinizle uyuşuyor gibi gözükseniz de ya da öyle düşünseniz de bu kadar fazla tartıştığınıza göre aslında anlaşamıyorsunuz. İletişim kuramadığınız bir ilişki ise çok uzun vadeli olmamalı. Yani evleneceğiniz kişi şu an birlikte olduğunuz kişi olmayabilir.
Bir ilişki iki tarafın belirli fedakarlıklarıyla yürür. Herkes birbirinin her davranışı sevmek zorunda değil, bu gayet normal. Ancak partneriniz çok rahatsız olduğunuz ve onu uyardığınız bir davranışı yapmaya devam ediyorsa bu durum size saygısı olmadığını gösterir. Onun yaptığı hatalara kılıf bulmaktan vazgeçmelisiniz, çünkü aslında çok daha iyisini hak ediyorsunuz.
İlişkinin fedakarlıklar yürüyeceğinden bahsettik. Bu durum tek taraflı bir hal aldığında, yani ilişkinizi yürütmek için her şeyi siz yaptığınızda kullanılıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Hayatınız boyunca bir şeyleri tek taraflı üstlenmeye devam edemezsiniz. Bu nedenle ciddi bir adım atmadan önce iyice düşünmelisiniz.