Balkon cam işiyle uğraşan inşaat mühendisi, evinin balkon camını yaptırmak isteyen evli ve bir çocuk annesi genç kadınla gönül ilişkisi yaşamaya başladı. Diş teknisyeni olan ev sahibi adam, gece yarısı geldiği evin kapısının arkadan kilitli olduğunu görünce hayatının şokunu yaşadı. Kadının kapıyı açmasıyla içeriye giren diş teknisyeni kocası, eşini balkon camı işiyle uğraşan mühendisle bastı. Olay yerine çağrılan polis, konut dokunulmazlığına dair tutanak tuttu. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan mühendis, balkon camı ölçüsü alma maksadıyla eve geldiğini, kahve içtikleri sırada kadının kocasının eve geldiğini öne sürdü. Mahkeme, sanık mühendisin beraatine hükmetti.
Cumhuriyet Savcısı kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 18. Ceza Dairesi, “Konutun aile bireylerinden ya da birden fazla kişi tarafından birlikte kullanılması durumunda, birlikte oturanlardan birinin konuta girme konusunda geçerli rızasından söz edebilmek için bu kişinin rızasına dayanarak giren failin konutta oturan diğerlerinin haklarını ihlal etmemesi gerekir. Başka bir anlatımla, konutu birlikte kullananların failin konuta girmesine ilişkin rızasının geçerli olması için, rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik, hukuka uygun olması yanında eylemin konutu kullanan diğer kişilerin haklarını ihlal edici nitelikte olmaması gerekir. Bu açıklamalar ışığında, somut olayda, sanığın, katılanın eşi ile yaşadığı konutuna, katılanın eşinin rıza göstermesi üzerine girdiği, katılanın durumdan haberdar olmadığı ve evine anahtarla girmek istediği sırasında kapının içeriden zincirlenmiş ve sanığı evinde bulduğu, sanığın eve cam balkon ölçüsü almak için girdiğine ilişkin savunmasının suç saatinin gece sayılan zaman dilimi içinde olması nedeniyle hayatın olağan akışına aykırı olduğu bu halde, katılanın eşinin rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olmadığı, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır” ifadeleriyle mahkeme kararını bozdu.
Yeniden yapılan yargılamada Asliye Ceza Mahkemesi, ilk kararında direndi. “Rıza ile aile bireylerinin birinin haklı bir neden olmaksızın diğerine rıza gösterdiği, birinin konuta girmesine rıza göstermemesi halinde suç oluşmaz." Şeklindeki mahkemenin direnme kararını Cumhuriyet Savcısı yine temyiz etti. Bu kez dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine geldi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Genel Kurul, sevgilisinin evinde basın mühendisin ‘Konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan hapis cezası alması gerektiğine hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Binaenaleyh kocanın zımnî olan ademi rızasına karşı karının davetiyle gayri meşru münasebetlerde bulunmak maksadiyle meskene girmek, anın masuniyetini ihlâl suçunu teşkil edeceği ortadadır. Rıza açıklamaya ehil hak sahibinin gösterdiği rızanın, diğer hak sahipleri tarafından zımnen ya da açıkça kabul edilmeyeceği anlaşılıyor yahut varsayılan bir rızasızlık durumu söz konusu ise konut dokunulmazlığı suçu oluşacaktır. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; kocanın, sanığı daha önceden tanımadığına ve gece vakti işten eve geldiğinde sanığı eşiyle birlikte evinde görmesi üzerine polisi aradığına yönelik aşamalardaki istikrarlı beyanlarına karşın, katılanın eşi olan tanığın, gece vakti sayılan bir zaman diliminde sanığı eve almasına ilişkin tutarlı ve makul görülebilecek bir açıklama getirememiş oluşu ortadadır. Sanığın soruşturma aşamasında, tanığın komşusu olan bir şahsın evine yapılacak olan cam balkon sistemi için ölçü almak amacıyla uğradığını, katılan aniden eve gelince kendisini görmesi üzerine ‘Tanımadığım bir erkeğin benim evimde ne işi var?’ diyerek bağırıp çağırdığını ve polisi aradığını savunmasına rağmen, kovuşturma aşamasında daha önceden katılanla tanıştıklarını, talep üzerine balkon ölçüsü almak için katılanın evine gittiği şeklindeki çelişki gösteren savunmasına itibar edilemeyeceği ve gece vakti sayılan bir zaman diliminde, katılanın evde ve haberi olmadığı bir sırada katılanın eşi tanık ile sanığın kahve içmelerinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gözetildiğinde, sanığın, katılanın konutuna girmesi hususunda tanık eşinin göstermiş olduğu rızanın meşru bir amaca yönelik olmadığının, dolayısıyla geçerli veya varsayılan bir rızası bulunmadığından katılanın gece vakti konut dokunulmazlığının ihlal edildiğinin kabulü gerekmektedir.Bu itibarla Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı suçun unsurlarıyla oluştuğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
(İHA)