YURTHABER

İstanbul
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Şevket Eygi İle Bab-ı Ali Hatıraları

Başakşehirli’lere Bab-ı Ali hatıralarını anlatan gazeteci Şevket Eygi, “Benim gazeteciliğim Atlas Okyanusunu sandalla geçmeye benzemektedir”...

Şevket Eygi İle Bab-ı Ali Hatıraları

Başakşehirli’lere Bab-ı Ali hatıralarını anlatan gazeteci Şevket Eygi, “Benim gazeteciliğim Atlas Okyanusunu sandalla geçmeye benzemektedir” dedi.Yayın dünyasının yarım asırlık üstadı Şevket Eygi, Başakşehir Söyleşileri’nde vatandaşlarla buluştu.Moderatörlüğünü Demet Tezcan’ın yaptığı söyleşiye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve çok sayıda Başakşehirli katıldı.Bab-ı Ali hatıralarından önce aile hayatı ve Diyanet İşleri’nde memuriyetinden bahseden Eygi; ”Diyanet İşleri Bakanlığı o zamanlar bir köşeye atılmış, umursanmayan bir haldeydi. Ehl-i sünnet ve cemaat konusunda çok hassaslardı, en büyük özellikleri bunlardı. O zamanki müftülerin hepside medrese icazetine sahiptiler. Rejimin ağır baskısına rağmen dininden kimse taviz vermezdi” dedi.’30 BİN KİŞİYİ NAMAZDA TOPLADIM’“Benim gazeteciliğim Atlas Okyanusunu sandalla geçmeye benzemektedir” diyen Şevket Eygi gazetecilikle ilgili yaşadığı zorluklardan da bahsetti.Eygi, “Namaz büyük bir güçtür ve ancak ihlasla var olur. Resullah (S.A.V.) bile bir tek farz namazlarını tek başına kılmamıştır. Bende buna istinaden gazete köşemde bir yazı yazdım ve herkesin Cuma namazında toplanmasını istedim. O zaman 30 bin kişi Süleymaniye Cami’nde toplanmıştık. Daha sonra yaptığımız duyurularda da aynı sayılara ulaştık ve farklı illere de gittik.”“PARASIZ GAZETE ÇIKARTAMAZDIK”Şevket Eygi sözlerini şöyle sürdürdü, “Gazetecilik bir hizmettir fakat bunun yanında para da gerekmektedir. Ben aktif gazetecilik yıllarımda çok sıkıntılar çektim. Haysiyet ve şerefini ortaya koyarak bir iş yapmak istemiyorsan para bulmak da zorlaşır. Gazete çıkarmak için de para gerekmekteydi tabi. Tam mesleği bırakacakken rahmetli Erbakan sayesinde mesleğe geri dönmüştüm. Fakat 3 şartım vardı yazılardan telif almayacaktım, yazılarıma müdahale edilmeyecekti ve tek bir harf bile tashih olmayacaktı dedim ve kabul edildim. O zamanlar gazete çıkartmak özellikle teknik anlamda çok sıkıntılıydı. Fax yok, fotokopi yok, telekslerle ajanslara iş yapmaya çalışırdık. Şimdilerde öyle değil tirajlar yanlış rakamlarla sunulur halde. Necip Fazıl’ın çok sevdiğim bir lafı vardır; ”Bir gazetenin tirajı bayiden parayla alınmasıyla belirlenir.”Eygi, “Adnan Menderes’in ölümünden sonra bir yazı kaleme aldım ve bu da ilk hapishane tecrübemi yaşattı. O zamanlar sıkıyönetimde devam ediyordu hemen yakaladılar zaten. Tam 99 gün tutuklu kaldım. Daha sonraki yıllar yine yazdığım yazılardan dolayı 3 kere daha hapishaneye düştüm” diyerek yaşadığı sıkıntılı dönemleri anlattı.Program sonunda salonda bulunan lise öğrencileriyle sohbet eden Şevket Eygi’ye ve Demet Tezcan’a Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş tarafından çiçek takdim edildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler