Bu tepkilere cevap ise, programı düzenleyen Genç Memur Sen'in Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner'den geldi. Öner, CHP'lilerin tarihi gerçeklerin bilincinde olmadan Şevki Yılmaz'ı yargısız infaz etmeye çalıştıklarını, Yılmaz'ın avukatları tarafından gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını söyledi.
Manisa Memur-Sen İl Temsilciliği tarafından 30 Mart Pazartesi akşamı düzenlenen "Gelin Canlar Bir Olalım" başlıklı konferansa konuşmacı olarak katılan eski milletvekili, Yazar Şevki Yılmaz aleyhine bazı haber sitelerinde konferans içeriğinde olmayan ifadeler kullanıldığını ve CHP Manisa İl Gençlik Kolları tarafından hakaret içerikli eleştiriler yönetildiğini anlatan Genç Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner, sendika binasında Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu ve Memur Sen'e bağlı sendika başkanlarının da katıldığı basın açıklamasında konuştu.
Öner, "Eski milletvekili, Yazar Şevki Yılmaz, birkaç internet sitesi ve CHP Yönetimi tarafından haksız ve hukuk dışı yollarla, basın özgürlüğü ihlal edilerek yargısız infaz edilmek istenmektedir. Yapılan bu hukuksuz, mesnetsiz ve talihsiz haberler ve açıklama, Manisa CHP Yönetiminin ne kadar yanlış bir değerlendirme yaptığını gözler önüne sermiştir. Yapılan açıklamalar talihsiz olmuştur. Sayın Şevki Yılmaz tarafından Memur-Sen Manisa İl Temsilciliğimizce düzenlenen bu konferansta, tamamen birlik ve beraberlik mesajları verilmiş, emperyalist güçlerin tarihler boyunca sürekli olarak kardeşi kardeşe nasıl hasım yaptığını, günümüze kadar birçok badirelerin nasıl atlatıldığını, Müslüman coğrafyalarında birçok kirli oyunların nasıl oynandığını, Müslümanların kendi topraklarında nasıl zulümler gördüklerini ifade etmiştir.
Sayın Şevki Yılmaz, konuşmasında, Türkiye'nin kısa bir zamanda nereden nereye geldiğini vurgulamış, Türkiye'nin büyük hedeflerinin olduğunu, ümitsiz olunmaması gerektiğinin de altını çizmiştir. Memur-Sen olarak düzenlediğimiz bu konferansa katılan Sayın Şevki Yılmaz, bazı internet siteleri ve CHP Manisa İl Örgütü tarafından hakaret ve aşağılayıcı, tahkir edici beyanlarla sabote edilmiştir. Kendileri hakkında ve aleyhine ağza alınmayacak ‘Yobaz-Hain-Onursuz' gibi ağır hakaret içeren beyanlarda bulunmuşlardır. Bu açıklamalarla ilgili, Şevki Yılmaz Bey'in avukatları gerekli hukuki yollara başvuracak ve Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli şikayetleri yapacaklardır” dedi.
"CHP YÖNETİMİ TARİHİ GERÇEKLERİ GÖRMÜYOR"
CHP üyelerinin iddia ve beyanlarının hiçbir dayanağı olmadığını dile getiren Öner, "Sayın Yılmaz'ın konuşmasında başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere hiçbir devlet büyüğüne hakaret ihtiva eden bir açıklama ve beyan bulunmamaktadır. ‘Selanikli Dönmeler' ifadesinin gerçek izahını anlayamamış olan bu kişilerin hakaret ve tahkir edici davranışlarında bir art niyetin olduğu anlaşılmıştır. CHP Gençlik Kolları Başkanı olan Serdar Bozyaka ve arkadaşları, söz konusu konferanstaki konuşmaların muhteviyatını bilmeden, anlamadan peşin bir hükümle hareket etmiş; eski milletvekilimizin yaptığı bu konuşma hakkında, bu konuşmanın, ‘Vatan hainlerini ve onların torunlarına yakışır' bir konuşma olduğunu ifade etmiştir. Oysaki tarihi gerçekleri bilmeden ve anlamadan, konuşmanın mahiyeti hakkında yeteri kadar düşünmeden hareket eden bu kişinin, eski milletvekilimiz hakkında ağır hareket ihtiva eden beyanları kabul edilemez. CHP Yönetimi konferansta anlatılan tarihi gerçekleri görmekten ziyade, bu gerçeklerin üstünü örtme ve bunu kendisine siyasi malzeme yapma gayreti içine düşmüştür. Konferans'ta bahsedilen ‘Selanik Dönmeleri' ile ilgili eski milletvekilimizin herhangi bir kişi hakkında hiçbir isnadı olmamıştır. CHP Yönetimi, konuşmadaki tarihi gerçeklerin bilincinde değildir” diye konuştu.
"SELANİK DÖNMELERİ" İFADESİNİN İZAHINI YAPTI
Konuşmasının devamında Şevki Yılmaz'ın Konferansta anlattığı ve işaret ettiği ‘Selanik Dönmeleri'nin kim olduğunun izahını yapan Öner, "Muhalefetin palazlanmasını istemeyen İttihat ve Terakki'nin, II. Abdülhamit Han'a sadık olduğunu düşündüğü 1. Ordu'nun varlığına rağmen, Selanik'teki 3. Ordu'ya avcı taburlarını İstanbul'a, Meclis'i korumak için gönderilmesini sağlayarak, bir isyan ve sonrasında da padişahı tahttan indirilecek bir sürecin başlamasına neden olarak Sultan II. Abdülhamit Han'ın tahttan indirilmesinde hal kararını tebliğ edenler arasında hiçbir Türk'ün olmamasıdır. Nitekim, tarih sayfaları incelendiğinde, Yıldız Sarayı'na gönderilen heyetin oluşturulması tarzının, tarihimizin en yüz kızartıcı olaylarından biri olması, bütün Osmanlı Tebasını temsil etmesi gerektiği iddiası ile oluşturulan heyette Emanuel Karasu, Esat Toptani, Aram Efendi ve Arif Hikmet Paşa'nın olmasına dikkat çekilmiştir. Nitekim Sultan II. Abdülhamit Han, hal kararını tebliğe gelenlerin kimler olduğunu öğrenince, ‘Bir Türk padişahına, İslam Halifesine hal kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arap ve bir nankörden başkasını bulamadılar mı?' demiştir. Ayrıca, Tekin Alp sahte ismi ile Moiz Kohen isimli bir kişinin olduğu da bilinmektedir. Milletvekilimiz, bu hususa dikkat çekmiştir. Ancak, CHP Gençlik Kolları Başkanı sıfatı ile basın açıklaması yapan Serdar Bozyaka, açıkça basın yolu ile hakaret suçunu işlemiş, bu konferanstan kendilerine siyasi bir malzeme çıkarma gayreti içine girmiştir” ifadelerini kullandı.
"O DEĞERLENDİRME BEDİÜZZAMAN'IN"
Şevki Yılmaz'ın CHP'nin parti amblemindeki altı okla ilgili değerlendirmesinin ve yorumunun da bizzat kendisine ait bir değerlendirme olmadığını kaydeden Öner, "Bu değerlendirme Bediüzzaman'dan nakil olan bir değerlendirmedir” dedi.
CHP Yönetimi tarafından yapılan basın açıklaması ile Şevki Yılmaz'a basın yolu ile hakarette bulunulduğunu ve gerçek dışı beyanlarda bulunularak Yılmaz'ın manevi şahsiyetinin kamuoyu nezdinde tahkir edildiğini savunan Öner, şunları söyledi:
"Gelin Canlar Bir Olalım isimli konferansla ilgili birçok haber portalı konferansın mahiyetini açıklamış, yoğun bir ilginin olduğunu da belirtmiştir. Ancak, CHP Yönetimi bu yoğun ilgiden rahatsız olmuştur. Milletvekilimiz, daha önce Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği yapmış onurlu ve itibarlı bir insandır. Yapılan basın açıklaması ile Milletvekilimizin onursuzlaştırılması ve kamuoyu önünde küçük düşürülmesi amaçlanmıştır. Basın özgürlüğü sınırsız değildir. Haber verilirken veya eleştiri yapılırken kamu yararı, toplumsal ilgi ve güncellik olmalı, konu ile ifade arasında düşünsel bir bağ bulunmalı, öz ile biçim arasında bir denge sağlanmalıdır. Konu ile ilgisi olmayan yersiz ve gereksiz sözler ile küçültücü, incitici suçlayıcı ifadelerden kaçınılmalıdır. İlgili parti yetkilisi, Milletvekilimize basın yolu ile hakaret etmiş, küçük düşürücü ifadelerde bulunmuştur. Ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkede yaşayan her kesimin ortak değeridir. Hiçbir kurum ya da parti Atatürk üzerinden siyasi rant sağlama hakkına sahip değildir. Kendilerini bu talihsiz açıklamalarından dolayı daha insaflı olmaya ve tarihimiz ile yüzleşmeye davet ediyoruz.”
İHA