Şırnak'ın Cizre ilçesinde son zamanlarda el yapımı patlayıcılar, molotof ve taşlı saldırıların artması halkta huzursuzluk meydana getirdi. Bölgenin önemli kanaat önderlerinden Ömer Faruk Seyda, ilçede yaşananları büyük üzüntüyle izlediğini dile getirdi. Seyda, “Huzur ve güvenlik olması lazım ki güzel ortamlar olsun. Hayatımızı yaşarken, ahretimize zarar verecek şeylerden uzak durmamız lazım. Onlardan bir tanesi de etrafımıza zarar vermememizdir. İnsanların bizden müteessir olmaması lazım. Çevremizdekiler bizden zarar gördü mü ahretimiz de zarar görür. Çünkü İslam dini hem şahsidir, hem de umumidir. Onun için insanların güzel şeyler yapması lazım." dedi.Ömer Faruk Seyda, Cihan Haber Ajansı’na bölgedeki huzur ortamı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Herkes gibi kendisinin de memleket için huzur istediğini söyleyen Ömer Faruk Seyda, İslam dininin temelinde selamet, güzellik, huzur, sevgi, muhabbetin, hak ve hukukun bulunduğunu söyledi. Her Müslümanın huzur, emniyet ve güvenlik istediğini anlatan Seyda, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barış, sükunet ve güzellik istiyoruz. Biz hem memleketimiz için ve hem de tüm İslam alemi için huzur istiyoruz. İslam ülkelerinde akan kan için üzülüyoruz. Allah öncelikle memleketimize, daha sonra bütün İslam alemine huzur ortamı nasip etsin. Bizim temennimiz budur. Tabi huzur ve güzelliğin şartları vardır. Eğer bu şartlar yerindeyse ister istemez huzur ortamı olur. Ama yerinde değilse huzur ortamı olmaz. Elbette biz İslamiyet penceresinden meseleye bakıyoruz. Ben senin hakkını savunayım, sen de benim hakkımı savunursan huzur ve güzellik ortamı olur. Huzur olur, barış olur, güzellik olur." Elbette ki kötülüğü, huzursuzluğu isteyecek insanların da olacağını ifade eden kanaat önderi, genele bakmak gerektiğini vurguladı. Öncelikle insanın kendisinin sağlam olması gerektiği ifade eden Seyda, "İnsan ruhen sağlıklı olacak, hasta olmayacak. İyi olan insan, sağlıklı olan ruh, bu sefer huzuru isteyecek. Ancak bu da bizim Müslümanlığa olan inancımızla, İslam yoluyla olacak. Allah, Peygamber ve din yoluyla olacak. Hep beraber inancımızı sağlamlaştırmamız lazım. Devletin milletine bu zemini hazırlaması lazımdır. Sadece ben Müslümanım demekle olmaz. Evet, Müslümanız ama Müslümanlığın da şartları var. O şartları yerine getirmemiz lazım. Eğer ruh ve kalp, hastalıktan kurtulursa ne isteyecek, huzuru isteyecek. Hem kendi huzurunu hem de komşusunun, arkadaşının huzurunu isteyecek. İnsanlığın güzelliğini ve iyiliğini isteyecek.” şeklinde konuştu. Ömer Faruk Seyda sözlerini şöyle tamamladı: “İnancımız odur ki hayat sadece bu dünya ile ibaret değildir. Bu dünyadan başka bir hayat daha var. O hayatın hazırlıklarını yapmamız lazım. Tabi ki Kur'an’a göre, Peygamber Efendimize(s.a.s) göre. Hayatımızı yaşarken, ahretimize zarar verecek şeylerden uzak durmamız lazım. Onlardan bir tanesi de etrafımıza zarar vermemizdir. İnsanların bizden müteessir olmaması lazım. İnsan bundan zarar gördü mü ahretimiz de zarar görür. Çünkü İslam dini hem şahsidir hem de umumidir. Onun için insan güzel şeyler yapması lazım. O güzel kokuyu tüm dünyaya yayması lazım. Hatta Müslüman olmayanlar da o güzellikten istifade etsin.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz