Geçtiğimiz yıl Acun Ilıcalı'dan boşanarak İtalyan Dj Guido Siena ile aşk yaşamaya başlayan sosyal medya fenomeni Şeyma Subaşı, verdiği pozlarla dikkat çekti.
Ünlü fotoğrafçı Nihat Odabaşı'n bir moda çekimi için poz veren Şeyma Subaşı hayatıyla ilgili samimi açıklamalar da yaptı. İşte o söyleşiden satır başları:
"Boşandıktan sonra hayatında neler değişti?
Boşanma elbette iki tarafı da etkileyen bir süreç. Biz uzun yıllar süren birlikteliğimiz ve her şeyin başında birbirimize olan saygımız sebebiyle medeni bir şekilde ayırdık yollarımızı. Hayatımda değişiklikler olsa da en temelde ben her zamanki Şeyma olmaya devam ediyorum.
Bundan sonraki ilişkinde önceden yaptığın artık asla yapmam dediğin bir şey var mı?
Herkes hayatı boyunca yalnızca fiziksel değil, zihinsel anlamda da büyümeye ve olgunlaşmaya devam ediyor. Benim de elbette bundan önceki ilişkilerimde yaptığım hatalar olmuştur. Yalnızca duygusal birliktelikler de değil, bence arkadaşlık ilişkilerinde bile yapılan hataları insan olgunlaştıkça yapmamaya çalışıyor. Benim de herkese çok çabuk güvenmek, onları da kendim gibi samimi sanmak ve içimi açmak gibi bir huyum var. Artık insanlarla olan ilişkilerimde bu sınırı korumaya çok daha dikkat ediyorum diyebilirim.
Hakkında çok fazla yalan haberin olduğu konusunda hemfikiriz peki seninle ile ilgili herkesin bildiğini düşündüğü ama aslında yanlış olan bir şey söyleyebilir misin bize?
Burnu havada ve diğer insanlara üstten bakan biri olduğum düşünülüyor. Tam aksi, benim için dünya üzerindeki herkes eşit ve herkes kıymetli.
Peki ya Şeyma Subaşı bugün popüler biri olmasaydı sence şu an ne yapıyor olurdu?
Şeyma Subaşı eğer bu kadar popüler bir insan olmasaydı da şu anki Şeyma Subaşı olmaya devam ederdi. Çünkü benim hareketlerim, tavrım ve hayatımı yaşama şeklim popülarite uğruna yapılan şeyler değil. İnsanların anlamakta güçlük çektiği nokta da bu bence. Hiçbir zaman popüler olmak uğruna sahte olmayı seçmedim. İçimden nasıl geldiyse öyle davrandım, öyle giyindim öyle dans ettim. Bu sebeple eğer Şeyma Subaşı bu kadar popüler olmasaydı da yine gezmeye, eğlenmeye, hayatını bildiği ve en önemlisi sevdiği gibi yaşamaya devam eden biri olurdu.
Hayata karşı tutumun doğru zamanı beklemek üzerine mi, yoksa fırsatları yakalamak üzerine mi?
Fırsatları yakaladığımda farkına varmak ve en doğru şekilde değerlendirmek hayata karşı tutumum diyebilirim. Ama bu fırsatları değerlendirmek için içinde bulunduğum zamanın doğru olup olmadığını analiz etmek de mutlaka yaptığım şeylerden."