Sezaryen Ve Kürtaj Tartışmaları

Şefkat-Der'e bağlı "Hayata Tutunma Evleri"nde kalan ve kimliği açıklanmayan tecavüz mağduru kadın, "Dünyaya gelen kızım zihinsel engelli. Ancak özürlü de olsa o benim canım. Onu hiçbir şeye değişmem" dedi.

Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan'la dernek binasında basın toplantısı düzenleyen ve "Zeynep" takma adını kullanan kadın, kürtajla ilgili açıklamalarda bulundu.

18 yaşında tecavüze uğradığını ve hamile kaldığını belirten "Zeynep", "19 yaşındayken anne oldum. Gözümün önünde çocuğumu başkasına parayla sattılar. Daha sonra beni de sattılar. Aradan uzun zaman geçti ve tekrar hamile kaldım. Bunu da aldırmam için çok baskı yaptılar ama 'ben bunu doğuracağım' dedim" ifadelerini kullandı.

Zor şartlara rağmen çocuğunu dünyaya getirdiğini ifade eden "Zeynep", sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyaya gelen kızım zihinsel engelli. Ancak özürlü de olsa o benim canım. Onu hiçbir şeye değişmem. Ne olursa olsun, sakat bile olsa bir anne evladına kıyamaz. Şu an 7 yaşında. Zihinsel yetersizliği olduğu için rehabilitasyona gidiyor. Onunla elimden geldiği kadar ilgileniyorum. Ne onu terk ederim ne de yuvaya veririm. Ona bakmak annesi olarak bana düşer. Ben dünyaya getirdiysem onun yükünü ölene kadar omuzlarımda taşırım. Bugünkü tartışmalar beni ve engelli çocuğu olanları çok üzüyor. Ne olursa olsun özürlü de olsa ben çocuğumdan utanmam ve onu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışırım."

"Herkes bana hamileyken aldırmamı söyledi ama ben kıyamadım" diyen "Zeynep", şöyle konuştu:

"Onu ben yetiştireceğim dedim ve şu an onun sayesinde ayaktayım. 'Beden benim, istediğimi yaparım' gibi bir mantığı bir annenin düşüneceğini sanmıyorum. Onun da bir canı var. Onu da Allah yarattı. Onun da yaşamaya hakkı var. Bunun da en açık göstergesi benim kızımdır."

-"Kürtajın, töre cinayetinden ne farkı var-"

Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan da bir çocuğun haklarının olması için illa doğmuş olması gerekmediğini ifade ederek, "Bir erkeğin veya kadının, mağdur olan o bebeği aldırıp aldırmamasıyla, doğduktan sonra 'çocuk benim değil mi, istediğimi yaparım' mantığı aynı değil mi- Kürtajın, töre cinayetinden ne farkı var- Bir çocuğun yaşama hakkının olması için doğmuş olması mı gerek-" diye konuştu.

Toplum ne derse desin, dünyanın en masum, saf ve güçsüz canının hayat hakkının korunması gerektiğini söyleyen Bulan, "Biz buna 'cenin hakları' diyoruz" dedi.