Sezer, destek aradı

Prag'da devam eden NATO zirvesinde Türkiye'yi temsil eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ikili temaslarda bulundu. İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar, İngiltere Başbakanı Tony Blair, Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Danimarka Başbakanı Anders Fog Rasmussen, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile görüşen Sezer, Türkiye'nin Kopenhag'dan müzakere tarihi alabilmesi için açık destek istedi ve müzakere tarihi verilmesi haricinde hiçbir formülün Türkiye'yi tatmin etmeyeceğini söyledi.

Ancak Türk diplomatlar, Avrupalı liderlerin son günlerdeki açıklamalarının bu konuda fazla bir ümit vermediğinin farkında. Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü ve Dış İlişkiler Başdanışmanı Tacan İldem, Kopenhag Zirvesi konusundaki beklentisini, "Zor ama olanaksız değil. 12 Aralık'a kadarki dönemi hem Avrupalıların hem bizim iyi kullanmamız lazım" şeklinde dile getirdi.

AGSP VE KIBRIS Buna karşılık Sezer'in görüştüğü Avrupa Birliği liderlerinin hepsi aynı mesajı verdi. Avrupalılar, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ve Kıbrıs konularındaki sorunları çözmesini istedi. Bu sorunlardan birinin çözülmesi, diğerinde de yol alınmasının, Kopenhag Zirvesi'ne çok olumlu etkilerde bulunacağını da açıkça söylediler.
Avrupalı liderlerin bu tavrı, Türkiye'de, Avrupa'nın tarih sorunuyla bu iki sorunu bir paket haline getirdiği izlenimini doğurdu. Ancak Prag'daki görüşmelerde, Türk diplomatlar böyle bir pakete de karşı olduklarını vurgulamaya çalıştılar.

Türkiye'nin zirvedeki temsilcileri, her ne kadar Avrupa'nın yakından ilgilendiği her iki sorun konusunda Kopenhag Zirvesi öncesi taktik nedenlerle uzlaşmacı bir tavır sergiler görünseler de yaklaşımlarında samimi olduklarını her fırsatta yinelediler. Tacan İldem, Kopenhag'dan çıkacak kararın beklenmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi:

"12 Aralık'ta nasıl bir karar çıkacağını bilmiyoruz. Ama 12 Aralık kararından bağımsız olarak Kıbrıs için çözüm istiyoruz. Ancak 12 Aralık'a kadar çözümü imkansız. Plan şimdi uzmanlar tarafından inceleniyor. Ardından siyasi otoriteye arz edilecek. Ve siyasi makam kararını verecek."