Danışman Tacan İldem, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği haftalık bilgilendirme toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer'in 3 Kasım'da yapılan milletvekili genel seçimlerinin, demokratik yaşamın eriştiği olgunluk düzeyine yaraşır biçimde sakin bir ortamda olaysız geçmiş olmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. Türk ulusunun, seçimlerde iradesini belli ettiğini kaydeden İldem, ulusun bu iradesine herkes tarafından saygı gösterileceğine kuşku bulunmadığını vurguladı. İldem, seçim sonrasında TBMM'de yer almaları kesinleşen iktidar ve muhalefet partilerinin genel başkanlarınca dile getirilen, Türkiye'de gereksinme duyulan, karşılıklı saygıyı ve anlayışı, uzlaşıyı ve yapıcı yaklaşımı ön plana çıkaran görüşlerin de Cumhurbaşkanı tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade etti.
Türkiye'nin gündeminde önemli iç ve dış konular bulunduğuna işaret eden Tacan İldem, bu önemli konulara partiler üstü bir anlayışla, ulusal bir yaklaşımın gerektirdiği özen ve duyarlılıkla eğilmekte yarar bulunduğunu söyledi. İldem, "TBMM'de yer alacak 2 siyasi partimizin, öncelikli bir konu olma niteliğine sahip Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yönelimi ile ilgili olarak iktidar-muhalefet ayrımı gözetmeksizin, ulusal birlik ve dayanışma göstergesi olacak biçimde ortak bir çaba içinde olmaları da Cumhurbaşkanımızca takdirle karşılanmaktadır" diye konuştu.
"İKİ PARTİNİN AB KONUSUNDAKİ KARARLILIĞI" Cumhurbaşkanı'nın bugün AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Lideri Deniz Baykal'ı kabul ederek seçimlerdeki başarılarından dolayı kutladığını hatırlatan İldem, her iki partinin AB konusunda, Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye ile katılım görüşmelerinin 2003 yılında başlatılacağı bir tarih belirlenmesini sağlayacak ortak çabaları sergilemek yönündeki kararlılığının da hoşnutlukla karşılandığını vurguladı. İldem şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız ülkemiz açısından ulusal nitelikli bu önemli konuda üzerine düşeni yapmaya devam edecek ve içinde bulunulan kritik dönemde sergilenecek çabaları destekleyecektir. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımız 26-27 Kasım tarihlerinde Almanya Federal Cumhuriyeti'ne bir çalışma ziyareti gerçekleştirilecektir. Bu ziyarette Cumhurbaşkanı Rau ve Başbakan Schröder ile yapılacak görüşmelerde ikili ilişkilerimiz tüm yönlerini ele almak ve AB tam üyelik sürecinin yeni aşamasına, geri dönülmez bir biçimde geçilmesini sağlayacak çabalarda Almanya'nın desteğini isteme olanağını bulacakır. Öte yandan Cumhurbaşkanı'nın 20-22 Kasım'da Prag'da düzenlenecek NATO doruk toplantısı vesilesiyle kimi AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ile temasları öngörülmektedir."
Cumhurbaşkanı Sezer'in dün hükümet üyelerini kabul ederek teşekkür ettiğini de hatırlatan İldem, demokrasilerde seçimlerin ulusun iradesinin belirlenmesini sağlayan en sağlıklı yöntem olduğuna işaret ederek, demokrasinin vazgeçilmez öğeleri olan siyasi partilerin de halkın takdirini kazanarak hizmet sunmaya çaba harcayan kurumlar olduğunu söyledi. İldem, "Bu bir bayrak yarışıdır. Seçimlerde amaçladıkları sonuçları elde edemeyen siyasi partilerin de önümüzdeki dönemde katılımcı demokrasinin gereklerine uygun bir biçimde siyasal yaşama olan katkılarını sürdürmeleri Cumhurbaşkanımızın içten dileğidir" dedi.
GÖREVLENDİRME YEMİN TÖRENİNDEN SONRA Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplayan İldem, "Cumhurbaşkanı'nın hükümeti görevlendirmek için öngördüğü bir tarih var mı?" sorusu üzerine İldem, ilk aşamada Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim sonuçlarını ilan etmesi gerektiğini, 5 gün sonra ise TBMM'nin toplanarak yemin törenini gerçekleştireceğini belirtti. Böyle bir görevlendirme için yemin töreninin gerçekleşmesini beklemenin gerçekçi olacağını ifade eden İldem, şu anda bir zaman verebilmenin mümkün olmadığını vurguladı.
"Cumhurbaşkanı, hükümeti kurma görevi veririken neleri gözönünde bulunduracak?" sorusuna ise İldem şu karşılığı verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı, 29 Ekim resepsiyonunda kendisine yöneltilen bir soruyu cevaplarken, Anayasanın 109. maddesinde kendisine verilmiş olan yetkiyi hatırlatmıştır. Bu tutumunda bir değişiklik yoktur. Esasen bu, Anayasamızın da Cumhurbaşkanlarına tanıdığı bir yetkidir. Esasen AK Parti yetkililerince yapılan açıklamalar da, Anayasa'nın bu maddesinin bilinci içinde olduklarını gösterir niteliktedir. Cumhurbaşkanımızın bu atamayı gerçekleştirirken hangi ölçütler üzerinde duracağını açıklayabilecek durumda değilim. Ancak Anayasa'da açıkça belirtilmiş olan yetkiyi kullanacağını, elbette bir danışma içinde olacağını beklemek doğru olacaktır."
İldem, Cumhurbaşkanı'nın, TBMM'nin açılış töreninde bir konuşma yapıp yapmayacağı sorusu üzerine, seçim sonrası oluşan Meclis önünde Cumhurbaşkanı'nın konuşma yapması gerektiren bir Anayasa maddesi bulunmadığını ifade etti. İldem, Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki yaklaşımının ne olacağını henüz öğrenmediklerini belirtti.
AK Parti lideri Erdoğan'ın Kıbrıs konusundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine İldem, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin izlediği politikanın bir devlet politikası olduğunu hatırlatarak, "Devlet politikasında bir devamlılık vardır. Sanıyorum AK Parti Genel Başkanı ve yetkilileri bunun bilinci içinde bu demeçleri vermişlerdir. Ben ortada çelişki olduğu kanısında değilim. Nitekim dün yapılan açıklamalar da Türkiye'nin Kıbrıs konusunda izlemekte olduğu politikanın süreceğinin doğrulanması niteliğinde olmuştur. Bu konuda gereksiz spekülasyon veya beklenti içine girmek gerçekçi bir tutum olmaz. O açıdan son verilmiş olan demeçeri, Türkiye'nin politikasında sapma olacağı şeklinde algılamak yanıltıcı olur" dedi.
"DEĞERLENDİRMEYİ DANIŞMA İÇİNDE YAPACAK" Cumhurbaşkanı Sezer'in Erdoğan'la görüşmesinde başbakan ataması konusunun gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine İldem, bugünkü görüşmelerin bir nezaket ziyareti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bugünkü kabul sırasında Başbakan atanması ve olası isimlerin gündeme gelmediğini ifade eden İldem, Anayasal bazı aşamaların sözkonusu olduğunu, bu süre içinde Cumhurbaşkanı'nın gerekli değerlendirmeleri yapacağını söyledi. İldem, Cumhurbaşkanı'nın, değrelendirme yaparken iktidar partisi ile bir danışma içinde olmasını beklemenin de yanlış olmayacağını açıkladı.
İldem bir soru üzerine 29 Kasım'a kadar yeni Hükümet atanmış olursa MGK'nın, yeni hükümetin katılımıyla gerçekleşmiş olacağını ifade etti. İldem, Başbakan konusundaki danışmalarda, Başbakan adayının eşinin başörtülü olması gibi kaygıların gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine, bir başbakan atamasında ölçütlerin ne olduğunu açıklayamayacağını belirterek, "Anayasa'nın 109. maddesi açık. Cumhurbaşkanımıza verilmiş olan bir yetki var. Bu yetkiyi de Cumhurbaşkanımız iktidara gelmiş olan partiyle de danışma halinde ama o yetkiyi gözardı etmeyecek bir şekilde kullanacaktır" diye konuştu.