ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, görev süresinin dolmasının ardından siyasete atılmasından büyük mutluluk duyacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin Kıbrıs konusundaki yeni açılımının, KKTC'ye yönelik izolasyonun ve ablukanın kaldırılmasından çok 15 Aralık'taki AB zirvesinde, Türkiye'ye uygulanacak olan yaptırımları ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savundu.
Baykal, karar alınırken hiçbir kuruma danışılmaması ve istişare edilmemesine de tepki göstererek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, bu konudaki anlayışını Karamanlis ve Bush ile paylaşma ihtiyacı hissediyor ama Genelkurmay Başkanı ve ana muhalef partisi lideri ile paylaşma ihtiyacı hissetmiyor. Bu normal mi? Bu kabul edilebilir mi?" dedi.
Baykal, Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini parti genel merkezinde kabul etti. Kabulde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Baykal, bir gazetecinin, "Kıbrıs'a ilişkin yeni öneri konusunda askeri ve hükümet kanadında 'bilgi verildi-verilmedi' tartışması yaşanıyor. Bu görüntüyü nasıl değerlendiriyor sunuz?" sorusu üzerine, Ek Protokol'ü uygulaması konusunda AB'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım uygulama kararının hükümeti ciddi sıkıntıya soktuğunu söyledi. "AB'nin bu tavrı karşısında hükümet beklenen doğrultuda hareket etme zorunda kaldığını düşünmeye başlamıştır. Önemli yeni olay budur" diyen Baykal, "Yani yaşanan tartışmaların altındaki ana konu hükümetin bir süre öncesine kadar sürdürdüğü politikayı birden bire bırakmasıdır" diye konuştu.
Baykal, bu girişimin amacının, KKTC'ye yönelik izolasyonun ve ablukanın kaldırılmasından çok 15 Aralık'taki AB zirvesinde, Türkiye'ye uygulanacak olan yaptırımları ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savundu. Kıbrıs politikasında bir kırılma yaşandığını ileri süren Baykal, şunları kaydetti:
"Ek Protokolü hükümet Meclis'e getirmeye cesaret edememiştir. Meclis'e gelmeyen Ek Protokol şimdi ucundan kenarından uygulanmaya başlıyor. Meclis'ten onay olmadan siz bunu nasıl uygulamaya başlayabilirsiniz. Hükümet bu tahahhütü ile AB'ye 'Bu benim borcumdur. Ama müsaade edin bunu taksitle ödeyim" diyor. Eskiden 'borcum borçtur' demiyordu. Şimdi 'bu borcun ilk taksidi de bir liman olsun' diyor. Bu nasıl kırılma ve devlet politikasının dışına çıkmadır. Bu durum Türkiye'nin Ek Protokolü uygulama zorunda olduğunun kabulü niteliğindedir".
Hükümetin bu kararı hiçbir kuruma danışmadan ve istişare etmeden aldığını savunan Baykal, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, bu konudaki anlayışını Karamanlis ile paylaşma ihtiyacı hissediyor, Bush ile paylaşma ihtiyacı hissediyor ama Genelkurmay Başkanı ile paylaşma ihtiyacı hissetmiyor, ana muhalif partisi ile paylaşma ihtiyacı hissetmiyor. Bu normal mi? Bu kabul edilebilir mi?" ifadelerini kullandı.
Başbakan'ın 'açılım yapacağız' diyerek ülke dış politikasını ciddi bir sıkıntıya soktuğunu ve Türkiye'nin iç devlet düzenini çok olumsuz bir çerçeve içinde dünyaya teşhir ettiğini ileri süren Baykal, "Türkiye'de kurumlar arasında bu kadar önemli konularda bilgi paylaşımı olmayacak ve bunu kabul edeceğiz. Bu çok yanlış. Türkiye'de bir dış politika krizini çözeceğiz derken aslında çok tehlikeli bir rejim sorunu ortaya çıkarılmıştır" dedi.
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Afyon Meydanı'nda meydan okumasını bildiğini, ancak Brüksel'den gelen tehditler karşısında hemen yelkenleri indirdiğini öne sürerek, "Kabul edilemez dediği önerileri, uygulamak için apar topar yola çıkıyor. Başbakan Brüksel'in talimatını uygulamaya çalışıyor" iddiasında bulundu.
Baykal, hükümetin bu taahhüdünün gerçekleşmesi halinde Türkiye'nin Rum Yönetimini devlet olarak tanıma anlamına geleceğini ve artık 'Kıbrıs Devleti'ni tanımıyorum' deme şansının ortadan kalkacağını dile getirdi. Baykal, Başbakan'ın 'B ve C planlarımız' var açıklamasına da atıfta bulunarak, "A planından B planına geçtik. Allah Türkiye'yi B planından C planına geçme tehlikesinden korusun. Bu planların artık bir sonu gelse iyi olacak. Böyle büyük önemli bir konuda tek planının olması gerekir" dedi.
Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görevinin bitmesinin ardından siyasete gireceğine dair haberler anımsatılması üzerine de, "Deneyimli, birikimli insanların ülkeye hizmet doğrultusunda en uygun en saygın çerçevelerde görevlerine devam etmesinin çok doğal olduğuna inanıyorum. Bu doğrultu Sayın Cumhurbaşkanı'nın öyle bir anlayışı ortaya koyması halinde bundan çok büyük bir mutluluk duyarım. Bu anlayış CHP'ye yönelik olarak ortaya çıkarsa bundan da ayrıca onur duyarım. Takdir Sayın Cumhurbaşkanı'nındır. Alacağı karar bizi ancak mutlu eder" değerlendirmesinde bulundu. Baykal, bir soru üzerine Sezer'i CHP'ye davet etmediğini söyledi.