ANKARA (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, katıldığı Dil Bayramı töreninde Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç ile tokalaşırken ayağının tökezlemesi davetlilerin yüreğini ağzına getirdi. Yerdeki basamağı farketmeyen Cumhurbaşkanı Sezer, son anda dengesini sağlayarak yerine oturdu.
Cumhurbaşkanı Sezer, Türk Dil Kurumu Konferans Salonunu'nda 73. Dil Bayramı Törenine katıldı. Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın ev sahipliğinde gerçekleşen törene, Cumhurbaşkanı Sezer'in yanısıra Kültür ve Turizim Bakanı Atilla Koç, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, RTÜK Başkanı Zahid Akman ve çok sayıda davetli katıldı. Dil Bayramı Törenin açış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Sezer, dilin zenginliğinin toplumların gelişmelerinde belirleyici rol oynadığını belirterek, "Dünyada en çok konuşulan sayılı diller arasında yer alan güzel Türkçemiz, tarihimizin, kültürümüzün, ulusal değerlerimizin korunarak kuşaktan kuşağa aktarılmasındaki en önemli zenginlimizdir" dedi.
Konuşmasında dil sorunları ve bunların çözülmesi için yapılması gerekenlere de değinen Sezer, Dil Devrimi'nin ardından bugün Türkçe'ni doğru kullanılması konusunda yaşanan sorunların herkesi üzdüğünü kaydetti. Öz Türkçe'nin kullanalmısına gereken duyarlılık ve özenin gösterilmemesinin Türkçeyi bozduğunu ve dilin gelişimini istenmeyen yöne sürüklediğini vurgulayan Sezer, "Unutulmamalıdır ki, kültürümüzün evrensel niteliğinin ve Ulusumuzun saygınlığının artması, Türkçe'nin gelişimini sürdürmesiyle olanaklıdır. Dilimizdeki yabancı sözcüklerin sayısının artması, dilin yanlış kullanımını özendirir nitelikteki yayınların izlenme oranları bizleri kaygılandırmaktadır" diye konuştu.
Dildeki yabancılaşmada, görsel ve işitsel basın - yayın organlarında yapılan kimi yanlışların etsiki bulunduğuna dikkat çeken Sezer, dilin korunması ve geliştirilmesi için basının üstleneceği sorumluluğun önemini vurguladı. "Özellikle geniş kitlelere seslenerek, dilin kullanımını ve gelişimini doğrudan etkileyen yazılı, sözlü ve görsel basınımız, sorumluluklarının bilinciyle, dil kullanımına özen göstermeli, dil yanlışlarından sakınmalıdır" diyen Sezer, yapılan yanlışlıkların süreklilik kazanmasının, bireylerin zamanla bu yanlışları doğru algılayarak kullanımına yol açtığını ve bunun da dilin özüne zarar verdiğini kaydetti.
"ANADİL ÖĞRENİMİ YABANCI DİL ÖĞRENİMİ GİBİ YOĞUN UĞRAŞ GEREKTİRİR" Anadil öğreniminin önemine dikkat çeken Sezer, Anadil öğreniminin yabancı dil öğrenimi gibi yoğun uğraş gerektirdiğini vurguladı. Eğitim kurumlarının bu konuya önem vermesi gerektiğini isteyen Sezer, şöyle konuştu:
" Türkçe derslerinin kapsamı, yaşamın her alanından kesitler sunan metinlerden, özellikle çağdaş Türk yazınının yetkin yapıtlarından oluşturulmalıdır. Bu derslerde sözcük dağarcığının geliştirilmesi üzerinde durulmalı, çocuklarımıza küçük yaşlardan başlayarak, Türkçe'nin anlatım gücü, atasözleri ve deyimlerle zenginleşen renkli yönleri öğretilmelidir. Bu konuda yönetimlere de önemli görevler düşmektedir. Eğitim ve öğretimin devlet politikası olması gerektiği hiçbir zaman unutulmamalı, çağdaş düşünceye, kültüre ve sanata saygılı olunmalı, bu değerler gençlere benimsetilmeli ve yaşatılması sağlanmalıdır. Türkçemizin yeni sözcükler türetilmesini olanaklı kılan yapısı işlevsel kılınmalıdır. Türk dilinin, dünyadaki tüm gelişmeleri insanımızın izlemesine olanak verecek nitelikte olması sağlanmalı, her kavram ve düşünce biçiminin Türkçe'de karşılığı bulunabilmelidir."
Cumhurbaşkanı Sezer, toplumların bilgi, kültür ve sanat düzeylerinin, dillerinin ve anlatım olanaklarının gelişimine koşut olarak yükseleceğini ifade ederek, dil geliştikçe yaratıcılığın da gelişeceğinin unutulmamasını istedi. Dil bilincini oluşturmanın, Türkçe'nin gelişimini sürdürmesinin Türk ulusunun saygınlığını artıracağını söyleyen Sezer, "Tüm bireylerin, Türkçemizin doğru ve etkili kullanımı konusunda duyarlı olması, yabancı sözcüklerden arınmış konuşma ve yazı dilini yeğlemeleri birbirimizi daha doğru anlamak ve iyi tanımak yönünden önemlidir" şeklinde konuştu.
Dilin gelişimi konusunda başta yöneticiler, yazın, sanat, akademi dünyasının saygın isimleri başta olmak üzere tüm toplumun zengin Türkçe'nin doğru ve güzel kullanılması, diline sahip çıkması ve geliştirilmesi yönünde sorumluluk içinde olması gerektiğini belirten Sezer, bunun aynı zamanda savsaklanmaması gereken toplumsal bir sorumluluk olduğunu kaydetti. "Türkçe'yi yalın, yozlaşmadan arınmış, yabancı kültürlerin kuşatmasından uzak, saygın bir dil konumunda görmek, hepimizin isteği ve özlemidir. Toplumun tüm kesimlerinden bu konuda üzerine düşeni yerine getirmelerini, dilimizi sevmelerini ve sorumlulukla hareket etmelerini bekliyoruz" diyen Sezer, Türkçe'inn aynı zamanda ulusal birliğin sağlayıcısı ve koruyucu olduğunu söyledi. Sezer ayrıca, Türkçe'nin yozlaşmasıyla toplumsal yapı ve birliğin de bozulacağına dikkat çekti.
Törende, Türk Dil Kurumu Başkanı Akalın, en son kaleme alınan 10. Baskı Türkçe Sözlüğün ilk baskısını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e hediye etti.