SHÇEK’in evde bakım projesine ön yargı engeli

Korunmaya muhtaç çocukların toplu yaşanılan yurtlar yerine çocuk evlerinde yaşaması ve bakılması projesi ön yargılı ev sahibi engeline takılıyor.

Korunmaya muhtaç çocukların toplu yaşanılan kurum yurtları yerine çocuk evi adı altında en çok 5-6 çocuğun barınıp yaşamlarını sürdürebileceği ev ortamlarında bakılması projesi ev sahiplerinin devlete evlerini kiraya vermemeleri nedeni ile sekteye uğruyor. Şu ana kadar sadece 15 ev kiralanarak çocuk yerleştirilebilmiş durumda. Çünkü ev sahipleri evlerini 'zarar görür', 'komşular ile sıkıntılar yaşanır' gibi ön yargılar nedeni ile Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na kiralamak istemiyor.

Bakıma muhtaç çocuğun yüksek yararı açısından gerekli olan 'Çocuk Evleri' ile çocuk yetiştirmeye uygun bölgelerde, okullara ve hastanelere yakın dairelerde 0-18 yaş grubu 5-6 çocuğun bir ev ortamı yaratılarak korunma ve bakım altına alınan çocukların bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerinin, eğitimlerinin ve bir meslek sahibi olarak topluma yararlı kişiler olarak yetiştirilmelerinin sağlaması hedefleniyor.

Ev sahiplerinin üniversite öğrencilerine evlerini kiraya vermek istememe nedenlerinin benzerleri gerekçe gösterilerek kuruma daire kiralayamadıklarını dile getiren SHÇEK Samsun İl Müdürü Adnan İpekdal, "Kurum bünyesindeki çocuklarımız ekmeklerini bile kendileri almadıkları her şey hazır geldiği için sosyal ve reel hayattan kopmakta. Oysa bu evlerde çocuklar kendi temizliklerini kendileri yapıyor. Yemek yapan aşçımızdan kız çocuklarımız yemek yapmayı öğreniyor. Ekmeklerini almaya kendileri gidiyorlar. Böylece gerçek hayattan izole kalmış yurt yaşamı yerine bire bir hayatın içerisinde oluyorlar. Fakat ev sahiplerimiz evlerinin zarar görebileceği, komşular ile problem yaşanabileceği gibi gerekçeler ile evlerini kiralamak istemiyorlar. Fakat bunlar bizim çocuklarımız ve onları barındıracak evler bulmamız gerekiyor. Hedefimiz bütün yurtları ve yuvaları ev ortamına taşımak." dedi.

Şu an çocukların yaşadıkları evlerde bir problem meydana gelmediğini aktaran İpekdal, ev sahiplerinin endişe duymasına gerek olmadığını neticede evlerini devlete kiraladıklarını kaydetti. "Devletin kiracı olduğunun unutulmaması gerekir. Ayrıca yapılacak sözleşme karşısında evlerde oluşabilecek zararlar temin edilecektir. Ev sahipleri diğer insanlara evlerini kiraya verdiklerinde kirayı alamadan, faturaların ödenmeden, yada evde meydana gelen hasarlar ödenmeden kiracıların ortadan kaybolması riskini göze almak zorundalar. Oysa bu defa karşılarında devlet var ve her türlü zarar teminat altında oluyor.