Prof. Dr. Ömer Halis Tombaklar, okulların tatile girmesinin ve bu aylardaki aşırı sıcakların, gurbetçi ve tatilci yoğunluğunun karayollarındaki araç sayısında artış yaşanmasına neden olduğunu ifade ederek, bu nedenlerin ölümlü kaza sayısını inanılmaz boyutlara taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Tombaklar, "Sıcak havalar sürücülerin ruhsal yapısını olumsuz yönde etkilemekte ve kaza riskini artırmakta, kazalara davetiye çıkarmaktadır. Son 5 yılda en fazla ölümlü trafik kazası Ağustos ayında meydana gelmiştir. Ağustos ayı hafta sonlarında ise, bu yoğunluğa alkollü taşıt kullananların da katılmasıyla, yılın rekor ölümleri yaşanmaktadır" dedi.
Prof. Dr. Tombaklar, "1998 - 2002 yıllarını kapsayan son 5 yıl içinde, ölümlü trafik kazaları istatistiklerinde Ağustos rekortmen ay oldu. 2000 yılı Ağustos ayında 39 bin 79 kazada 481 kişi yaşamını yetirirken, 13 bin 373 kişi de yaralandı. 2001 Ağustos'unda 33 bin 250 kazada 356 kişi yaşamını yitirirken, 10 bin 580 kişi de yaralandı.
2002 yılının aynı ayında 34 bin 692 kazada 335 kişi yaşamını yitirirken, 10 bin 819 kişi de yaralandı. Trafikte 'ölüm ayı' olarak tanımladığımız Ağustos'ta, sürücüler trafik kuralları ve işaretlerine daha duyarlı olmalı. Sürücüler direksiyon başına geçtikleri an, 'ölmemeliyim, öldürmemeliyim' düşüncesiyle hareket etmeli. Yıllar geriye gitse de yaz aylarının kaderi değişmemekte. Son yıllarda OECD ülkeleri arasında trafikteki ölümleri azaltmada 1. ülke olan ülkemiz, yaz aylarındaki kazaları azaltır ve de kazazedeleri ilk yarım saatte anestezi uzmanı hekimin de bulunduğu bir ameliyathaneye yetiştirebilirse, 100 bin araç başına en az ölümün görüldüğü ABD ve Avrupa ülkelerinin oranını yakalayacaktır" diye konuştu.
SICAK HAVALAR SÜRÜCÜLERİN RUHSAL YAPISINI ETKİLİYOR
Sıcak havanın sürücülerin reflekslerini azaltarak yavaşlattığını, yolun derinlik ve genişliğinin algılanmasını zorlaştırdığını ve sürücülerin dikkatlerinin azalmasına, becerilerinin yavaşlamasına, çabuk yorulmalarına neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tombaklar, altın öğütlerde bulundu. Sürücülerin, havanın çok sıcak olduğu saatler yerine sabah ve akşam saatlerinde yola çıkmasının daha yararlı olacağını vurgulayan Prof. Dr. Tombaklar, sözlerine şöyle devam etti:
"Sıcak havalarda uzun süre araç kullanılmamalıdır. Özellikle aracında kliması olmayan sürücüler, 11.00 ile 15.00 saatleri arasında mümkünse trafiğe çıkmamalıdır. Temmuz ve Ağustos aylarında direksiyon hakimiyetinin azalmasına neden olan eriyen asfalt yollarda kayganlık artar. Böyle yolların kazalara zemin hazırladığı düşünülerek, süratten kaçınılmalıdır."
SÜ Kazaları Araştırma, Önleme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Halis Tombaklar, sıcakların etkisini minimum seviyeye indirmek için ağır yiyecekler yenmemesini, vücut kimyasını dengede tutmak için bol su içilmesini hatırlatarak, "Hafif giyecekleri tercih edin. Keten giysiler, hatta şort ile direksiyon başına geçin. Sıcaklar bunaltır endişesiyle kesinlikle terlik giymeyin. Ayağın debriyaj, gaz ve fren gibi pedallara hakimiyetini engelleyen ve ayağı tutucu özelliği bulunmayan terlik, kazaya neden olabilir. Bu nedenle ayağı tam kavrayan, sportif bir ayakkabıyı tercih edin. En fazla 2 saat ya da 180-190 kilometre aralıksız araç kullanın. Yolculuk sırasında yarım saat dinlenin. Araç içinde cam ya da metal bardak ve benzeri eşya bulundurulmamasını, sürüş sırasında su dahil hiçbir gıda maddesi alınmaması gerekir. Sadece çocuk kilitleri devreye sokulmalı. 11 yaşından küçük çocuklar ise kesinlikle ön koltukta oturtulmamalı" dedi.
İHA