SAMSUN (İHA) - TBMM Şiddet Araştırma Komisyonu sorumlusu, Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, okullarda toplumda şiddet olaylarının etkilerine değinerek, dizi filmlerin etkisi olduğu düşünülürse bunun resmiyete dökülmesi gerektiğini söyledi.
81 ilde şiddet konusunda araştırma yapan ve Samsun'da araştırma yapmak için gelen Adem Solak, Samsun Tülay Başaran Lisesi'nde rehber öğretmenler ve bazı kamu kuruş temsilcilerine seminer verdi. Okullarda ayrı bir çalışma yapılacağını öğrencilerin takibi, sorunlu öğrencilere yönelik çalışmalar yapacak, denetim sistemini yapacak öğretmen gruplarının oluşturulacağını belirten Solak, bu rehber öğretmen grubunun sorunlu öğrencilerin her şeyiyle ilgileneceğini, temel amacın suça meyilli öğrencileri belirlemek ve okulda huzuru sağlamak olduğunu dile getirdi.
İzleme kurullarında polisin olmayacağını sadece öğretmenlerden oluşacağını dile getiren Solak, "Öğleye kadar öğrenci gelmedi. Evini aranacak veliye sorulacak. Okula gitti dedi, öğretmen çevredeki tinerci cadde, zararlı kafe neresi olduğu bilecek tabi bu noktada polis devreye gelecek. Öğretmen ilgili polislerle iletişime girecek ve öğrenciyi o bulunduğu yerden alıp getirecek. Bu çalışmalarla ne kadar öğrenci kurtarabilirsek bizim için, toplumumuz için o kadar iyi olacak. Çaydırıcılık da peşinden gelecek. Bir şey yapılmıyor ortadan kalkacak, buna toplumumuzda destek verecek. Şiddet toplumsal bir sorundur, ortak çalışmayla çözülebilir" dedi.
Okul içerisinde şiddet oluşturanlar varsa özel bir form oluşturuluyor, tüm öğretmenler o öğrenci hakkında aynı şeyi söylüyorsa formada yazılı olarak yazıyorsa bu öğrencinin takip edilecek öğrenciler arasına alınacağını belirten Solak, "Bu resmi bir yazı statüsündedir. Bir öğrencinin takip edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu belge sisteminin iyi işlemesi gerekmektedir. Diziler zararlı olduğu gerekçesiyle kaldırıldı. Bir çok dizide örnek verirsek anne ve babalara ağza alınmayan sözler sarf ediliyor, çeşitli hayvan statülerini konuluyor. Böyle şeyler olamaz. 81 ilde ne yapılıyor sadece dedikodu. Şöyle etkiledi böyle etkiledi. Dedikodusunu yapmak yerine hangi dizi şiddete veya kötü bir şeye yol açıyorsa resmi olarak raporunu tutun. TV dizi oynadı, artından öğrenci ona benzer hareket ve şiddet eğilimleri gösteriyor. Hemen rapor tutup bize gönderin. 81 ilde bu uygulamanın yapıldığı düşünün. Elimizde yazılı belgeli kayıtlar olur. Bizde gerekli çalışmayı yaparız. Dedikodudan da kurtulmuş oluruz" şeklinde konuştu.
Şiddetin önlenmesinde anne ve babaları büyük görevlerinde düştüğünü dile getiren Solak, "Çocuk anne ve babaya baş kaldırmışsa toplumsal sorunu da peşinden getirir. Çocuğun gelişimi ve yetiştirilmesi çok önemli. Çocuk anne ve babasına yönelik saygısını yitirmiş, baş kaldırmaya başlamışsa bu ciddi sorunların olduğunun göstergesidir. Bu okullara da yansıyor. Şiddet okulları ve aileleri işaret ediyor. Duygusal ve manevi şiddet küçüklükten başlıyor. Bir çocuk okul çağına gelene kadar 145 bin manevi şiddet içeren sözle karşılaşıyor. Bu büyüme sürecine de yansıyor. Okullarımız da disiplin sürecinin de iyi işlemesi gerekmektedir. Bakıyoruz okul çağındaki genç suç işliyor, cezaevine giriyor, bakıyorsunuz okulda hiçbir disiplin suçu yok. Böyle bir şey olabilir mi? Okullarda duygusal davranmayalım. Öğrenciye disiplin cezası verilmesi gerekiyorsa verilmeli ki; öğrencinin diğer suçlara karşı önünde bir engel olmalı. Caydırıcılık ve sosyal destek verilerek suç eğilimlerinin önüne geçilebilir" diye konuştu.