"Şiddetli Baş Ağrısı Anevrizma Habercisi Olabilir"

Liv Hospital Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serra Sencer, halk arasında "baloncuk" olarak bilinen anevrizmanın kanayana kadar çoğunlukla bir belirti vermediğini kaydederek, "Gün içinde şiddetli ve 'bıçak saplanır' gibi baş bölgesine giren ağrıların dikkate alınması gerekir" ifadelerini kullandı. Sencer, yaptığı yazılı açıklamada, anevrizmanın birçok kişide oluşabilecek ancak belirti vermeyen, tespit edilmesi güç bir hastalık olduğunu bildirerek, ne zaman patlayacağı bilinmeyen saatli bomba gibi olduğunu anlattı. Anevrizmanın kanayana kadar çoğunlukla bir belirti vermediğine işaret eden Prof. Dr. Sencer, "Gün içinde şiddetli ve 'bıçak saplanır' gibi baş bölgesine giren ağrıların dikkate alınması gerekir" değerlendirmesinde bulundu. Sencer, beyinde oluşan baloncukların patlayarak kanaması sonucunda, hastanın hayatını kaybetmesi veya ciddi derecede sakat kalması ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bu yüzden baloncukların kanama yapmadan tanınması ve tedavi edilmesi hayati önem taşıyor. Ailesinde beyin kanaması öyküsü olanlar, bilinen damar hastalıkları bulunanlar, yüksek tansiyon, şeker hastalığı olan bireyler, alkol ve sigara kullananların beyin anevrizması konusunda çok daha dikkatli olması gerekiyor. Her yaş grubunda karşımıza çıkabilecek bu hastalıktan korunma ve erken tedavi için, bu konuda deneyimli merkez ve hekimlerin kontrolü büyük önem taşıyor." - "Anevrizmaların tanı ve tedavisinin doğru ellerde yapılması önemli" Prof. Dr. Sencer, oluşan baloncukların tespiti için "MR" ve "bilgisayarlı tomografi" ile yapılan incelemelerin ön teşhisi sağlamakla beraber, kesin tanının beyin anjiyografisi ile konulduğunu belirterek, geçmiş yıllarda sadece açık beyin ameliyatıyla tedavi edilebilen anevrizmaların artık kafatası açılmadan anjiyografik yöntemle içleri doldurularak tedavi edilebildiğini bildirdi. Beyin anevrizmalarının tanı ve kapalı tedavisini nöroradyologların yaptığına değinen Sencer, "Ülkemizde deneyimli nöroradyologların sayısı tüm dünyada da olduğu gibi az ve bu işle ilgilenen deneyimli referans merkezleri sınırlı. Anevrizmaların tanı ve tedavisinin doğru ellerde yapılması önemli. Deneyimli ekip ve merkezlerde yapılan tedavinin başarı oranı çok yüksek ve potansiyel olarak öldürücü veya sakat bırakıcı bir hastalık bu yolla daha oluşmadan önlenebiliyor. Aynı zamanda açık ameliyata göre çok daha kısa sürede normal günlük hayata dönmek mümkün oluyor" ifadelerini kullandı.