Şifa Üniversitesi'nde Zeytin Ve Sağlık Sempozyumu

Türkiye, son yıllarda zeytin ağacı varlığını yüzde 60, zeytin ve zeytinyağı üretimini ise yüzde 300 arttırdı. Ancak bu gelişmeler tüketime yansımadı. Akdeniz ülkelerinde kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi 15 litreyi bulurken, bu rakam ülkemizde 2 litrenin altında seyrediyor.Şifa Üniversitesi ve Zeytincilik Araştırma İstasyonu işbirliğinde düzenlenen Zeytinyağı ve Sağlık Sempozyumu, başladı. Şifa Üniversitesi konferans salonunda açılış konuşmaları ile başlayan sempozyum 2 gün sürecek. Sempozyuma Şifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Erdoğan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Celal Kocabaş, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Dr. Necdet Kaplan, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, Şifa Üniversitesi dekanları, öğretim üyeleri, sektör temsilcileri ve Beslenme Bölümü öğrencileri katıldı.İlk konuşmayı yapan Şifa Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek, beslenme ve sağlığın birbiri ile doğrudan ilişkili ve ayrılmaz bir ikili olduğunu belirterek, günümüzdeki kanser vakalarının üçte birinin yanlış beslenme ile ilgili olduğunu kaydetti. Sağlıklı ve uzun ömürlü olmanın doğru beslenme ile mümkün olduğunu anlatan Akçiçek, “Yağlar, insan hayatı için çok elzem yapı taşlarıdır. En basit örneği; beynimiz bir yağ dokusudur. Fakat uzun yıllar maalesef zeytinyağı aleyhine kötü propagandalar yapılmıştır. ‘Zeytinyağı kokar, iyi kızartma yağı değildir, kalp hastalıkları olanlar zeytinyağı tüketmesin’ gibi olumsuz propagandalar yapıldı. Halbuki bugün zeytinyağı meyvesinden damlayıp da doğal olarak tüketilebilen tek meyve yağıdır. Zeytinyağının tıbbi özelliklerini hiçbir tohum yağında bulmamız mümkün değildir” diye konuştu.HER YIL 5-10 MİLYON FİDAN DİKİLİYORTarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Dr. Necdet Kaplan ise konuşmasında sektörle ilgili gelişmelere yer verdi. Zeytin ve zeytinyağına tüm dünyada ilginin giderek arttığını belirten Kaplan, Türkiye’de bir zeytincilik devrimi yaşandığına dikkat çekti. Son 5-6 yılda her yıl 5 ila 10 milyon arası yeni fidanın dikildiğini ifade eden Kaplan, “Ülkemiz zeytin üretiminde dünya ikincisi, yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde ise dünyada 4. sıradadır. Zeytin üretim alanları son 10 yılda; yüzde 35, zeytin ağaç sayımız yüzde 60, toplam zeytin üretimimiz ise yüzde 300 oranında artmıştır. Yani üretimimiz 600 bin tondan bir milyon 820 bin tona çıkmıştır. Zeytinyağı üretiminde de yüzde 300 artış sağlamış, Türkiye ilk defa geçen yıl zeytinyağında ihracat rekoru kırmıştır” dedi. Tüm dünyada zeytinyağı tüketimine ilgilinin arttığını belirten Kaplan, “Dünyada Akdeniz beslenme tarzının benimsenmesi ile birlikte zeytin ve zeytinyağı tüketimi artmış durumdadır. Ancak bizim gibi zeytin üreticisi olan ülkelerde ortalama tüketim 15 kilogram iken bizde maalesef kişi başı tüketim 1,5 - 2 kilogramda kaldı. Bu önemle üzerinde durulması gereken bir konudur” dedi.Şifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Erdoğan da konuşmasında sempozyumun önemine değindi. Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı ile ilgili çok sayıda sempozyum ve kongrenin gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Erdoğan, “Ancak bu sempozyumun bir ilk olduğunu söyleyebilirim. Akademisyenlerin, hekimlerin, Bakanlık bürokratlarının ve sektör temsilcilerinin bir arada olduğu bir sempozyum gerçekleştiriyoruz. Bu sempozyumda ortaya konulan görüşler de bir kitap haline getirilerek tüm insanlığın istifadesine sunulacak. Şifa Üniversitesi, ilklerin üniversitesidir. Türkiye’nin sağlık alanındaki ilk tematik üniversitesidir. Bu sempozyumda olduğu gibi yaptığı her işte de bu misyonunu sürdürüyor” diye konuştu.Açılış konuşmalarının ardından Ege Üniversitesi Devlet Türk Musiki Konservatuvarı Türk Halk Müziği Topluluğu kısa bir konser verdi. Daha sonra Tuncel Kurtiz’in seslendirdiği Zeytinyağı Belgeselinden kısa bir bölüm seyredildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Uhri’nin verdiği Sağlıklı Beslenmenin Kültür Tarihi adlı konferansın ardından sempozyumun oturumlarına geçildi.