Dünyada yapılan araştırmalar, insanların yüzde 80'inin hayatları boyunca en az bir kez bel ağrısı yaşadıklarını ortaya koydu. Hareketsiz iş ve yaşam düzeni olanlar, ağır kaldırma, yanlış eğilme hareketleri yapanlar, zayıf bel ve karın kasları olanlar, uzun süre araç kullananlar (şoförler, motosiklet sürücüleri), duruş bozukluğu olanlar, aşırı kilolular, hamileliğin son aylarında olanlar, yüksek riskli sporlarla uğraşanlar ile ruhsal ve duygusal gerginlik yaşayanlar, bel ağrısı açısından riskli grupta yer alıyor. Bunlara ek olarak, son yapılan çalışmalarda sigara içmenin bel ağrısı için bir risk faktörü oluşturduğu ortaya konuldu. Sigaranın özellikle tiryakilerde disk beslenmesini bozarak, dejenerasyona yani erken aşınma ve yıpranmaya yol açtığı, bunun da fıtık oluşumuna neden olduğu, ayrıca fıtık olanlarda iyileşmeyi geciktirdiği gibi nüksetme ihtimalini de artırdığı belirtildi.
Özellikle sigara içen kişilerde bel ağrılarının artarak kronikleşen bir hal aldığını ifade eden Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, sigaranın içindeki zehirli maddelerin disk dejenerasyonlarını artırarak, fıtık gelişimini kolaylaştırdığını söyledi. Disk dejenerasyonunun, omurga kemikleri arasında süspansiyon görevi gören kıkırdaksı maddenin yıpranması anlamına geldiğini belirten Şahabettinoğlu, bunun tetiklemesiyle de bel ve boyun fıtıkları, omurgada kayma ve eğrilikler, omurilik kanalında daralma gibi rahatsızlıkların daha kolay ortaya çıkabileceğini vurguladı. Boyun ve bel bölgesinde sürekli ağrıya maruz kalanların hemen bir fizik tedavi uzmanına gitmesi gerektiğini söyleyen Şahabettinoğlu, yapılan tetkik ve iyi bir muayene sonrasında uygun görülen tedaviye derhal başlanması gerektiğini belirtti.
FITIĞA AMELİYATSIZ TEDAVİ
Bursa'daki merkezinde bel ve boyun fıtığı hastalarına uzun yıllardır uyguladığı manipülasyon (elle tedavi) yöntemi ile birçok hastaya şifa veren Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu tedavi yönteminin Türkiye'de az sayıda uzman doktor tarafından bilinip uygulandığını belirtti. Şahabettinoğlu, tedavi sırasında rahatsızlığın olduğu bel ve boyun bölgesine ellerle birtakım germe, bastırma ve döndürme gibi tekniklerin uygulandığını kaydetti. Şahabettinoğlu ameliyatın, bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar, büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise ellerde, kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen çok az sayıdaki hastada gerekli olduğunu vurguladı. (İHA)