Sigarada radyoaktif madde bilmecesi

Günde 4 paket sigara içen İzmirli avukat Atınç Gültekin, Avrupa ve Amerika'da sigara paketlerinin üzerinde büyük puntolarla "Sigara öldürür, kanser yapar, kalp krizine yol açar" gibi ifadelerin bulunmasına rağmen Türkiye'de bu uyarıların bulunmadığını söyleyerek, Philip Morris aleyhine 50 milyon dolarlık maddi-manevi tazminat davası açmıştı. Avukat Gültekin yaptığı açıklamada, sigaranın başka bir özelliğine de dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı'nın sigarada radyoaktif madde bulunduğunu kabul ettiğini ifade etti. Gültekin, "Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkan Yardımcısı Dr. Emire Özen tarafından hazırlanan rapora göre sigaranın insan sağlığına zararlılığı değerlendirilirken, kimyasal zehirliliğinin yanı sıra radyoaktif zehirliliğinin de dikkate alınması gerektiği yapılan çalışmalardan anlaşılmaktadır. Bilim adamları Little ve Redford, günde iki paket sigara içenlerin 25 yıl boyunca önemli dozda radyasyon aldıklarını açıklamıştır. Martel isimli bilim adamı ise, akciğer kanserinden ölenlerin ciğerlerinde önemli bir doz değeri saptamıştır. Dr. Emire Özer, raporunun sonuç kısmında insanların yiyip içtikleri ve soludukları şeyler hakkında bilinçlendirilmesi için sigara paketleri üzerine radyoaktif madde uyarı işaretinin konulması gerektiğini ifade etmiştir" dedi.

Bu konuda en yetkili kurum olması gereken Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun ise tam tersi bir açıklama yaptığını söyleyen Gültekin, "Yetkilileri aradığımda bana, sigara tütününde radyasyon bulunmadığını ancak mamul hale getirilmiş sigaranın radyasyon içerip içermediğini bilmediklerini belirtti. 2690 sayılı yasayla ilgili mevzuat bu konudaki en yetkili kurum olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nu belirlemiş, belirlemekle kalmayıp radyoaktif madde içeren maddelerin izni, ithali, tetkik ve araştırılması ve denetlenmesi ve kamu güvenliğini sağlayacak tedbirleri alması gerekliliğini hükme bağlamıştır. Radyoaktif içeren maddelerde uyarı işaretinin olması zorunludur. Henüz devletimizin iki kurumu arasında fikir birliği sağlanamamışken, vatandaşımızın ciddi ve sistematik bir şekilde bilinçlendirilmesi mümkün değildir" diye konuştu.

İki kurum arasındaki çelişkinin bir an önce giderilmesi gerektiğini ifade eden Gültekin, "Radyoaktif madde içerdiği yüzde 90 çoğunlukla kabul edilen sigara ambalajlarına uyarı işaretlerinin derhal konulması zorunluluk teşkil etmektedir. Ayrıca uyarı ihtiva etmeyen sigaraların toplatılması gerekmektedir. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Çernobil kazasında insanların 100 metreden aldıkları radyasyonu günde içtikleri 5 sigaradan aldıkları ifade edilmiştir. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Sağlık Bakanlığı ve milletvekillerine göndermiş olduğum mektuplarda da bu durumu belirtmiş olup, sağlık ocakları bünyesinde maliyetleri sigara firmaları tarafından karşılanmak üzere vatandaşımıza sigarayı bırakmada yardımcı olacak sigarayı bırakma birimleri kurulmasını istedim" şeklinde konuştu.

Sigara sanayinin yan sanayilerinin de geliştiğine dikkat çeken avukat Gültekin, gençliği özendirici süslü ambalajlarla sigara kullanımının teşvik edildiğini belirtti.