Mübarek Ramazan ayı boyunca oruç tutulacak, dualar edilecek, sahura kalkılacak. 2017 Ramazan ayında Siirt ilk sahuruna 26 Mayıs cumayı 27 Mayıs cumartesiye bağlayan gece saat 03.03'de kalktı. Siirt ilk iftarını ise 27 Mayıs cumartesi günü saat 19.33'de yaptı. Diyanet sahur vakti ve iftar saatlerine göre Türkiye'de yaşayanlar bu yıl 17 saati aşkın süre oruçlu tutacak. En kısa oruç Ramazan’ın ilk günü tutulacak ve iftar her gün biraz daha ileri gidecek. Haziran ayı yılın en uzun gündüzünü (21 Haziran 2017) içinde barındırdığı için en uzun orucun tutulacağı gün olacak.
SİİRT İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYIN
İFTAR'DA SAĞLIKLI BESLENME
Ramazanda uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir.
İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.
Ara vererek yemek yiyin
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.
İftar sofrası çok çeşitli olmasın
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.
Yemek planını tokken yapın
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.
CUMHURİYET CAMİİ'NDE İBADET
Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen Cami 1926 yılında onarılmış, Hıdrul Ahdar olan adı Cumhuriyet Camii olarak değiştirilmiştir. Camii kare planlı ve tek kubbelidir. Mihrap ve mimberde Rumi tezyinat madalyonlar bulunmaktadır.
SİİRT'İN MEŞHUR YEMEKLERİ
Ramazan ayı boyunca sofralara şenlik ve bereket gelecek. Her yöreye ait yemekler Ramazan sofralarını süsleyecek. En meşhur yemeklerini sofralarından eksik etmeyecek 81 il içerisinde Siirt perde pilavını, büryanını, köftesini, ayranlı yarmasını, asidesini sofrasından eksik etmeyecek.
SİİRT İFTAR SOFRASI: PERDE PİLAVI
Malzemeler:
Jasmin (yasemin) Pirinci (1 su bardağı),
Çamfıstığı (2 çorba kaşığı, 20 gram),
Kuşüzümü (1çorba kaşığı, 10 gram),
Tarçın ( 2 kabuk),
Tuz (1 tatlı kaşığı),
Maydonoz (1 tutam),
Su (2 su bardağı sıcak su)
Krep İçin:
Un (1 su bardağı, 125 gram),
Süt (1.5 su bardağı),
Yumurta (2 adet),
Sıvıyağ (1 çay bardağı),
Tuz (1 tatlı kaşığı)
Hazırlanışı:
1- Yarım çay bardağı yağı tencereye dökün. Sonra 2 çorba kaşığı çamfıstığı ve 2 kabuk tarçını yağda kavurun. Fıstıklar ve çamfıstığı pembeleşene kadar kavurun.
2- Pirinci tencereye atarak 2 dakika pirinç pembe bir renk alana kadar kavurmaya devam edin. Pirinçlerin üzerine tuzu atın ve ardından 2 su bardağı sıcak suyu dökün.
3- Krep hazırlığı: Ayrı bir kaba 1 bardak soğuk sütü dökün. Ardından 1 su bardağı unu, 2 adet yumurtayı, yarım çay bardağı sıvıyağı ve 1 tatlı kaşığı tuzu dökün, çok iyi ve hızla çırpın.
4- Ayrı bir tavaya krebin malzemesini tavanın dibini ince bir biçimde kaplayacak şekilde krebi dökün. Krebi pişene kadar ters çevirin. Pişen kreplerinizi tavadan alın.
5- Bu sırada pilavınızı karıştırmayı unutmayın ve pilavın suyu çekince ateşi kapatın. Pilavın içine 1 çorba kaşığı kuşüzümü ve ince kıyılmış bir tutam maydonozu atın. Pilav biraz soğuyana kadar karıştırın.
6- Kreplerinizi orta büyüklükte yuvarlak bir kabın içine koyarak tencerede kavurduğunuz malzemenizi koyun ve kreplerinizi sarın.
7- Sardığınız krepleri önceden yağladığınız fırın tepsisine yerleştirin.
8- Sardığınız krepleri önceden 100 derece ısıtılmış fırına koyun ve tepsiyi fırına verdiğinizde fırın ısısını 170 dereceye çıkarın. 10- 15 dakika üzeri kızarıncaya kadar fırında bekletin. Sıcak olarak servis yapın.
İFTARI EN GENÇ VE EN ERKEN AÇACAK İLLER
Diyanet İşleri Başkanlığından alınan bilgiye göre, Türkiye'de orucunu en erken Hakkarililer, en geç ise Edirneliler açacak. Astronomik hesaplarla belirlenen imsak ve iftar vakitlerine göre, ülkede iftar sofrasına en geç Edirne'de yaşayanlar oturacak Hakkari'de imsak saat 02.58'te, iftar ise 19.25'te gerçekleşecek. Edirne'de ise saat 03.41'de başlayacak ilk oruç, akşam ezanının okunacağı 20.45'te açılacak. Hakkari ile Edirne arasındaki oruç açma süresi farkı 80 dakika olacak. Bir anlamda Hakkari'deki vatandaşlar teravih namazını kılmaya hazırlanırken, Edirne'de yaşayanlar iftar sofrasına oturacak. Erken iftar yapılacak illerde Hakkari'yi Van, Iğdır, Şırnak ve Ağrı, geç oruç açılacak illerde ise Edirne'yi Kırklareli, Çanakkale, Tekirdağ, Balıkesir ve İzmir takip edecek. 03.59’da yapılacak ilk sahur sonrası ilk iftar da 20.33’te yapılacak. Ramazanda oruç tutarken sağlığımıza da düşünmeli, tıka basa yemek yerine hafif öğünleri tercih etmeliyiz.
İFTARDA NE YEMELİ?
Ramazanda oruç tutarken sağlığımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Uzun süren açlık sonrası birden yüklendiğimiz bedenimizin dengesi bozulabilir. Bu kapsamda yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlamak en doğrusu. Çorbanın yanında etli veya etsiz sebze yemeği yemeği, bir dilim börek ya da hamur işi bir kase yoğurt yenebilir. Ağır bir tatlı yerine meyve yemek şeker ihtiyacının karşılanmasında daha doğrudur. Ana öğün olarak ızgara et, tavuk, balık veya sote edilmiş et yenilebilir.
Uzmanlar, iftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile başlanabilir önerisini yapıyor. Başlangıç için ılık çorba öneriliyor. İftarda aynı anda çok çeşitte yemek yemek mide rahatsızlıklarına neden olabiliyor. İftarda hamur işlerinin tercih edilmemesini, zeytinyağı kullanmaya özen gösterilmesi söyleniyor. İftar sofrasında ekmekten kaçınmalı, mutlaka salata ve yoğurt bulundurulması tavsiye ediliyor. Yemekten sonra oluşan yorgunluğu gidermek için yeşil çay, midenin rahatlaması için de Türk kahvesi içmek faydalıdır deniyor.
İlk iftarda vücut uzun süre açlık çektiği için kan şekeri dengesi bozuluyor. Bu yüzden kan şekerinin bir anda yükselmemesi için iftarda bir anda yemek yemek yerine belli aralıklarla besinler yenmelidir. Posalı, kan şekerini ani yükseltmeyen yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan yanlışlardan biri de birde çok su içmek. Bir anda fazla su içmek mideyi doldurmakta ve mide kasları açısından zararlı olmakta. Bol bol su içmek Ramazanda mutlaka olması gereken bir durum fakat bunu da yiyeceklerde olduğu gibi belli aralıklarla yapmak gerekiyor. Ayrıca iftar sofralarının vazgeçilmezi şerbetli tatlılar yerine de meyve tercih etmek sağlık açısından önerilenler arasında.
RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda on bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir. Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.