Siirt Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı Yapıldı

2013 akademik yılı açılış töreni, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın katılımıyla yapıldı.

Siirt Üniversitesi akademik yılı açılış törenine katılmak üzere Siirt’e gelen Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti İl Başkanlığı’ndan sonra Aydınlar ilçesine geçti. Tillo’da İbrahim Hakkı Hazretlerinin uzay gözlemlerini yaptığı Kaletül Üstad tepesinde incelemelerde bulundu ve Vali Ahmet Aydın'dan bilgi aldı. Bakan Bozdağ, daha sonra Çatılı köyüne geçti. Burada iş adamı Ethem Sancak’ın evinde yemek yedi. Çatılı köyünden dönen Bozdağ, Siirt Üniversitesi’nin 2012-2013 akademik yılının açılış törenine katıldı. Üniversite rektörlüğü konferans salonunda yapılan açılışta bir konuşma yapan üniversite rektörü Prof.Dr.Murat Erman, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında yeni yerleşkede hizmet vermeyi amaçladıklarını söyledi. Siirt’in hem Asya’ya hem de Ortadoğu’ya yakın olduğunu belirten Prof Dr.Erman, her iki bölgeden öğrenci almayı hedeflediklerini belirtti.

Daha sonra söz alan Siirt Valisi Ahmet Aydın, Siirt Üniversitesi’nin hem üniversite hem fakülte bazında bir Oxford bir El Ezher gibi tıpta Çapa, mühendislikte İTÜ gibi bir marka olmasını dilediğini belirtti.

Vali Aydın'dan sonra konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, güçlü ülkelerin bu konuma bilim sayesinde geldiklerini belirterek bilgiyi daha fazla kullanan, bilgiyi daha fazla elinde tutanın güçlü olduklarını ve ilmin her yerde aranması gerektiğini söyledi. Üniversitelerin ideolojilerin değil hürriyetin kaleleri olması gerektiğini belirten Bozdağ, her türlü hürriyetin kendisini burada rahat hissetmesi gerektiğini söyledi. Bozdağ, Türkiye’nin geçmişine bakıldığında ideolojilerin esir aldığı üniversitelerin bulunduğunu ifade etti. Geçmişteki şartlanmalara örnekler veren Bozdağ, geçmişte iktidara gelen sağ ve sol iktidarların bazı kelimelere yasaklama getirdiklerini, bu kelimeleri TRT’nin kullanmadığını belirterek bunun hastalıklı bir zihniyet olduğunu ifade etti. Bozdağ, “Ben hatırlarım, arkadaşlarım vardı; Bediüzzaman’ı doktora tezinde dipnot gösterdi diye Marks’ı dipnot gösterdi diye, başkalarını dipnotta onu referans gösterdi diye onları onaylayacak jüri bulamazlardı insanlar. Böyle bir şey olur mu? Oldu. Yaşadık mı yaşadık. Üniversitelerimizde ve başka yerlerde eğer hocalara ve öğrenciler eğer ideolojilerin esirleri olduğu zaman hayatta hürriyeti asla yaşayamazlar” dedi. Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye’nin ilerlemesinin değişmesi önündeki en önemli engellerden bir tanesi şüphesiz anayasasıdır. Her zaman söylüyorum bunu söylediğimizde şu söyleniyor anayasa bize iş bulur mu diyor, anayasa bize maaş verir mi bize diyor anayasa yollar yapar mı bize diyor. Anayasa şunu olur mu bunu olur mu diye birtakım doğrudan sorularla bu konu konuşulduğun da ne yapıyor bunu engellemeye ve bu konudaki düşüncenin kabulüne engel olmaya çalışıyor.”

“DIŞARIDAN BAKILDIĞINDA GÜCÜ DAHA YAKINDAN ANLAŞILAN BİR ÜLKEYİZ”

Daha önce hazırlanan anayasaların doğal zamanlarda hazırlanmadığını belirten Bozdağ, mevcut anayasanın birçok kez değişikliğe uğradığını ve birçok maddesinin değiştiğini ifade etti. Anayasanın yamalı bir elbiseye benzediğini belirten Bozdağ, “Güçlü bir ülkeyiz. Büyük bir ülkeyiz. Hakikaten dışarıdan bakıldığı zaman gücü daha yakından anlaşılan bir ülke. Ağzımızdan çıkan lafa bakıyorlar aframıza taframıza bakıyorlar. Sonra giydiğimiz elbisenin yama sayısına bakıyorlar. Diyorlar ki önce git de şu kıyafetini değiştir, bize hava atacağına önce yamalıksız bir elbise giy diye bizimle bıyık altından dalgasını geçiyorlar. Onun için bizim Türkiye’yi bu yamalıklı bohçadan mutlaka ama mutlaka kurtarmamız lazım. Bugün oldu bugün, yarın oldu yarın ama Türkiye’de her alanda değişim ve dönüşümün ideolojilerin boyunduruğundan kurtulması için hürriyetin tam olması için devletin değil milletin anayasasını bizim hayata geçirmemiz bu noktada bizim adım atmamız lazım bunu başarmamız lazım. Şu anda sıkıntılar var. Bu sıkıntıları uzlaşma komisyonu henüz aşmış değil” dedi.

Başbakan yardımcısı Bozdağ, mevcut anayasadaki yanlışlıklardan örnekler vererek geçmişte Merhum Erbakan’a hükümetin kurulması görevinin verilmemesini ve şu anda bir başkanın istediği bir kişiyi bakan olarak atamayadığını örnek verdi.

Akademik yılın başlangıç töreninde ilk dersi sosyolog gazeteci yazar Prof. Dr.Yasin Aktay verdi.