Hürriyet'in haberine göre, Kılıçdaroğlu dün İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmış ancak daha sonra bu çağrının ‘sehven’ yapıldığı açıklanmıştı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağıran Savcı Demir’ün adı ‘Galip Öztürk soruşturması’nda yer almıştı. Anılan dosyaya giren belgelere göre Savcı Demir, Öztürk’ün yanı sıra Metro Grup avukatı ile de görüşmüştü. Dava dosyasına giren fiziki takip tutanağına göre, Savcı Demir, Metro Grup yetkilileri iki kez bir araya geldi.
İlk görüşme 6 Ocak 2011 akşamına ait. Beyoğlu Asmalımescit’deki yemekli buluşmaya Savcı Demir, eski savcı Yavuz Özeren ve Metro Grup avukatı Vasfi Sedat Küçükyılmaz katıldı.
İkinci görüşme ise 14 Haziran 2011’de yapıldı. Fiziki takip tutanağına göre Savcı Demir., Yavuz Özeren’in kullandığı otomobil ile saat 15:15’te Metro Holding’in bulunduğu Metro City’e giriş yaptı. Galip Öztürk ile yapılan görüşme bir saat sürdü. Savcı Demir ve Yavuz Özeren geldikleri araç ile saat 16:15’de binadan ayrıldı. Savcı Demir, söz konusu görüşmeye ilişkin Hürriyet Dünyası’na “Birlikte çay içtik. Domates fidesi konusu vardı onu konuştuk” açıklaması yapmıştı. Anılan soruşturmayı, 25 Aralık soruşturmasının savcısı Muammer Akkaş yürütmüştü.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadeye çağırılmasının Bilal Erdoğan'ın şikayeti üzerine yapılmış olmasına sert tepki gösterdi. "Ar damarı çatlamışlık tam da budur" diyen Tekin CHP'nin bu meseleyi "namus meselesi" haline getireceğini söyledi. Tekin Hürriyet'e yaptığı açıklamada şikayetinin Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan olduğunun ortaya çıkmasının kendisine bir Nasreddin Hoca fıkrasını hatırlattığını belirterek "Hırsızın hiç mi suçu yok" dedi. Tekin şöyle konuştu: "Hırsız var diyene hırsız tarafından yargı sopası gösteriliyor. Gözdağı veriliyor. Tarih bunları utanç düzeni olarak yazacaktır. Bu konu bana Nasreddin Hoca'nın fıkrasını hatırlattı. Hırsızın hiç mi suçu yok demişti hoca. Bu tam da bugüne uygun. Bu durumu bütün kamuoyunun vicdanına sunuyoruz"