Sıkıysa uyu ... !

Sürekli şehirlerarası yolculuk edenler iyi bilir yol denilince akla sırasıyla trafik, sıkıntı, uyku gelir hele hele sürekli aynı yola gidip geliyorsanız iş iyice işkenceye girer. Bir kaç haftadır gazetemizi almaya arkadaşım Ünal ile gidiyoruz Bursa’ya .

Normalde ben hiç dayanamam arabaya bindiğim gibi uykum gelir o bir saatlik yol 10 dakikaya iner anlamadan biter ama şoför arkadaşınsa hele birde Ünal ise sıkıysa uyu... “Uyuma Ulannnn” “Bak sen uyursan bende uyurum ikimizde geberir gideriz gazetede yatar karışmam !” gibi tehditler havada uçar (Sanki ben öldükten sonra gazete gelmiş gelmemiş çok umurumda olacakmış gibi ilahi Ünal komik adamsın.) hayatta uyutmaz adamı sözle olmuyorsa muhakkak dürter gıdıklar yinede uyutmaz...

Sağ olsunlar her hafta bir bahane ile bizim gazeteyi geç saatlere bırakır bizim matbaa, bu sayede öğrendim ki gece yolculuğu keyiflidir ama bir o kadarda tehlikelidir. Gece yolculuğunda özellikle çok dikkatli olmak gerekir malûm geceleri yollar tırların, kamyonların, otobüslerin. Adamlar karayollarının efendisi resmen, ya yol verirsin yada türlü tacizle bir şekilde sana yol verdirirler.

Ünal kardeşime de söylediğim gibi Allah iyi ki bana araba hevesi vermemiş kesin başım belâya girerdi.

Yola fırlayanlar, ışıklarda durmayanlar, sanki dağda gezer gibi sis lâmbalarını açanlar, gerekli gereksiz selektör çekenler, daha yeşil yanmadan kornayla beste yapanlar vs. vs. yolda her türlü manyak mevcut...

Her şeye eyvallah da anlayamadığım tek bir şey var, değişik yerlerinde değişik ışıklar yanan o kamyonlar, tırlar nedir öyle ? Karşıdan bir şey geliyor ama ne olduğunu anlamak imkânsız. Tır mı ? Kamyon mu ? Yoksa yürüyen Pavyon mu ? Belli değil...

Siz aracınızın camlarına ışıklardan etkilendiğiniz için film kaplatsanız cart diye cezayı yazarlar ama bu yürüyen pavyonları kimse görmüyor mu ? Resmen insanın canıyla oynuyorlar.