HABER

Silahlı kavgada çocuğun ölümüne ilişkin davada karar

İki grup arasında Fatih'teki bir kahvehane önünde meydana gelen ve burada garson olarak çalışan 15 yaşındaki bir çocuğun ölümü, 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı kavgaya ilişkin 3 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı - İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Cahit Demir'in "18 yaşından küçük çocuğu olası kastla öldürmek" ve "bir kişiyi yaşamını tehlikeye sokacak şekilde olası kastla yaralamak" suçlarından 32 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek, bu sanığın diğer suçlardan aldığı 2,5 yıl hapis cezası hükmünü ise 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bıraktı - Mahkeme heyeti, silahlı kavgaya karışan diğer grubun üyesi sanıklar Cesur Kaplan ve Bülent Kurt hakkında ise "yaralama" suçlarını meşru müdafaa kapsamında işlediklerini gerekçe göstererek beraat hükmü kurdu

İSTANBUL (AA) - MURAT KAYA - ENES CAN - Fatih'teki bir kahvehanenin kapısında iki grup arasında meydana gelen ve burada garson olarak çalışan 15 yaşındaki bir çocuğun ölümü, 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı kavgaya ilişkin 3 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Cahit Demir 35 yıl hapisle cezalandırıldı.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 9. duruşmaya, tutuklu sanık Cahit Demir katıldı. Sanık Bülent Kurt'u avukatı Yücel Ceran'ın temsil ettiği, Cesur Kaplan'ın avukatının ise mazeret bildirdiği duruşmada, müdahil Namet Aksu da hazır bulundu.

Duruşmada görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Abdulmelik Peker, 24 Nisan'da sunduğu mütalaasını tekrar ettiğini belirtti.

Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Cahit Demir, Suriye uyruklu Ali Muhammed'e müdahale ederken yaralandığını savunarak, "Mahkemeye inancım tamdır, suçsuzum, tahliye ve beraatime karar verilmesini talep ederim." dedi.

Sanıklardan Bülent Kurt'un avukatı Yücel Ceran ise müvekkilinin olay yerinde silah kullanmadığını ve yaralılara yardım ettiğini öne sürerek, "Hakkı Kılıç'ın, sanık Cesur Kaplan'ın silahından çıkan mermilerle yaralandığı kriminal raporlarda sabittir. Müvekkilimden ele geçirilen silah atışa hazır değildir. Meşru müdafaa yoluyla değil kesin beraat talep ederim." ifadelerini kullandı.

- Karar

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Demir'i, olay tarihinde 18 yaşından küçük olan Umut Kansu'yu olası kastla öldürmek suçundan 25 yıl ve Şenol Karakuş'u yaşamını tehlikeye sokacak şekilde olası kastla nitelikli yaralama suçundan da 7 yıl 6 ay olmak üzere toplam 32 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Bu sanığa Tekin Cesur'u olası kastla nitelikli yaralama suçundan 1 yıl 8 ay ve ruhsatsız silah bulundurma suçundan da 10 ay hapse mahkum eden heyet, bu ceza hükümlerinin açıklanmasını, sanığın sabıkasız oluşunu göz önüne alarak 5 yılık denetimli serbestlik şartıyla geri bıraktı.

Sanık Demir'in, Rıdvan Erbek'i basit şekilde yaralamak suçundan açılan davanın şikayetten vazgeçildiği için düşürülmesine karar veren heyet, Hakkı Kılıç'a yönelik nitelikli yaralama suçundan da bu suçu diğer sanıkların işlediğinin anlaşılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığını kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Bülent Kurt ve Cesur Kaplan hakkında ise diğer sanık Cahit Demir ile mağdur Hakkı Kılıç'ı hafif nitelikte olmayan şekilde yaralama suçlarından, kendilerine ve başkalarına yönelmiş, tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı defetmek zorunluluğuyla meşru savunma haklarını kullandıkları gerekçesiyle beraat hükmü kurdu.

- Gruplar daha önce çatışıyordu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Cahit Demir ve 17 Ocak 2017 tarihinde başka suçtan Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunurken vefat etmesi nedeniyle hakkında takipsizlik kararı verilen Suriye uyruklu Halil Muhammed ile başka bir grubun üyesi şüpheliler Bülent Kurt, Cesur Kaplan, Rıdvan Erbek, Tekin Cesur, Yasin Şimşek ve Cumali Kurtoğulları arasında anlaşmazlıklar, çatışmalar yaşandığı hatırlatıldı.

Şüpheliler Bülent Kurt ve Cesur Kaplan'ın mağdurlar Rıdvan Erbek, Tekin Cesur ve iki arkadaşıyla 23 Haziran 2016'da saat 22.00 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi'nde, 15 yaşındaki maktul Umut Kansu'nun ve müşteki Şenol Karakuş'un garson olarak çalıştığı kıraathane önündeki kürsülerde oturup sohbet ettikleri aktarılan iddianamede, şüpheli Cahit Demir ile Halil Muhammed'in kahvehanenin bulunduğu sokağa geldikleri, Cahit Demir'in silahıyla bu gruba doğru hedef gözetmeksizin ateş etmeye başladığı, bu esnada maktul Umut Kansu ve müşteki Şenol Karakuş'un yaralandıkları bildirildi.

Cahit Demir ve Halil Muhammed'i fark eden şüpheli Cesur Kaplan'ın bağırarak arkadaşlarını uyardığı ve meşru müdafaa saikiyle üzerindeki ruhsatsız tabancayla ateş ettiği kaydedilen iddianamede, olayda şüpheli Cahit Demir ile kıraathanede bulunan mağdur Hakkı Kılıç, Rıdvan Erbek ve Tekin Cesur'un yaralandıkları, maktul Umut Kansu'nun ise vücuduna isabet eden iki mermiyle öldüğünün anlaşıldığı vurgulandı.

Olaydan sonra Cahit Demir'in yaralanması nedeniyle tedavi altına alındığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden, Halil Muhammed'in ise olay yerinden firar ettiği belirtilen iddianamede, tanık olarak dinlenilen maktulün amcası Ferman Kansu'nun, 15 yaşındaki maktulün 10 gündür kahvehanede çalıştığı, olay günü iftarını açtıktan sonra kahvehaneye gittiği ve çay dağıttığını söylediği anlatıldı.

Şüpheliler Tekin Cesur, Rıdvan Erbek, Halil Muhammed, Yasin Şimşek ve Cumaali Kurtoğlu hakkında "yaralama, ruhsatsız silah bulundurma, kasten çocuğu öldürme" suçlarından takipsizlik kararı verildiği vurgulanan iddianamede, diğer şüphelilerden Cahit Demir'e "olası kastla öldürme ve yaralama suçlarından", eylemleri meşru müdafaa kapsamında olan Bülent Kurt ve Cesur Kaplan'a ise "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ceza verilmesi talep edildi.

En Çok Aranan Haberler