Şile’de kazılarıyla ilgili davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesi istendi. Davaya bakan mahkeme, dosya ile Ergenekon davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu belirtti.
Ergenekon soruşturmaları kapsamında Şile’de yapılan kazıyla ilgili davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Ulaş Özel, Hüseyin Yanç ve Okan İşgör ile tutuksuz sanık Yusuf Ethem Akbulut katıldı. Mahkeme başkanı Mehmet Karababa, ilk duruşmada alınan karar gereğince 1. ve 2. Ergenekon davalarına ilişkin dijital kayıtların incelendiğini bildirdi. Sanıklardan Okan İşgör’ün avukatı Kaan Coşkunses, müvekkilinin iddia edildiği gibi zengin olmadığını belirterek, “Müvekkilim tutuklandıktan sonra eşinin hiçbir geliri kalmamıştır. Kredi kartı borçlarını ödeyemiyor. Evine icra geldi.” dedi. Müvekkilinin tahliyesini isteyen avukat, gerek görülürse müvekkilinin kefaletle serbest bırakılmasını da talep etti.
Okan İşgör ise soruşturmayı yürüten Savcı Cihan Kansız’ın kendisini Poyrazköy davası sanığı Levent Bektaş aleyhine ifade vermeye zorladığını iddia etti. Savcı Kansız’ın, “Şile’de bulunan silahların Levent Bektaş’a ait olduğunu söylersen seni ‘Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırırım.” dediğini ileri süren İşgör, hiçbir suç örgütü ile ilişkisi olmadığını söyledi.
Sanıklardan Ulaş Özel de, “Bugüne kadar devlete çalıştığımı sanıyordum. Ama çalıştığım adamların Ergenekon isimli yapı olduğunu emniyette öğrendim. Bunun üzerine ben de doğru bildiğim her şeyi anlattım.” dedi.
Ulaş Özel’in annesi Selaha Nemli ise duruşmada tanık olarak dinlendi. Nemli, evinde yakalanan silahları oğlu Ulaş Özel’le birlikte Okan İşgör ve Hüseyin Yanç’ın getirdiğini söyledi. İçinde silah olduğunu bilmediğini ifade eden tanık Nemli, “Oğlum bana bunların Okan İşgör’e ait olduğunu söyledi.” dedi.
Mahkeme, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2008/209 dosya numarasıyla görülen birinci Ergenekon davası ve 2009/191 dosya numarasıyla görülen ikinci Ergenekon davasıyla, ‘Şile kazıları’ davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu belirtti. Şile kazıları davasının Ergenekon davalarıyla birleştirilmesi için onay verip vermeyeceği konusunun İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sorulmasına karar veren mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına hükmetti. Duruşma ertelendi.
Sanık Özel, daha önceki ifadelerinde TİKKO terör örgütünden itirafçı olarak JİTEM’e katıldığını anlatmıştı. Devlet adına çalıştıklarını sandığını söyleyen Özel, "Ben devlete sığındım. Devlet kim? Teslim olduğum albay, teslim olduğum komutanlar. Onlar Ergenekoncu mu ben bilmem. Üniformalı devletin görevlileri, devlet görevlilerinden aldığım emirleri yaptım. Verdikleri silahları kullandık. Silahların kaynağını bilmem." demişti.
Operasyonlarda terör örgütünün kıyafetiyle hareket ettiklerini ve öldürdükleri kişi başına para aldıklarını öne süren Özel, “Benim durumumda olan 10-15 kişi vardı. Terör örgütünün giydiği kıyafetleri giyip yanımızda subaylarla faaliyetlerde bulunduk. Operasyonlarda her öldürdüğümüz kişi başına zarflar içinde bize para ödülü verilirdi. İstanbul’da kaçırdığımız adamı Tunceli’ye götürüp operasyonda yakaladık diyorduk." ifadelerini kullanmıştı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz