Ameliyattan hemen sonraki dönemde vücudun yabancı olarak algıladığı bu maddenin etrafı kapsül denilen bir zarla çevrilidir. Bu sadece göğüs protezleri için geçerli bir kural da değil.
HASTALAR KAPSÜL OLUŞUMUNDAN HABERSİZ
Çene protezi olsun, kalp pili olsun, vücuda yerleştirilen herhangi bir protez ve yabancı madde de aynı şekilde reaksiyon görür. Buraya kadar aslında her şey normal. Hastalar da bu kapsülün oluşmasından herhangi bir şekilde haberdar olmaz.
Şekil, görüntü ve dokunma hissi bu durumdan etkilenmez. Orta ve uzun vadede bazı protezlerin etrafındaki kapsül dokusu kalınlaşmaya başlar. Bu deride bir yara dokusunun kabarmasına, ‘keloid’ denilen kabarık yara görüntüsüne benzetilebilir.
Göğüs protezi etrafındaki bu kabarma ileri aşamalarda memede sertlik ve şekil bozukluklarına neden olabilir. Bu aşamadan itibaren “kapsül kontraktürü” denilen olay söz konusu hale gelir.
Kapsül kontraktürün ameliyat olan kadınların nispeten az bir kısmında görülür ve tamamen tedavisiz bir yöntem olmaz. Kapsül, kontraktür oluşan memeden temizlendikten sonra, yeni bir protez kullanılabilir.
Ayrıca günümüzün modern teknolojisi ile gelişen silikon protezlerde giderek daha az oranlarda kapsül kontraktürüne rastlanılıyor. Kapsül kontraktürü doktorların bildiği ama hastaların çok aşina olmadığı bir durum.
MAMOGRAFİ ÇEKİLİRKEN TEKNİSYENE SÖYLEYİN
Bir de silikonlu kadınların, hayatlarında sık karşılaşacağı durumlar var. Kadınların mamografi çektirmeleri gerekir. Mutlaka çekimi yapacak olan teknisyene göğüslerinde protez olduğunun bilgisini vermeliler.
Böylece teknisyenin standart mamografiye göre daha farklı bir pozisyonda çekimi gerçekleştirilir. Protezden ötürü meme dokusunun görüntülenmesi zorlaşır. Burada amaç özel bir pozisyonda çekim yapıldığı takdirde memenin daha fazla bir kısmının görüntülenebilir ve yapılan işlemden daha gerçekçi sonuçlar elde edilmesinin sağlanabilmesidir.
SİLİKON PROTEZLERİN ÖMRÜ NE KADAR?
Silikon protezlerin üzerinde bir kullanım süresinin olmaz. Normal şartlar altında hastalar ömür boyu kullanmak üzere protez ameliyatı olurlar. Bazı durumlarda yeni ameliyatlar gerekebilir.
Örnek vermek gerekirse; yirmili yaşlarında göğüs büyütme ameliyatı olmuş bir hasta otuzlu yaşlarının sonuna doğru hamilelik, doğum, emzirme gibi süreçler geçirdikten sonra protezlerini yenilemek, belki de biraz göğüslerini dikleştirme ihtiyacı duyulabilirler.
Yine kilo alıp verme ve ilerleyen yaşa bağlı sarkmalar, hacim değişiklikleri olursa tekrar bir meme ameliyatı düşünülebilir.
SİLİKON PROTEZLERİN PATLAMA RİSKİ VAR MI?
Silikon protezler dayanıklıdır. Üzerine çıkıp tepinilse dahi kolay kolay patlamazlar. Bazı durumlarda çeşitli sebeplerle patlamış protezlerle karşılaşılabilir.
Ameliyat sırasında gerçekleşmiş bir kesici alet yarası, protezin fabrikasyon olarak zayıf olması, ameliyat sonrası dönemde bir travma, örneğin, iğne biopsisi sırasında yanlışlıkla yaralama, ya da yılların getirdiği aşınma gibi sebeplerle patlamalar görülebilir.
Patlamış bir protez çoğu zaman hastaya hiçbir rahatsızlık vermez, rutin görüntüleme tetkikleri sırasında tesadüfen fark edilebilir. Eğer bir protezin patlamış olduğu tespit edilmişse yapılacak en iyi hamle protezi yenisiyle değiştirmektir.
Doç. Dr. Ahmet Sönmez
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
www.drahmetsonmez.com
Facebook: @drahmetsonmezplastikcerrahi
Instagram: @drahmetsonmez
YouTube: Doç. Dr. Ahmet Sönmez