Şilili Madenciler Soma'da

Şili'de 2010 yılında meydana gelen ve yerin 700 metre altında mahsur kalan 33 madencinin 69 gün sonra kurtarıldığı maden kazasında, kurtarma ekibinin başında yer alan Rodrigo Reveco ve kazadan en son kurtarılan madenci Luis Urzua, Soma'da yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle bir araya geldi. Demokrasi Denetçileri Derneğinin davetiyle Türkiye'ye gelen Şilili madenciler, İstanbul ve Ankara'daki temaslarının ardından 13 Mayıs'ta maden faciasının yaşandığı Soma'da hayatını kaybeden işçilerin aileleleri ve meslektaşlarıyla buluştu. Faciadan kurtarılan işçilerden Orhan Turan ve kurtarma ekibinde görev yapan Erdal Turan ile bulaşan Şilili madenciler, dernek yöneticilerinin eşliğinde kazada yaşamını yitiren işçilerden Ahmet Akdemir için ailesi tarafından düzenlenen hayır yemeğine katıldı. Baba Cafer Akdemir'e taziyelerini ileten Şilili madenciler, hayır yemeğinde yakınlarını kaybeden birçok Somalı ile de buluşma fırsatı yakaladı. Yemeğe katılan bir işçi yakını Şilili madenci Luis Urzua ile sohbetinde "sizin eşleriniz çok şaslı" dedi. Şilili madenciler, daha sonra faciada kayıp veren yerleşimlerden İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Elmadere Mahallesi'nde ailelerle bir araya geldi. -"Türk madenciler, Şili'yi hatırla Soma'yı unutma" Soma'daki temaslarıyla ilgili basın açıklaması yapan Şilili madencilerden Luis Urzua, bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için yaşanmışlıkların gelecek nesillere aktarımının ve deneyimlerin paylaşımının büyük önem taşıdığını söyledi. Bu nedenle özellikle faciada yakınlarını kaybeden aileler ile sağ olarak kurtarılan işçilerin yaşadıklarını mutlaka gelecek nesillere aktarmalarını, anıları taze tutmalarını tavsiye eden Urzua, İspanyolca ve Türkçe olarak el yazısıyla hazırladığı "Türk madenciler, Şili'yi hatırla Soma'yı unutma" yazılı kağıdı kameralara gösterdi ve "Bu trajediden etkilenmiş olan tüm ailelere, annelere, çocuklara başsağlığı diliyorum. Biz kurtarılmış madenciler için en önemli şey aileler, çocuklar ve onların çektiği acıdır" dedi. -"Soma tüm dünya madenciliğini etkiledi" Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Urzua, "yaşadıkları kazadan sağ olarak kurtarılmayı neye bağladıkları" yönündeki soru üzerine, yaşadıkları kazada tümüyle yer altında sıkışıp kaldıklarını ve dışarıdan yardım gelmesini beklemek dışında yapabilecekleri hiçbir şeyin olmadığını ifade etti. Urzua, kendi yaşadıkları kazada da işveren tarafından alınması gereken güvenlik tadbirlerinin tam olarak alınmamasının etken olduğunu, kurtarılmalarının ise uluslararası işbirliğiyle alanında uzman kişilerin birçok yolu denemeleri sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Soma'da yaşanan felaketin çok büyük bir maden faciası olduğunu ve bu tür facialar için önemli olanın kurtarma çalışmasında uygulanacak yöntemler dışında, felaket meydana gelmeden önce gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğine dikkati çeken Urzua, "Ne yazık ki, bu felaket sayesinde dünyanın birçok yerinde maden işletmeleri alarma geçti ve şu an güvenlik daha farklı şekilde olacaktır. Çünkü hiçbir ülke Soma'da yaşanan bu felaketin yaşanmasını istemez" diye konuştu. Urzua, Soma'daki felaketi ilk duyduğunde neler hissettiği konusunda ise felaketin tam olarak kendisinin yaşadığı durumu hatırlattığını ifade etti. Şili'deki maden kazasında kurtarma ekibinin başında yer alan Rodrigo Reveco da Türkiye ve Soma ziyaretleriyle bir daha bu tür kazaların yaşanmaması için sahip oldukları tüm deneyimleri paylaşmak istediklerini söyledi. Şilili madencileri Türkiye'ye davet eden Demokrasi Denetçileri Derneğinin yönetim kurulu üyesi Mümtaz Ayça ise Soma'nın Türkiye için bir vicdan testi olduğuna işaret ederek, "Bu sınavda başarılı sonuç almak tüm toplumumuz için bir görevdir. Demokrasi denetçileri olarak tüm halkımızı Şili örneğini hatırlayıp gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için Soma'yı unutturmamaya çağırıyoruz" dedi. -Şili'deki maden kazası Şili'nin San Jose şehrinde 5 Ağustos 2010'da meydana gelen maden kazasında 33 madenci mahsur kalmış, kazadan 17 gün sonra sığındıkları "yaşam odasında" sağ oldukları anlaşılan madenciler, sürdürülen kurtarma çalışmaları sonucunda kazadan tam 69 gün sonra yer altından çıkartılmışlardı.