YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Silvan'da Iki Asker Yardım Geç Geldiği Için Şehit Oldu

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz 2011 günü 13 askerin şehit olduğu olayla ilgili açılan davaya...

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz 2011 günü 13 askerin şehit olduğu olayla ilgili açılan davaya tanık askerlerin ifadeleri damgasını vurdu. 96 askerin katıldığı operasyonda ‘öncü er’ olarak görev yapan Sercan Serdar, saldırıdan sonra yardımın geç gelmesi nedeniyle yaralı iki arkadaşının mevzide şehit olduğunu söyledi.
Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi'ndeki duruşmaya, ihmalleri olduğu ileri sürülen tutuksuz sanıklar dönemin Silvan 4. Taktik Jandarma Alay Komutanı Murat Toprak, Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin, 1. Bölük Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz ve 2. Bölük Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan katılmazken, şehit aileleri ile sanık avukatları hazır bulundu. Mahkeme başkanı 21 askerin talimatla alınan ifadelerini okudu. Askerlerin ifadesi, daha önce dile getirilen ‘askerin aç, susuz ve yorgun olarak operasyona çıkarıldığı, takviye birliklerin gönderilmediğini ve helikopterin geç geldiği' iddialarıyla örtüştü.
Talimatla ifadesi alınan Sercan Serdar, operasyon sırasında öncü olduğunu, çatışma bölgesine yakın bir mağarada teröristleri gördüğünü ve komutanlarına anlattığını söyledi. Serdar, “Komutanlar durum değerlendirmesi yaptıktan sonra yola devam ettik. İstirahat edeceğimiz yere vardıktan bir süre sonra çatışma başladı ve 45 dakika sürdü. Rus yapımı yangın bombaları atılınca yangın çıktı. Helikopter çok geç geldi. Mevzide gözetleme yapan iki arkadaşım helikopter geç geldiğini için şehit oldu. Çatışma bittikten 45 dakika sonra helikopter geldi.” dedi.

4 GÜNDÜR ARAZİDEYDİK, ÇOK YORGUNDUK

Tanık olarak ifadesi alınan sıhhiye eri Ümit Kaya ise Teknebaşı Jandarma Karakolu’ndan Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı'na kadar yürüdükten sonra burada istirahata çekildiklerini ve bu sırada karakola roketli saldırı düzenlenmesi üzerine operasyona çıktıklarını anlattı. Çatışmanın roket ve bixi saldırısıyla başladığını anlatan Kaya, sıhhiye eri olduğu için yaralı askerlere yardım etmeye çalıştığını kaydetti. Tanık er Sedat Tatlıpınar ise çatışma başladığında bölük komutanının botlarının ayağında olmadığını iddia etti. Tatlıpınar, “ Çatışma 45-50 dakika sürdü. Bölük komutanının ayağında botları yoktu bir erden botlarını istedi. Şiddetli saldırı olunca kimse kafasını kaldıramadı ve o sırada yangın çıktı. 4 gündür arazideydik. Çok yorgunduk. Çatışmadan 1,5 saat sonra helikopter geldi. Yardım geç geldi. Teröristlerin bölgede olduğunu gösteren telsiz kestirmeleri olmasına rağmen önlem alınmamıştı.

KOMUTANIMIZIN ISRARINA RAĞMEN O BÖLGEYE GÖNDERİLDİK

Tanık olarak dinlenen uzman çavuş Taylan Gül, çatışma sırasında helikopterin yardıma gelmediğini söyledi. Gül, “Bunun dışında Çin malı bixiler vardı elimizde. Normalde 400 atış yaptıktan sonra tutukluluk yapma ihtimali varken 100’e yakın atıştan sonra tutukluluk yaptı.” dedi. Tanık asker Ramazan Tansu Cankurtaran da bölük komutanları Necmettin üsteğmenin ‘bölge çok riskli’ diyerek gitmek istemediğini ve bunu üst komutanlara bildirmesine rağmen bölgeye gönderildiklerini kaydetti. Cankurtaran, “Biz çok yorgunduk, bölgede de teröristler vardı. İntikal sırasında 'çök' emirlerinde bile uyuyan erler vardı. Durduğumuz yere yakın dere yatağı vardı. Orada inek sürüsü vardı. Saldırı köy tarafından açılan ateşle başladı. Yoğun saldırıya rağmen başka bir birlikten ya da havadan yardım gelmedi.” şeklinde konuştu. Cankurtaran, göreve çıkarken karakolda su olmadığı için karakol bahçesindeki petleri doldurup yanlarına aldıklarını belirtti. Cankurtaran, “Karakola dışarıdan su sipariş etmemiz yasaktı. Suyumuz bitmişti. Araziye çıkarken karakol bahçesindeki çeşmeden petleri doldurduk yanımıza aldık. Ancak 36 saat boyunca bu su bize yetmiyordu. Askerler susuzluktan ve yorgunluktan ayakta duramıyordu. Çatışmadan sonra helikopter geldiğinde bazı erler susuzluktan bayılmıştı.” ifadesini kullandı. Tanık Veli Kamalı ise bütün rütbelilerin verilen talimatları yerine getirdiğini belirterek, operasyondaki bütün sorumluluğun dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nda olduğunu söyledi.

ŞEHİT AİLELERİ: OPERASYON EMRİNİ VEREN GENERAL NEDEN SANIK DEĞİL?

Tanık ifadelerinin ardından şehit ailelerine söz verildi. Mahkemeye birer dilekçe veren aileler, operasyon emrini veren Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nun neden sanık sandalyesinde olmadığını sordu. Tekirdağlı şehit er Noyan Aydın’ın annesi Ayşe Aydın, şehit Aykut Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu ve şehit Ufuk Başarı'nın babası İsa Başarı, askerlere operasyon emrinin kim tarafından verildiğinin açıklanmasını istedi. Şehit annesi Ayşe Aydın’ın yazdığı 9 maddelik dilekçede, Silvan 4. Taktik Jandarma Alay Komutanı Murat Toprak’ın ‘O bölgeye girsek şehit veririz” demesine rağmen askerlerin neden Dolapdere’ye gönderildiğini sordu. Aydın şunları söyledi: “Teröristlerin o bölgede olduğunun öğrenilmesinden sonra ‘böyle kestirmeler her gün oluyor’ deyip duyarsız kalan bölge komutanı neden sanık sandalyesinde değil? Benim evladımı, benim emanet ettiğim şekilde geri vermeyen ve bu operasyon emrini verdiği halde o ana kuzularını yalnız bırakan Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu neden sanık değil? Savcı sormuş bilirkişi heyeti cevap vermiş sonunda ne güzel bağlamışlar. Tek suçlu tabur ve bölük komutanları. Askeri oraya gönderenin hiç mi suçu yok? İstihbarata rağmen keşif uçağı kaldırmayanların hiç suşu yok!Benim verdiğim vergiden maaşlarını alanların benim canımı yakacaklar sonra birileri tarafından suçsuz bulunacaklarsa onların bilirkişiliğini kabul etmiyoruz.”

ASKERİ BİLİRKİŞİ YANLI, SİVİL HEYETİN RAPORUNU DİKKATE ALIN

Şehit annesi Ayşe Aydın, Diyarbakır’dan uçak ya da helikopterin çatışma bölgesine nasıl bir saatte gönderildiğinin sorulması gerektiğini belirtti. Aydın, “Başbakan tarafından görevlendirilen sivil heyetin raporlarının da mahkemede okunmasını istiyoruz. Askeri bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun yanlı olduğu anlaşılıyor. Gösteri için bile bir sürü uçak kaldırmaktan çekinmeyen bazı komutanlar burada ateş etme maksatlı olmazsa bile en azından moral verme açısından 'geldik buradayız' mesajını vermek için kaldıracakları uçaklarla teröristler arasında korkuya yol açabilirlerdi.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler