CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde “CHP tabanının yüzde 65’i çözüm sürecini destekliyor” açıklaması yapan Gülseren Onanç’ın istifasını istedi. Onanç da Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Kamuoyu bu haberler sarsılırken bu kez de Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'na "CIA ajanı" dediği iddia edilen CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, disipline sevk edildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM kapalı grup toplantısında, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu için “CIA ajanı” suçlamasında bulunması hakkında “Gereğini yapacağım” dedi. Kılıçdaroğlu, grup başkanvekillerinden de tartışmaya ilişkin rapor istedi.
Kılıçdaroğlu başkanlığında dün toplanan CHP MYK’nın gündem maddeleri arasında Uşak Milletvekili Yılmaz’ın, İstanbul Milletvekili Tanrıkulu’na yönelik suçlamaları vardı. Edinilen bilgilere göre bazı genel başkan yardımcıları, Yılmaz’ın, Tanrıkulu’na yönelik suçlamalarını gündeme getirdi.
Kılıçdaroğlu’na, Yılmaz’ın “CIA ajanı” suçlamasıyla Tanrıkulu’nun üzerine yürüdüğünü aktaran bazı MYK üyelerinin de disiplin sürecinin çalıştırılması talebinde bulundukları öğrenildi. Tanrıkulu’nun, MYK’nın, Yılmaz’ın kendisine yönelik suçlamalarının ele alındığı bölümünde konuşmaması ise dikkat çekti. Son söz sahibi olarak konuşan Kılıçdaroğlu da “Hiç merak etmeyin, elbette bir şeyler yapılmalı. Gereğini yapacağım. Hiç bir arkadaşımız ajan ya da benzer ifadelerle suçlanamayacak kadar değerlidir. Grup başkanvekilli arkadaşlarımız da tam olarak nasıl bir ifade kullanıldığının tespitini yaparak bana iletecekler” diyerek tartışmalara nokta koydu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, Kılıçdaroğlu'nun talebi üzerine partisindeki görevinden istifa etti.
Edinilen bilgiye göre Onanç, CHP MYK toplantısı sonrası Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun, görüşmede çözüm sürecine destek veren açıklamaları nedeniyle parti içinde tepkilere neden olan Onanç'ın istifasını istediği öğrenildi. Bu talep üzerine Gülseren Onanç, hazırladığı istifa dilekçesini Kemal Kılıçdaroğluna sundu ve görevinden istifa etti.
'SİYASETÇİNİN HAYALLERİ OLMALI'
İstifasının ardından NTV’ye bir açıklama yapan Onanç, "CHP'de inandağım fikirleri savunacağım bir ortamın kalmadığını düşünüyorum" dedi.
Onanç, CHP'yi değiştirmek amacıyla partiye geldiklerini, ancak bunu gerçekleştiremediklerini belirterek, "Siyasetçinin hayalleri olmalı" ifadelerini kullandı.
'CHP'LİLERİN YÜZDE 65'İ SÜRECİ DESTEKLİYOR'
Gülseren Onanç, son dönemde hükümetin başlattığı çözüm sürecine destek veren açıklamaları ile dikkati çekmişti.Açıklamaları nedeniyle parti içerisinde eleştirilerin hedefi olan Onanç en son, partisinin Malatya il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında CHP tabanının yüzde 65'inin çözüm sürecini desteklediğini söylemişti. CHP'nin halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürüten Gülseren Onanç, 2012 yılında CHP MYK'da yer almıştı.
Onanç'ın istifasının ardından, CHP MYK'da da değişikliğe gidilebileceği konuşuluyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın istifasının gerekçesini bilmediğini belirten CHP’li Gürsel Tekin, “Bunlar son derece doğaldır, normal. Bu çok abartılacak bir şey değildir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Beyoğlu’nda İstanbul Hamamcılar Odası’nın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP’li Gülseren Onanç’ın istifasıyla ilgili konuşan Tekin, “Türkiye’de her siyasi partide perde arkasında çok şeyler aranabilir. Ama perdesiz ev olan bir parti var o da CHP’dir. CHP’nin arkasında bir perde aramak doğrusu mantıklı değildir. Siyasi partilerin kurumsal kimliğini partinin genel başkanı ve parti yöneticileri temsil eder. O açıdan Sayın Genel Başkan Yardımcımız hangi gerekçeyle istifa etti, doğrusu kendisiyle görüşme imkanım olmadı. Görüştükten sonra söyleyebilirim. Bunlar son derece doğaldır, normal. Bu çok abartılacak bir şey değildir” dedi.
Tekin, Onanç’ın istifasıyla ilgili ortaya atılan iddiaların hatırlatılması üzerine ise, “Eğer barışı savunduğu için bu partide insanlar tecrit edilmiş olsaydı başta Gürsel Tekin’i tecrit etmeleri gerekiyordu. Gürsel Tekin’in bir oğlunun isimi Barış, birinin ismi Ulaş’tır. Bizim vazgeçemeyeceğimiz bir tek şey var barıştır. Bu süreci götüren iki parti, faili meçhul süreci götüren iki siyasi parti ‘CHP olmadan olmaz’ diyor. 11 yıldır iktidar olan bir siyasi parti, bugüne kadar CHP ile hangi süreci götürmüştür. Sayın Genel Başkanımızın 4+4+4 görüşme talebini nezaketsizlik olarak kabul eden Sayın Başbakan’ın ‘zaman kaybıdır, ne görüşeceğim’ dediğini hiçbirimiz unutmamalıyız. CHP asla barışa karşıdır” şeklinde konuştu.
Bir basın mensubunun, “İstifayı nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna ise Tekin, “İstifanın tam gerekçesini bilmiyorum. Türkiye’de siyasi partiler içerisinde kendisiyle, partisiyle, ülkesiyle, ailesiyle barışık bir tek lider var onun da adı Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar gerçekten demokrasi adına, özgürlükler adına parti içerisindeki hoşgörüsünü birçok arkadaşımız ne yazık ki çok farklı değerlendirdi. Bundan sonra Sayın Genel Başkanımızın tavrı daha net olacak bunu herkesin bilmesi gerekir. Hiç kimse burayı başka bir mana arayıp, barışa bağlamaya kalkmasın. Bunu kendimize hakaret sayarız” yanıtını verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç'ın Merkez Yönetim Kurulu'ndaki (MYK) görevinden istifasını, "Arkadaşımızın ayrılmasının ulusalcılıkla, liberallikle alakası yok" şeklinde yorumladı.
CHP, Genel Başkan Yardımcılarından Gülseren Onanç'ın istifası ile sarsıldı. Dün genel merkezde gerçekleştirilen MYK'nın ardından, Kılıçdaroğlu'na istifasını sunan Onanç'ın, son olarak "CHP'ye oy verdim' diyenlerin yüzde 63'ünün barış sürecini desteklediği yönündeki açıklamaları partide tartışamaya neden olmuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de genel merkezde gazetecilere yaptığı açıklamada, Onanç'ın istifasını dün MYK toplantısı sonrasında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrasında sunduğunu ifade ederken, MYK'da ise bu konunun kesinlikle gündeme gelmediğini belirtti. Parti içinde bir huzursuzluk bulunmadığını belirten Keskin, MYK'da da bir değişiklik beklemediğini, Onanç'ın yerine atama yapma yetkisinin ise genel başkanda olduğunu vurguladı. Keskin, "Arkadaşımızın ayrılmasının ulusalcılıkla, liberallikle alakası yok. Bunlar medyanın kendine göre yaptığı yorumlar. MYK'da arkadaşımızın yaptığı çalışmalarla ilgili herhangi bir tartışma yok, herhangi bir sıkıntı yok. Sanırım arkadaşımız genel başkanla görüştükten sonra böyle bir karar verme ihtiyacını duydu" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun süreçle ilgili yaptığı değerlendirmeyi sonuna kadar desteklediklerini de belirten Keskin, "Zaten genel başkanımız açıklama yapmadan önce MYK'da bilgi veriyor. MYK'nın o konudaki eğilimini aldıktan sonra kamuoyuna açıklama yapıyor. O nedenle MYK'da genel başkanın yaptığı değerlendirmeler, önerilerle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok bizim" diye konuştu.
Gülseren Onanç'ın genel merkezin 8. katında bulunan odası da kapalı tutuluyor. Hala Ankara'da olduğu belirtilen Onanç'ın öğlenden sonra CHP Genel Başkan Yardımcılarından Sezgin Tanrıkulu ile birlikte havayoluyla İstanbul'da gideceği ifade edildi. Öte yandan bir basın açıklaması da hazırlayan Onanç'ın istifasının gerekçesini kamuoyu ile paylaşması da bekleniyor.