ISPARTA (İHA) - Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ve Tarih Kulübü tarafından "Süryaniler ve Soykırım İddiaları" konulu konferans düzenlendi.
SDÜ Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak katılan Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Araştırmacısı Doç. Dr. Bülent Özdemir, Süryani toplumunun kimlik tespitine ilişkin etnik kimlik ve dinsel kimlik olmak üzere iki önemli sorunla karşılaşıldığını belirtti. Özdemir, "Birincisi; kendilerini etnik kimlikle tanımlayan Süryaniler'dir. Bu Süryaniler antik çağlarda Urfa, Nusaybin ve Musul'un kültürel merkezler olarak ön plana çıktığı Kuzey Mezopotamya'da yaşayan ve Süryanice dilini konuşan bir toplumdur. İkinci kesim ise kendilerini dinsel kimlikle ortaya koyan, milattan sonra birinci yüzyılda çok hızlı bir şekilde Kuzey Mezopotamya'da yayılan Hıristiyanlığı ilk kabul eden ve Antakya'da ilk kilise merkezlerini kuran toplumdur. Yüzyıllardır kilise merkezli yaşayan bir toplum olan Süryaniler, dini bir kenara itip etnik kimliği ön plana çıkarmışlardır" dedi.
Zaman içerisinde Süryaniliğin dinsel farklılaşma ile parçalandığını kaydeden Özdemir, "Dünya genelindeki Süryani nüfusu 3.5 milyondur. Türkiye'nin Süryanilere yönelik hiçbir kötülüğü olmamıştır. Hatta 1915 yılında Çanakkale cephesinde Tehcir Kanunu'nda Süryaniler'in tehcir edilmeyeceği belgelerle açıklanmıştır. Osmanlı Devleti ve Türkiye soykırım iddiaları ile ilgili olarak hiçbir zaman yargılanamaz. Çünkü bu iddialar akıl dışı hareketlerdir. Lozan'da azınlık olarak tanımlanmayan Süryaniler, bugün Türkiye'den Ermeni ve Rumlar gibi bir azınlık olarak tanımlanmak istiyorlar. Bizim soykırım iddiaları ile ilgili cevaplarımıza kulak tıkıyorlar. Süryanilere soykırım yapılmadığı belgelerle ortadadır. Bizler, taraflı olabileceği düşüncesini engellemek için özellikle Osmanlı tarihsel belgelerini değil, yabancı arşivlerden yararlanarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.