Başrolünde vahşi hayvanların olduğu Roar filmi, o dönem sette yaşanan çılgın ve ölümcül kazalar yüzünden manşetten düşmüyordu.
"Vahşi komedi" olarak adlandırılan film, 11 yılda tamamlandı ve filmde yer alan 150 aslan, kaplan ve diğer büyük kediler oyuncular da dahil olmak üzere set çalışanlarına saldırarak iz bırakan yaralar bıraktı.
Genç Melanie Griffith ve annesi Tippi Hedren'in rol aldığı filmde, iki oyuncu da aslanların saldırısına uğradı. Yönetmen ve aktör Noel Marshall, bir aslan tarafından ısırıldığında neredeyse bir kolunu kaybederken, Tippi kangrene yakalandı.
Roar filminin setinde yaşananlar
Bu ilginç filmin fikri oyuncu Tippi Hedren ve yönetmen kocası Noel Marshall’ın 1969'da Mozambik, Gorongosa Ulusal Parkı'nda Satan's Harvest'ı çekerken terk edilmiş bir çiftlik eviyle karşılaştıklarında akıllarına geldi.
Roar, Tanzanya'da Tippi'nin canlandırdığı eşi Madeleine ve çocuklarıyla birlikte yaşayan bir yaban hayatı koruma uzmanı Hank'in (Marshall) hikayesini anlatıyor. Çekimler 1976'da Kaliforniya'da başladı ve altı ay sürmesi planlandı, ancak birçok zorluktan dolayı beş yıl sürdü.
Sette çok sayıda eğitimsiz hayvan bulunması nedeniyle, çekimler başladıktan sonraki iki yıl içinde 48 kişi yaralandı. 140 kişilik mürettebattan en az 70'inin yaralandığı tahmin ediliyordu. Ancak John Marshall, sayının 100'den fazla olduğunu söyledi.
Annesi ve üvey babası Roar filminin çekilmesini istemesine rağmen, Melanie Griffith iki aslan arasındaki kavgada arada kaldıktan sonra işi bıraktı. Bir dişi aslan ona saldırdıktan sonra 50 dikiş atıldı ve neredeyse bir gözünü kaybediyordu.
Daha sonra Şubat 1978'de, set patlayan bir baraj nedeniyle sular altında kaldığında bir başka sorun daha ortaya çıkmış oldu. Tüm aksiliklere rağmen Roar, 22 Şubat 1981'de ilk kez vizyona girdi.