Tatvan - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, kendi hükümetleri döneminde gelir dağılımının daha adaletli hale geldiğini belirtirken, Bitlis'de iş adamlarına, 2009 yılında bölgesel teşvikler uygulanmaya başlanacağını bildirdi.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) tarafından organize edilen ve Tatvan'da gerçekleştirilen toplantıda, TÜGİK üyelerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, Türkiye'de bölgeler arası gelir dağılımının bozukluğu ile ilgili bir soru üzerine, gelir dağılımındaki bozukluğun sadece Türkiye'ye özgü bir konu olmadığına, Londra'daki satın alma gücü paritesinin bir çok Avrupa başkentlerinin 10 -15 katı olduğuna işaret etti.
Bakan Şimşek, şöyle devam etti: "Her şeyden önce ücret artışlarında en düşük memur ücreti veya asgari ücreti çok daha yüksek oranda artırdık. Bunun her tarafa yansıması lazım. Ayrıca ister köylü, ister işçi, isterse ağa olsun fark etmez, 18 yaşına kadar olan herkese genel sağlık sistemi kapsamında hizmet vermeye başladık. Devlet bir anlamda sosyal devlet niteliğini de uygularken, geliri biraz daha adaletli dağıtmaya yönelik bir çabaydı."
Teşvik sisteminin yeniden gözden geçirildiğini hatırlatan Bakan Şimşek, "Yeni teşvik sisteminde esnek olsun, bölgesel kalkınmışlık farkları dikkate alınarak teşviklerden kademeli olarak yararlanılsın, iller zenginleştikse teşvikler azalsın, bütün iller eşit olarak aynı teşviği almasın, bir de proje bazında bir teşvik sistemi olsun. Ama bu bölgesel teşvikler, az gelişmişlikten uzaklaştıkça azalan teşvikler olacak" dedi.
Bakan Şimşek, AK Parti'nin "kapatılması istemiyle açılan davanın sonuçlanmasından sonra iş dünyasını rahatlatmak için ne tür önlemler alınacağına" ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'deki yapısal problemlerin 2-3 yılda ortaya çıkmadığını, 3-5 yılda da çözümlenecek cinsten olmadığını vurguladı.
"Değişik kesimlerin Türkiye'nin yeni bir programa ihtiyacının olduğunu" söylemesine karşın, kimsenin içeriğini doldurmadığını belirten Bakan Şimşek, Türkiye'yi her şeyden önce küresel rekabet gücüne sahip bir ülke haline getirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Şimşek, Türkiye'de şu andaki yüksek faizin en önemli nedenlerinden birinin sosyal güvenlik sisteminin açıkları olduğunu belirtirken, "Türkiye'de şu anda çok yüksek faiz varsa, bunun en önemli faktörleri arasında, 1970'li ve 1990'lı yıllarda gösterilen siyasi sorumsuzluklar ve popülizm vardır" dedi.
Şimşek, bir iş adamının "düşük kur-yüksek faiz politikası" ile ilgili sorusu üzerine, "ekonomiden sorumlu bakan olarak ne kendi kafasında, ne de hükümetin programında düşük kur-yüksek faiz diye bir çerçeve olmadığını vurguladı.
Ekonomide, "imkansız üçlü" olarak nitelendirilen "faiz-kur-sermaye"'nin aynı anda kontrol altında tutulamayacağını vurgulayan Bakan şimşek, "Zamanında etmeye kalktılar ve başka sorunlar çıktı. Faizi piyasaya bıraktık, kuru Merkez Bankası belirliyor. Bizim görevimiz reform yapmak, rekabet gücümüzü artırmak. İnanın; Türkiye vizyon çerçevesinde yoluna devam edebilirse, önüne başka çukurlar kazılmazsa, yüksek petrole rağmen, daha da yükselecek" diye konuştu.
Bakan Şimşek, kepenk kapatan esnaf için destek isteyen esnafa "birleşmeleri" önerisinde bulundu.