Suriye’de kimyasal silahların kullanılması üzerine sınırda bulunan illerde kimyasal saldırı alarmı verildi. Başta askerî görevliler ve sağlık personeli için koruyucu kıyafetler alındı. Ayrıca sağlık personeli, kimyasallara karşı bilinçlendiriliyor. Kahramanmaraş’tan sonra Suriye'ye en uzun sınırı bulunan Şanlıurfa’da da kimyasal eğitim verildi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Klinik Toksikoloji Derneği ve Şanlıurfa Tabip Odası'nın birlikte düzenlediği "Kimyasal Savaş Zehirlenmeleri" konulu eğitim toplantısı, Halk Sağlığı Müdürlüğü konferans salonunda yapıldı. Toplantıda tarihteki kimyasal saldırılar, kimyasal silahların analizi, zehirleyici etkileri, kimyasal savaş yaralılarının acil ve yoğun bakım tedavileri, halk sağlığı bakımından koruyucu önlemler anlatıldı.Klinik Toksikoloji Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Gürayten Özyurt, Yönetim Kurulu Üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lale Karabıyık, GATA Toksikoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cemal Akay, Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı ve Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hafize Öksüz, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Nur Aksakal ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'ndan Dr. Hasan Hüseyin Çayan eğitim programında yer aldı. Çeşitli sağlık kuruluşlarından katılan çok sayıda doktor ve hemşireye kimyasal silahlar, zehirleyici etkileri, acilde ve yoğun bakımda tedavileri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verildi. Prof. Dr. Özyurt, 12 ilin kimyasal silah tehdidi altında olduğunu vurgulayarak, “Ancak füzeyle atılırsa Ankara’ya kadar da gidebiliyor. Bu açıdan her an dikkatli ve eğitimli olmak durumundayız. Bu nedenle davet ettiler, biz de buraya geldik. Bu bölge, eğitim alanımız içine girdi.” dedi. Gazın genellikle çukur bölgelere atıldığını belirten Özyurt, “Gaz ağır olduğundan, daha etkili olması için çukur bölgelere atılır. Dolayısıyla çukur bölgelerden derhal uzaklaşmak lazım. Eğer bulaştıysa arınma bölgelerine gitmek lazım. Derhal bol suyla temizlenmek gerekir. Ayakkabılar deridir, hattâ çantalara bulaşan zehirlerin, dikkat edilmemesi durumunda uzun yıllar zehirleme tehlikesi vardır. Bunun için arınma, temizleme çok önemli.” şeklinde konuştu.Prof. Dr. Karabıyık ise kimyasal saldırılar sık sık olmadığı için bilgilerin unutulduğunu, korunmak için güncellenmesi gerektiğini anlattı: “Doktorların, sağlıkçıların ve meslekdaşlarımızın bilgilerini güncellemek, eksik bilgiyi tamamlamak veya tartışmaya açmak için bu eğitimleri sürdürüyoruz. Ne kadar eğitimli olursak, telaşımız ve paniğimiz de o kadar az olur diye düşünüyorum.”Toplantı düzenleme kurulundan Prof. Dr. Demirbağ da, “Toplantımızda bölgemizde yaşanan sıkıntılar dolayısıyla hekimlerimizin günlük pratiklerine ışık tutacak tarzda, alanında deneyimli kişilerin sunumları eşliğinde kimyasal savaş konusu ele alındı. İlimizde çalışan doktor ve hemşirelerin, kimyasal silahlarla olan zehirlenmeler konusundaki bilgilerini tazelemeyi ve arttırmayı amaçladık. Bu toplantıda alınan eğitimle ilimizde meydana gelebilecek muhtemel bir kimyasal saldırıda zehirlenen hastalara etkili tedaviler uygulanacak, kalıcı zararlar ve ölümler azalacak.” dedi.'KİMYASAL SALDIRI SAVAŞ DEĞİLDİR, BUNA YENİ BİR TANIMLANMA GETİRİLMELİ'Doç. Dr. Öksüz ise kimyasal saldırılara yeni bir tanımlama getirilmesi gerektiğini vurguladı. Savaşın erkekler arasında yapılan çatışma olduğunu söyleyen Öksüz, “Eğer çocuklar, kadınlar ölüyorsa, çocuklara saldırılıyorsa bu savaş değil. Bunun tekrar tanımlanması gerekir. Bize öğretilen savaş, erkeklerin yaptığı savaştır.” diye konuştu.Toplantı, alanında uzman kişilerin görülerini bildirmesiyle devam etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz