CHP Genel Başkanı Daniz Baykal, Irak'a olası sınır ötesi harekat için hükümete yetki verilmesiyle ilgili olarak Genel Görüşme taleplerini TBMM'ye sunacaklarını bildirdi.
Baykal, bugün parti genel merkezinde Parti Meclisi Toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak Irak konusuna değinen Baykal, ABD'nin Irak müdahalesinin büyük bir yanlış olduğunun ortaya çıktığını, ABD Başkanı Bush'un da son konuşmasında kısmi yanlışlıkları kabul etmek durumunda kaldığını kaydetti. Bu tarihi, büyük trajedinin önde gelen sorumlusunun ABD olduğunu ve bu süreç içinde büyük yanlış yapmış bir başka aktörün de Türkiye olduğunu öne süren Baykal, Türkiye'nin bu süreçte gelişmeleri doğru değerlendirmediğini ve yanlış kararlar aldığını iddia etti.
Gelinen noktada ortaya çıkan sonuçlar karşısında hükümetin şikayet etme noktasına geldiğini savunan Baykal, yapılan yanlışların nasıl düzeltilebileceğinin ciddi biçimde irdelenmesi gerektiğini öne sürdü. "Türkiye'nin dış politikası bu dönemde temennileri ifade etmekten ibaret olmuştur" diyen Baykal, 'Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi', 'Irak'ı oluşturan etnik kesimlerin haklarının güvence altına alınması' ve 'Türkmenler'in haklarının güvence altına alınması'nın birer temmeni olduğunu ileri sürdü. Baykal, "Temennilerle dış politika götürülmez. Dış politika reel değerlendirmelerle fiili durumu etkileyecek, yönlendirecek somut adımlarla, dengeyi değiştirecek kararlarla sağlanması gereken bir çalışma alanıdır" dedi.
Türkiye'nin sürekli Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik temennilerini ifade ettiğini ancak Irak'ın parçalanmasına yol açacak süreçlere aktif katkı verdiğini iddia eden Baykal, "Türkiye'nin de aktif katkısıyla Irak bölünmektedir. Biz bu bölünme sürecinin her noktasında Irak'ın toprak bütünlüğüne bağlılığımızı ifade ettik. Sadece biz değil ABD de etti. Ama Irak parçalanmaya devam etti. Bu vahim bir hatadır. Türkmenler'in haklarının korunması, Kerkük'teki statükonun bozulmaması konusundaki temennilerimizi hep söyledik ama bunları söylemenin bir anlamı yoktu. Göz göre göre uzun bir zaman içinde oradaki demografik yapı, tapu kayıtları, yerleşme düzeni bu süreç içinde değiştirildi. Ve bu değiştirilirken biz temenni söylemekle yetinmeye devam ettik. Başka hiçbir şey yapmadık. Şimdi şikayet ediyoruz. Bu şikayetleri söylemekte geç kalınmıştır" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 1 Mart tezkeresini reddetmesinin doğru olduğunu yineleyen Baykal, Amerikan askeri müdahalesinin hemen öncesinde, 1 Mart Tezkeresi Meclis'te konuşulurken, Irak sınırının güneyine ciddi miktarda savunma amacına yönelik Türk askeri yerleştirmenin gerçekleştirilmemesinin ise hata olduğunu ileri sürdü. Baykal, "Bunu o zaman CHP olarak biz önerdik. Derhal bunu yapın dedik. 'Ortadoğu'da yaşanacak olaylar karşısında en etkili güvence Türk askerinin Irak sınırına, orada ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeler karşısında ülkeyi savunma amacıyla ciddi ölçüde yerleştirilmesidir' dedik. Bu, daha önce zaten yapılan bir işlemdi. Türkiye Irak'a yönelik olarak çok önemli askeri operasyonları daha önceki dönemlerde gerçekleştirmişti. Ama asıl müdahale öncesi bunun yapılması lazımdı. Eğer o zaman bu yapılmış olsaydı bugün Türkiye çok daha farklı bir noktada olurdu. Ne Türk askerinin başına çuval geçirilirdi ne Kerkük'te nüfus değişimi, Kuzey Irak'ta, Türkiye sınırında önemli bir Türk askeri varlığı varken göz göre göre gerçekleştirilebilirdi" diye konuştu.
Ortadoğu'daki dinamikleri çok daha ciddi yönlendirecek etkin bir politika geliştirmeye ihtiyaç olduğunu savunan Baykal, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'nin Irak'a askeri müdahale yapmasına imkan sağlayacak olan bir meclis kararı yürürlükte değildir. Çok uzun süre bu karar yürürlükte olmuştur. TBMM, hükümete Irak'a yönelik bir askeri harekat için yetki vermiştir. Bu yetki varken bu kullanılmamıştır. Şimdi gelinen noktada daha yeni yeni bir söylem getirilmektedir. Ama ortada yetki yoktur. Eğer bu söylemini ciddiye alıyorsa, hükümetin yapması gereken ilk iş TBMM'yi derhal toplantıya çağırıp bu konuda yetki almaktır. Uzun süreli bu yetkiyi talep etmektir. Bu yetkiyi alması ancak söylediği sözlerin ciddiye alınmasına yardımcı olur. Böyle hukuki bir taban oluşturmadan konuşmanın bir anlamı yoktur. Ancak böyle bir yetki alınırsa artık o konuşma boş bir konuşma olmaktan çıkar. Biz de bu konuda hükümete katkı vermeye, yardımcı olmaya hazırız. Böyle bir ihtiyacı, böyle bir değerlendirmesi varsa derhal TBMM'nin gündemine böyle bir yetkilendirmeyi getirelim. Şu anda yetki yoktur. Yetki alınmalıdır ve yetki alınmadan önce Irak konusunun ve Kerkük sorununun TBMM'de kapsamlı bir şekilde konuşulmasında yarar vardır. CHP olarak biz TBMM'ye bu konuların konuşulması ve bu doğrultuda bir karar alınması imkanını sağlamak üzere bir Genel Görüşme Önergesi vermeyi düşünüyoruz. Parti meclisinde de bunu tartışacağız. Önümüzdeki günlerde TBMM'ye 'Konuşmayı bırakın, karar alalım. TBMM'yi harekete geçirelim. Herkes tavrını ortaya koysun, politikamız netleşsin ve bu konuda gerekli yetkilendirmeyi yapalım' diye bir öneri getireceğiz."