Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Nermin Çalışır, emek yoğun sektörlerde çalışan kesimin en önemli şikayetleri arasında el bilekleri ve dirseklerde yaşanan sinir sıkışmalarının olduğunu söyledi.
Uzm. Dr. Nermin Çalışır, gazete, matbaa, paketleme, otomobil ve yedek parçaları üretimi ve montajı, el aletleri kullanılan işlerde çalışanlarla; titreşimle çalışan el aletleri kullananlar, taş kırıcı makineyle çalışanlar ve ev temizlik işleri yapanlarda genellikle 'Karpal Tünel Sendromu' ve 'Ulnar Tuzak Nöropati (dirseklerde sinir sıkışması)' şikayetlerinin görülme olasılığının yüksek olduğunu ifade etti. Çalışır, bu alanlarda çalışanların ellerini sık sık dinlendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Karpal Tünel Sendromu'nun işitme kaybı ile birlikte en çok iş gücü kaybına neden olan hastalıkların başında geldiğini söyleyen Medical Park Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Nermin Çalışır şunları kaydetti: "El bileklerindeki sinir sıkışıklıklarını ifade eden karpal tünel sendromu riskli iş kolunda çalışılan süre ve gün içinde geçirilen sürenin artmasıyla risk katlanarak artıyor. Her yüz kadından 6’sında, her yüz erkekten 1’inde görülüyor. Hastalık kadınlarda ve baskın kullanılan elde daha sıktır. Kadınlarda karpal kanal çapı erkeklerden küçük olduğundan kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Elin bilekten aşağı-yukarı, sağa sola hareketini sık yapmasıyla riskin arttığı kanıtlanmıştır; bu yüzden baskın kullanılan elde ilk önce başlıyor. Kadın olup bir de el gücü, el ile yapılan işlerde çalışıyorsa risk en fazla bu grupta artıyor. Bahçe, tarla işleri, temizlik işleri, örgü, dikiş, hamur açma, gıda paketleme işi, her türlü üretim sektörü için geçerli bu durum. Genellikle 50 yaşından sonra artsa da, gebelik ve meslekle ilişkili olarak daha genç yaşlarda da karşılaşıyoruz."
TEK SUÇLU MESLEK OLMAYABİLİR
Hastalığın her zaman meslek nedeniyle ortaya çıkmayacağını vurgulayan Uzm. Dr. Çalışır, anatomik yapı nedeniyle doğuştan kanalın dar olmasının da önemli olduğunu; kemik, kas ve tendonların anormal yapıları, bilekte kemik kırıkları, bilekte kist-ganglion gibi yer kaplayan yapıların olmasının da hastalığa yol açabileceğini kaydetti. Çalışır ayrıca basınca karşı sinirin hassasiyetini arttıran, şeker hastalığı, tiroid bezinin az çalışması, romatizmal hastalıklar ve gebelik gibi durumların da hastalığı tetikleyebileceğini söyledi.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hastalığın en sık görülen belirtisinin genellikle gece ortaya çıkan, elin ilk 3 parmağında uyuşma ve ağrı olduğunu belirten Çalışır şöyle devam etti: "Elin uzun süre aynı pozisyonda kalması şikâyetleri ortaya çıkartabilir. Tamirat, temizlik ve ev işleri yaptıktan sonra şikâyetler artabilir. Gece uykudan uyanıp eli sallamak, açıp kapamak gibi hareketlerle ağrı ve uyuşma biraz azalır. Elin parmak uçlarına yayılan ağrı ve uyuşma kola, dirseğe doğru da çoğu zaman yayılır. Sabah uyanınca elin 'odun gibi, külçe gibi' hissedilmesi, parmakları hareket ettirmekte zorlanma da sık gördüğümüz yakınmalardır. Şikâyetler bir süre devam eder, sonra düzelir. Elin tekrarlayıcı bilek hareketleri ve dolayısıyla baskı artmaya devam ederse sinirdeki hasarlanma süreci de devam eder ve aynı şikâyetler birkaç ay içinde yeniden başlar. Sinirdeki hasar devam ettikçe, ağrı ve uyuşmalar azalmaya başlar çünkü artık sinirin içinde duyuları taşıyan lifler ölmeye başlamıştır. Bu aşamadan sonra avuç içinde başparmak tarafındaki bombe olan kaslarda erime, bir şeyi tutmakta, taşımakta zorluk, eldeki eşyaları düşürme başlar."
ELLERİ DİNLENDİRMEK
Şikâyetleri ve muayenesi sonucu şüphe edilen hastalarda nörofizyolojik tetkik (EMG) de uygulanırsa rahatsızlığın kolaylıkla teşhis edilebileceğini kaydeden Çalışır, sinir sıkışmasına yol açabilecek mesleklerde çalışanlara bu durumun iyi izah edilmesi gerektiğini dile getirdi. Gündüz yufka açma işinde çalışan bir kadının, akşama eve dönünce uyuyana kadar da çeyizi için dantel örebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Çalışır, "Peki, el ne zaman dinlenecek? Sadece bunu anlattık ve 6 ay sonraki kontrolünde tüm şikâyetleri geçmişti. Öncelikle kişileri bu hastalık konusunda bilgilendirmeliyiz ve elini koruma yollarını anlatmalıyız. Hafif derecede olan sinir sıkışmalarında bileklik-dirseklik takılması, ağrı kesici ve enflamasyon giderici ilaçlar, fizik tedavi uygulamaları, bilek ya da dirsek kanalına lokal olarak kortizon uygulanması gibi yöntemlerle tedaviye başlanır. Cerrahi müdahale kararında, hastanın şikâyetleri ve hayatı kalitesini, işini etkileme oranı önemlidir. EMG’ deki verilere göre, hafif-orta-ileri dereceli olarak sinirdeki etkilenmeyi belirliyoruz; bu da ameliyat kararında yol gösterici oluyor. Genel kural olarak orta ve ileri derecedeki sinir sıkışmasında ameliyat önerilir." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz