Sinir sıkışmalarında etkilenen sinire göre şikayetlerin de değişebildiğini ancak genellikle uyuşukluk, ağrı, keçeleşme ile başlayan şikayetlerin, sorun ilerlediğinde güçsüzlük ve kaslarda erimeye kadar gidebildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Eğer hastalar istirahat, rehabilitasyon veya diğer tedavilerle iyileşmezse ve tetkiklerde ağır düzeyde sinir sıkışıklığı saptanmışsa cerrahi tedavi yapılması uygun olur” dedi.
En sık görülen sinir sıkışmasının karpal tünel sendromu adıyla bilinen ve el bileğinde median sinirin sıkışmasıyla ortaya çıkan klinik tablo olduğunu söyleyen Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Ayrıca, dirseğimizin dış kısmında ulnar sinirin ve dizimizin yan-dış kısmındaki peronel sinirin sıkışmasına ait klinik tabloları da sık görülen sinir sıkışmaları arasında sayabiliriz” şeklinde konuştu. Sinir sıkışmasının nedenleri arasında diyabet, romatizmal hastalıklar, tiroit hastalıkları, menopoz, oturuş ve duruş bozuklukları, kırılan ya da yerinden kayan kemikler, hamilelik, obezite, ani kilo kayıpları, tümörler, tekrarlayan yanlış hareketler, otururken ve yatarken yapılan yanlış pozisyonlar sorunun görülme oranını artıran başlıca faktörler olduğunu belirten Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Cisimlerin elle sıkı ve şiddetli bir şekilde tutulması, bileğin aşırı bükülmesi gibi aktiviteler de benzer şekilde görülme oranlarını yükseltiyor” dedi.
Sinir sıkışmalarının tedavi edilmemesi durumunda günlük aktivitelerde güçlük çekilebileceğini ve yürüme sorunlarının görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Göçmen, “Sinir sıkışması elde ise, hastalarda poşet taşıma, yazı yazma, bardak tutma gibi günlük aktivitelerin yapılmasında ciddi güçlükler ortaya çıkar. Bacaklarda olan ileri derece sinir sıkışmalarında ise hasta yürüyemez, ayağını sürümeye başlayabilir. Bu da ayağının takılıp düşmesine, merdiven çıkamaması, araç kullanamaması gibi problemlere yol açabilir” dedi.
Hafif ve orta düzeydeki sinir sıkışmaları için uygulanan konservatif tedavinin sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için olduğunu, tedavide ayrıca iltihap giderici ilaçların da yazılabildiğini veya kortizon enjeksiyonlarının yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Eğer hastalar istirahat, rehabilitasyon veya diğer tedavilerle iyileşmezse ve tetkiklerde ağır düzeyde sinir sıkışıklığı saptanmışsa cerrahi tedavi yapılması uygun olabilir. Açık cerrahide, bir kesi yapılarak sinir üzerinde bası oluşturan bantlar kesilir ve sinir serbestleştirilir. Endoskopik yöntemde ise, küçük bir kesi yapılarak endoskopik kamerayla bant içeriden kesilir ve bası kaldırılır. Her iki yöntem de genellikle lokal anestezi eşliğinde yapılır. Ameliyat yaklaşık 30 dakika sürer ve hastaya günübirlik yatış yapılabilir” açıklamasında bulundu.
Oturuş, yatış ve duruş pozisyonlarınıza dikkat edin ve uzun süre yanlış bir pozisyonda kalmayın. Örneğin, uzun süre bacak bacak üstüne veya bağdaş pozisyonunda oturmayın.
Ev kadınıysanız sürekli tekrarlayan bez sıkma, el işi yapma gibi zorlayıcı hareketlerden kaçının.
Sürekli klavye/fare kullanıyorsanız, bileklerinizi uzun süre bükülü tutmayın.
Dirsekleriniz masaya veya herhangi bir yere dayanarak çalışmayın.
Ellerinizle çok fazla yük taşımayın ve bileklerinizi bükülü tutmayın.
Bağ, eklem ve kasları güçlü tutmak için düzenli olarak germe-esneme egzersizleri uygulayın.
Diyabet, guatr veya romatolojik hastalığınız varsa, rutin kontrollerinizi ihmal etmeyin.
(İHA)