Boyundan bacaklara kadar sinirlerin olduğu her yerde; yani tüm vücutta görülebilen bu rahatsızlığın nedenleri de oldukça çeşitlidir. Sinir sıkışması belirtileri; daha çok gerginlik hissi, güçsüzlük, uyuşma, duyu kaybı, zorlanma ya da kronikleşen ağrılarla kendini belli eder. Sinir sıkışması tedavisinde uzman hekimler tarafından sunulan çözümler de arkada yatan rahatsızlığa göre çok farklı olabilmektedir.
Sinirlerin vücuttaki temel görevi, beyinden alınan komutları organlara taşımak olarak ifade edilebilir. Her bir sinirin içinde milyonlarca sinir lifi mevcuttur. Herhangi bir nedenle sinir üzerine baskı olduğunda bu liflerin ve sinir hücrelerinin bir bölümü ölebilir. Bu da hem sinirler aracılığıyla gerçekleşen duyu iletiminin aksamasına hem de vücuttaki kasların yeterince kuvvet üretememesine neden olur. Sinir sıkışması en çok boyun, bel, dirsek, el, bacaklar ve omuzlarda görülür.
Uzun süreli strese maruz kalmak; terleme, hızlı nabız, kalp çarpıntısı, midede ağrı gibi vücudun farklı yerlerinde çok çeşitli sonuçlara yol açabilir. Bu sonuçlardan bir diğeri de; kaslarda gerilme ve sinir sıkışmasıdır. Stresin yarattığı gerginliğin ve beynin sürekli alarm durumunda olmasının sonuçları, kişinin tamamen kasılmasına ve geçici olarak hareket edememesine kadar gidebilir. Aşırı stresli işlerde çalışan ve sürekli sabit bir pozisyonda çalışma hayatını sürdüren kişilerde, strese bağlı sinir sıkışması oldukça sık görülmektedir. Bu kişilerde kavrama gücü azalır; sık sık ellerinde tuttukları eşyayı düşürmek gibi sorunlar yaşayabilirler.
Obezite, özellikle bacakta sinir sıkışmasının en yaygın sebepleri arasındadır. Aşırı yağlanma bölgesel de olsa, oradaki kas ve sinir dokusunun üzerine binerek sinir sıkışmasına sebep olabilir. Hamile kadınlarda da; gebeliğin ilerleyen aylarında artan kilo ile birlikte belde sinir sıkışması sorunu yaşanabilir. Aşırı kilo hareket etmeyi de zorlaştırır. Özellikle siyatik adı verilen ve alt sırttan bacaklara kadar uzanan sinirdeki sıkışmalar; hareketsiz insanlarda daha yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hastalarda; sıklıkla ayak ve ayak parmaklarında karıncalanma hissi yaşanır. Ayrıca bacak boyunca sinirin gerildiği hissedilebilir.
Uzun süreli yük kaldırmayı gerektiren işlerde olduğu gibi; uzun süreli olarak masa başında çalışmak da özellikle kolda sinir sıkışması için yaygın nedenlerdendir. Dirseklerin sürekli olarak bir yere dayalı olması, ellerin sürekli klavye kullanır durumda olması gibi tekrarlayan hareketler; ilgili bölgedeki sinirleri sıkıştırır. Özellikle el bileği kanalı içerisindeki dokuların hasar görmesi anlamına gelen ve karpal tünel sendromu adını alan elde sinir sıkışması rahatsızlığı; sinirlerin uzun süreli ve tekrarlayan basınca maruz kalması sonucunda oluşur. Bu kişiler, ellerde yanıcı ağrı ve dirseklerde elektriklenme şikayetiyle doktora başvurabilir. El uyuşmalarının şiddeti, hastayı gece uykusundan uyandıracak kadar şiddetli bir boyuta gelebilir.
Şeker hastalığı, hipotroidi, gut hastalığı, omurga içi tümörler, boyun fıtığı, romatoid artrit sinir sıkışmasına neden olabilen hastalıklardır. Diyabet hastalarında nörolojik sistemin zarar görme ve karpal tünel hastalığının yaşanma sıklığı, normal insanlara göre 3-4 kat daha fazladır. İleri yaştaki hastalar, sigara kullananlar, yeterli ve dengeli beslenmeyenler sinir sıkışması yönünden risk altındadır.
Bir defaya mahsus bile olsa sinirleri ve kasları zorlayacak yanlış bir egzersiz yapmak; kalıcı olarak sinir sıkışmasına neden olabilir. Aynı şekilde omurgalarda, kaslarda ya da kemiklerde meydana gelen kesikler, darbeler, kırıklar ve ezilmeler de sinir sıkışmasının yaygın sebepleri arasındadır. Kadınlarda sürekli olarak ortopedik olmayan topuklu ayakkabılar giymek de uzun vadede ayak bileğinde sinir sıkışmasına neden olan faktörler arasındadır.
Sinir sıkışmasının teşhisi, klinik muayene gerektirmektedir. Bunun yanında gerekli hastalarda görüntüleme yöntemine ve elektrofizyolojik incelemeye başvurulabilir. Elektromiyografi ya da EMG olarak adlandırılan teknikle; dışarıdan elektrik verilmesi suretiyle sinirin sağlamlığı ölçülebilir. Aynı şekilde iletimde bir hasar tespit edilirse; bunun yeri ve derecesi de EMG ile anlaşılabilir. EMG işlemi, teşhisi olduğu kadar tedavinin nasıl olacağını da belirler. Sinir sıkışması için bitkisel tedaviler ya da ilaç tedavisi uygulamadan önce mutlaka doktor görüşü alınmalıdır.