Sınırda savaş korkusu
HAKKARİ (İHA) - ABD'nin Irak'a yönelik saldırı planları, Hakkari'nin Irak sınırında bulunan Çukurca İlçesi'nin sakinlerini endişelendiriyor. İlçe halkı, Saddam Hüseyin'in köşeye sıkışması halinde Halepçe'de olduğu gibi kimyasal silah kullanacağını iddia ederek tedbir alınmasını, maske dağıtılmasını istiyor. Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar ise hudut köylerindeki insanların panik içerisinde olduklarını, 1991 yılında olduğu gibi binlerce mültecinin ilçeye yığılması durumunda bunun üstesinden gelemeyerek perişan olacaklarını belirtti.
Huzurun sağlanmasının yanı sıra bir de olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması eklenince yöre halkı gece geç saatlere kadar tarlalarında ekimlerini yaparak huzurlu günler geçirmeye başladı. Yöre halkı tüm olumsuzluklar ortadan kalkarken bu defa bir savaşın olması durumunda köylerine sızacak mülteci akını ve Saddam Hüseyin'in kimyasal silah korkusu ile tedirgin olmaya başladı. Olası mülteci sızmalarına karşı Çukurca'nın Uzundere Beldesi, Üzümlü Köyü ve Zap vadisi boylarında önlemler alınıyor.
MÜLTECİLERİN GİRİŞ YAPABİLECEĞİ NOKTALAR BELİRLENDİ Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar, yaklaşık 23 yıldır sıkıyönetim ve olağanüstü hal ile yaşadıklarını, bunun kalktığı sırada savaş derdinin devreye girdiğini söyledi. Başkan Kanar, "Olağanüstü hal uygulamasının kalkmasına tam sevinmiştik ki savaş sesleri yükselmeye başladı. 23 yıldır zaten terör belasından yeteri kadar çile çekmiştik. Gençlerimiz artık ilk defa demokrasi görecekleri sırada ABD, Irak'a vurmaya hazırlanıyor. 1991 yılında ilçemizin 49 nolu sınır taşına binlerce mülteci yığıldı. Tarım alanlarımız ve ormanlıklarımız yağma edildi. Maddi ve manevi olarak çöküntüye uğradık. Evlerimizi terk edip yatak ve yiyeceğimizi mülteciler ile paylaştık. Bu defa gelecek mültecilere eskisi gibi ilgi göstermemiz mümkün değil. Köyler göç etmiş, insanlar perişan durumda. İlçemize gelecek mülteci akınına karşı tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak kriz masası oluşturduk. Mülteci noktaları olarak Uzundere Andaş Köyü, Üzümlü Köyü, Zap vadisi boyu ve Şurti mevkiini belirledik. 1991 yılında olduğu gibi mülteci gelirse fırınlarımız yetersiz olduğu gibi stoklarımız da yetersiz kalacaktır. Şu anda biz Kızılay Genel Merkezi'nden gelecek çadırları bekliyoruz" dedi.
Başkan Kanar, sınır boylarındaki köyler ile ilçe sakinlerinin tedirgin ve panik içerisinde olduğunu, bazı ailelerin sığınma yerleri bile yapmaya başladığını söyleyerek, "Saddam Hüseyin çırpınıp çaresiz kalınca buraya da saldırabilir" diye konuştu.
70 yaşlarındaki Mehmet Salih İnanç, "1991 yılında mülteciler gelirken Türkiye bütün imkanlarını seferber etti. Biz hudut köylüleri olarak da yatak yorgan ev ile bahçelerimizi mültecilere tahsis ettik. Artık köylerimizden olduk. Elimizde olan tarımcılık da yok oldu. Gelen mültecilere bakmamız mümkün değil. Ancak çocuklarımızın karnını doyurabiliyoruz. Türkiye, Saddam Hüseyin'i hafife almasın. Zor durumda kaldığı takdirde kesinlikle kimyasal silah kullanacak. Bunun tedbirini şimdiden almalı ve sığınaklar yapmalıdır. Biz sınır köyleri için de mutlaka maske gönderilmesini istiyoruz" dedi.
7 yıl önce teröristlerin Uzundere Beldesi köylerine döşediği mayına basarak sağ ve sol ayakları kopan Meryem Alkan (40), Fatma Çakan (51) ve Sebiha Alkan (70), savaştan çok çektiklerini belirterek artık savaş istemediklerini söyledi. Kadınlar, "Yıllardır terör belasından çok çektik. Yakınlarımız şehit edildi. Biz ise ayaklarımızdan olduk. Takma ayaklarımız halen savaş ve terörün izlerini göstermektedir. Şimdi zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyoruz. Artık savaş istemiyoruz" şeklinde konuştular.
