HABER

Sinüzit için tedbir alın

'Sinüzit'in en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası geliştiğine dikkat çekilerek, bu sebeple, ıslak saçla dışarı çıkılmaması, soğukta kalınmaması, sigara içilen yerlerden ve dumanlı ortamdan uzak durulması gerektiği belirtildi.

Sinüzit için tedbir alın

KBB Uzmanı Opr. Dr. Osman Kapkın, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Sinüzit'in, burun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu bildirdi. Sinüslerin, sesin düzgün çıkması, solunum havasının nemlendirilmesi ve ısıtılmasıyla zararlı partiküllerin tutulması gibi görevleri bulunduğunu, ayrıca baş ağrılarının azaltılması işine de yaradığını anlatan Opr. Dr. Kapkın, "Bütün sinüslerin içini döşeyen mukoza, her gün belli bir oranda salgı yapıyor. Bu salgılar burun içine dökülerek oradan da boğaz ve mideye ulaşıyor. Bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açabilecek bakteri ve virüs bulunur. Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası gelişir. Bu tür enfeksiyonlarda, sinüslerin burun içine açılan delikleri kapanır ve sinüs salgıları burun içine boşalmaz. Bu durumda sinüs içerisinde iltihap gelişir" dedi.

Opr. Dr. Osman Kapkın, akut sinüzitte şikayetlerin daha da şiddetli olduğunu ifade ederek, "Hastayı en çok rahatsız eden şikayetlerden biri ağrıdır. Ağrı daha çok baş, yüz ve göz çevresinde görülür. Genellikle öne doğru eğilmekle ağrılar artar. Ayrıca burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler görülür" diye konuştu.

Öksürüğün hem akut, hem de kronik sinüzitin belirtisi olduğunu kaydeden Opr. Dr. Kapkın, "Kronik sinüzitte şikayetler daha uzun süreli olmasına rağmen daha hafiftir. Ağrı daha seyrek, hatta bazen yoktur. Hastalık en çok geniz akıntısı ve buna bağlı boğaz ağrısı ve öksürükle rahatsız eder. Kronik sinüziti olan hastalar bazen akut dönemler yaşayabilirler" dedi.

Opr. Dr. Osman Kapkın, hastanın şikayetleri ve muayene bulgularından sonra kesin teşhisin filmlerle konduğunu belirterek, "Özellikle tedaviye cevap vermeyen veya ameliyat düşünülen hastalarda mutlaka bilgisayarlı tomografi çekilmelidir" diye konuştu.

Sinüzitin tedavisinde amacın, bakterilerin yok edilmesi ve sinüs deliklerinin burna açılmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Kapkın, "Bu delikler açılmazsa sinüs iltihapları yok edilemez. Bakterilerin yok edilmesi antibiyotiklerle olur. Antibiyotik tedavisi 10-15 gün sürebilir. Bunun dışında, sinüs deliklerinin açılması için dekonjestan tablet ya da spreyler, ağrı kesiciler ve sinüzite yardımcı olan alerji gibi durumlar varsa bunlara uygun ilaçlar verilir. Dekonjestan spreyler 5 günden fazla kullanılmamalıdır" dedi.

ERZURUM (İHA) -

En Çok Aranan Haberler