Grip ve nezle gibi rahatsızlıkların sonrasında meydana gelen sinüzit her mevsimde karşımıza çıksa da en sık kış mevsiminde insanların başına bela olur. Cerrahi ve medikal tedaviye gayet iyi yanıt veren bir hastalık olan sinüzit, belirtileri gözlemlenmeye başlandığı anda hızlı bir şekilde uzmana bildirilirse gayet kolay bir şekilde etkisini kaybeder.
Göz etrafındaki kemik içi boşluklarında yani sinüslerde meydana gelen tıkanıkların ardından iltihaplanmaya bağlı olarak meydana gelen enfeksiyon bu hastalığın temelini oluşturur. Hastalık akut ve kronik (müzmin) olarak iki farklı çeşitte karşımıza çıkar. Sinüslerdeki enfeksiyon akut özellik taşıması durumunda burun tıkanıklığının yanı sıra yeşil, sarı ya da kanlı bir şekilde burun akıntısı, göz çevresinde oluşan ağrı, diş ağrısı ile beraber kendisini gösteren yanak ağrıları, yüzde hissedilen basınç, öne eğilme halinde artış gösteren baş ya da yüz ağrıları, ağızdan kötü kokular gelmesi gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Kimi zaman ise kuru bir öksürük, mide hastalıkları ya da hafif ateş gibi durumlar da kendini gösterebilir. Kronik sinüzitte ise ortaya çıkan sonuçlar üç aydan daha uzun süre boyunca vücutta kendini göstermeye devam eder. Bunların yanı sıra geniz akıntısı, burundan koyu bir sıvı akması, tıkanık burun neticesinde koku hissinin kaybolması, geceleri büyük rahatsızlık veren öksürük gibi durumlar da gözlemlenebilir.
Sinüslerdeki tıkanma ve enfeksiyon neticesinde ortaya çıkan sinüzit kasım aylarında kış mevsiminin etkisini göstermesiyle beraber daha şiddetli bir şekilde görülmeye başlar ve daha sonra nisanda baharın gelmesine kadar önemli bir çoğunlukta görülür. Sinüslerdeki enfeksiyona yönelik sonuçların iki haftadan daha kısa sürmesi halinde hastalığın akut, 2-12 hafta kadar sürerse subakut, üç aydan daha fazla sürerse ise hastalığın kronik nitelik taşıdığını unutmayın.
Sinüslerimiz burnumuzun içini kaplayan mukoza adlı zarın benzeri ile kaplı bir şekildedir ve bahsi geçen bu zar, mukus üretmekle görevlidir. Bu sayede nefes yollarınızın nemli kalması ve toz parçacıkları ile mikropların beden içerisinde çok fazla ilerlemeden önlerinin kesilmesi gibi önemli temizlik görevleri yerine getirilir. Sinüsler sayesinde bağışıklık sistemi desteklenir ve soluduğunuz havanın ısıtılması mümkün olur.
Bedende dört temel sinüs bulunur. Bu sinüsler gözlerin arkasında, yüz kemiklerinin arasında, alın bölgesinde (gözlerinizin üstünde) ve elmacık kemiklerinde yer alır. Bu dört bölgede yer alan sinüsler kimi sebepler yüzünden enfeksiyon kapar ve hastalık ortaya çıkar. Genelde sinüzit ağrısı en çok bu bölgelerde hissedilir.
Sinüslerde oluşan tıkanıklığın ilerlemesini ve enfeksiyonun gelişmesini tetikleyen en büyük sebeplerden birisi burun içerisinde bulunan etlerdir. Geniz eti olarak da tabir edilen bu etler, bazı durumlarda sinüslerdeki hastalığın daha kolay oluşumunu sağlayabilir. Aynı zamanda hastalık ile beraber ortaya çıkan sonuçların daha rahatsız edici boyutta olmasını da kolaylaştırır. Sonuçta enfeksiyona bağlı olarak oluşan tıkanmanın haricinde bir de et yüzünden burnunuzda bir tıkanıklık oluşur.
Bu da doğal olarak nefes almanızı daha zor hale getirir. Eğer burnunuzda bir et varsa ya da et olduğunu düşünüyorsanız bir kulak burun boğaz uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz. KBB uzmanı eğer bu etin alınmasını tavsiye ederse bu çağrıya kulak vermelisiniz. Emin olun daha kolay nefes alabilecek ve sinüslerdeki hastalıkları daha kolay yenebileceksiniz. Unutmayın ki, geniz eti ameliyatları risk seviyesi oldukça düşük operasyonlardır.
Burun içerisinde yer alan etler kadar burundaki şekil bozuklukları da hastalığın daha kolay oluşmasını ve sonuçlarının daha ağır olmasını etkiler. Özellikle burun kemiğinde bir eğrilik varsa sinüslerde bir enfeksiyon olmasa dahi nefes almak bazen oldukça zor olur.
Kimi sağlık durumlarında eozinofiller adlı bağışıklık sisteminde yer alan hücrelerin sinüste tahribat oluşumuna sebep olduğu bilinir. Bağışıklık sisteminizde bedene zarar veren ya da kimi hastalıkların oluşumunu tetikleyen zararlı organizmalar bulunuyorsa bunlardan kurtulmak için doktorunuzdan destek istemelisiniz.
Sinüslerde oluşan mantar tipi enfeksiyonları da kapsayan kimi alerjik reaksiyonlar, sinüzit oluşumu için bir tetikleyici faktör olarak kabul edilir. Çok sık görülen belirtiler olmasa da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Sigara içiyorsanız pek çok ciddi hastalıkların oluşumuna sebep verebileceğiniz gibi yaşam kalitenize büyük zarar veren sinüzitin oluşumuna da uygun ortam hazırlamış olursunuz. Sigara tüketimi bedeninizin her hücresine zarar verir ve vücudun yerine getirdiği önemli işlevlerin daha zor koşullarda gerçekleştirilmesine sebep olur. Bu yüzden ismi ve türü fark etmeksizin bütün hastalıklar sigaraya maruz kalmış bedenlerde çok daha kolay bir şekilde kendilerine yer edinirler. Eğer siz de sigara içiyorsanız, içtiğiniz sigaranın tütününden çıkan duman ve nikotin yüzünden bedeninizdeki doğal direnç mekanizmasının bozulmasına zemin hazırlamış olursunuz.
Sinüslerle ilgili hastalıkların birçoğu hava değişimleriyle de meydana gelir. Sinüslerin azması için ani bir hava değişimine hazırlıksız yakalanmanız yeterli olacaktır. Eğer sonbahardan kışa geçerken havaların tatlı soğuk olduğu dönemlerde kısa kollu bir şekilde hazırlıksız olarak dışarıya çıktıysanız ve akşam ani bir şekilde iç ürperten bir soğuk ve rüzgar bastırdıysa bu havaya fazla maruz kalmanız halinde sinüslerinizle alakalı hastalıklar vücudunuzda boy göstermeye başlayabilir.
Bu yüzden hava değişimlerinin muhtemel olduğu dönemlerde yanınızda alternatif kıyafetler taşımaya özen gösterin. Her ne kadar zahmetli bir iş de olsa çantanıza uzun kollu ve sizi soğuktan koruyacak bir giyecek koymak hastalık ihtimalini azaltır.
Tıpkı hava değişimleri ve sert rüzgarlar gibi yağmura hazırlıksız yakalanmanız halinde de sinüslerinizde hastalığın oluşması için uygun zeminin oluşumuna imkan sağlamış olursunuz. Özellikle kafanızın ıslandığı her saniye sinüslerdeki hastalığın daha kolay bir şekilde ortaya çıkmasını sağlar.
Bu yüzden sinüzite yatkın ve kolay kolay bu hastalığa yakalanan birisiyseniz hava durumunu düzenli olarak takip etmeniz ve yağmur beklenen zamanlarda kendinizi yağmurdan koruyacak şemsiye ya da şapka gibi hayat kurtarıcı yardımcılarla dışarı çıkmanız tavsiye edilir.
Bu sadece sinüs hastalıklarına ilişkin bir risk faktörü ve neden değildir. Bağışıklık sisteminiz zayıfsa kainat üzerinde kendini gösteren her türlü hastalığa çok kolay bir şekilde yakalanırsınız. Bu yüzden zayıf bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapmanız gerekir. Sağlıklı beslenme ve kaliteli bir hayata sahip olmak başta olmak üzere doktor tarafından verilen tavsiyelere de uyarak bilinçli bir programla bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye çalışın.
Sinüzit birden çok belirti gösteren ve semptomları genelde son derece basit bir şekilde anlaşılan rahatsızlıklardan biridir. Birinin sinüslerinde bir sorun oluştuğu zaman bunu kolayca gözlemleyebilirsiniz ya da sinüslerinde hastalık oluşan sizseniz nefes alışınızdan bile hastalığın “geliyorum” dediğini kolayca anlayabilirsiniz.
Hastalık oluşmaya başladığı andan itibaren baş ağrısını hissetmeniz mümkündür. Sinüslerde oluşan üst düzey basınç ile yine bu bölgelerde oluşan şişlik yüzünden kafanızın içerisinde kimi sesler yankılanır ve bu sebeple büyük bir baş ağrısı hissetmeye başlarsınız. Hiç beklemediğiniz bir anda ortaya çıkma eğilimi olan bu baş ağrıları zamanla çeneye, dişlere, kulaklara ve yanaklara da yayılabilir. Genelde hastalığın kendini göstermesinin ardından uyandığınız ilk sabah hissedeceğiniz bu baş ağrıları, ortam sıcaklığının ani bir biçimde değişmesi halinde daha kötü ve sert düzeye gelebilir.
Kış ayları için konuşmak gerekirse dışarıdan, yani soğuk bir ortamdan sıcak evine gelen bir kişinin daha şiddetli baş ağrısı yaşaması ihtimal dahilindedir. Ağrıların daha şiddetli olmasının en büyük sebebi ise sinirlerde oluşan ani değişimlerden kaynaklanır.
Hastalığın en sık görülen belirtilerinden birisi de rahatsız edici bir şekilde ortaya çıkan acı hissidir. Gözlerinizin hemen üst ve altı ile burun çevrenizde bulunan sinüsler, enfeksiyonu kaptığınız andan itibaren size acı vermeye başlarlar. Enfeksiyon ve tıkanma ile beraber sinüslerde baskı oluşur ve bu baskı her geçen zaman daha da artar. Bununla beraber burnunuzun iki tarafında ve gözlerinizin arasında acı hissedebilirsiniz.
Sinüs enfeksiyonu neticesinde ortaya çıkan en rahatsızlık verici durumlardan biri de oluşan burun akıntısıdır. Burnunuz ansızın akmaya başlar ve bu akıntıyı engellemek her zaman çok kolay olmaz. Daha fazla sümkürme ihtiyacı duyarsınız. Sinüzitin oluşmasıyla beraber mukus oluşumu da artar. Artan mukus oluşumu yüzünden akıntı burnun arka boşluğundan ilerleyip boğaz bölgesinden aşağıya doğru da ilerleyebilir. Günlük yaşam kalitesini oldukça düşüren ve insanı huylandıran bir durumun oluşmasına sebep olan burun akıntısını önlemek ve hastalıktan bir an önce kurtulmak için doktorunuza başvurun.
Sinüslerde enfeksiyon oluşumuna bağlı olarak hastalığın meydana gelmesiyle beraber burunlarda tıkanıklık da görülür. Burnunuz tıkandığında doğal olarak nefes almakta güçlük çekersiniz. Tempo gerektiren işlerde soluksuz kalabilir, gece uyurken şiddetli horlamalar ile karşılaşabilirsiniz. Bu tıkanıklıkların sebebi olarak enfeksiyona bağlı bir şekilde burun çevresinde oluşan çeşitli şişlikler gösteriliyor.
Bu tip burun tıkanıkları yüzünden soluduğunuz havadaki kokuyu da hissedemezsiniz. Özellikle gaz kaçağı gibi koku ile teşhisi konulan büyük problemlerde mağduriyet yaşayabilir ve kurban haline gelebilirsiniz. Diğer taraftan burun tıkanıklığı yüzünden hastalık süresince yediğiniz yemeklerden eski tatlarını alamayabilirsiniz.
Sinüzit hastalığı ile beraber ortaya çıkan bir diğer belirti ise öksürüktür. Boğazın arkasına doğru sinüslerden hareket eden bir madde, bedende irritasyon oluşmasına sebep olur. Bu yüzden hastalığın uzun vadede vuku bulması halinde öksürük oluşumu ile karşılaşabilirsiniz. Hastalık kısa sürerse öksürük ile karşılaşma ihtimaliniz düşüktür ama uzun vadede sinüzitten kurtulmamanız halinde kalıcı ve size rahatsızlık veren nitelikte öksürük krizleri yaşayabilirsiniz.
Sinüzit yüzünden oluşan öksürük, genelde rahatsızlığı ağırlaştıran bir etkiye sahip olduğu için geceleri daha zor uyumanıza sebep olabilir. Eğer öksürüğün sıklığını ve yoğunluğunu azaltmak istiyorsanız dik pozisyonda otururken öksürmeye gayret gösterin.
Hastalık esnasında meydana gelen geniz akıntısı yüzünden boğazlarınızda rahatsız edici etkiler gözlemlenebilir. Sinir bozucu bir şekilde baş gösteren ve her geçen süre içerisinde daha da kötü hale bürünebilen bu etkiler boğaz ağrısının oluşumuna uygun ortam hazırlar. Enfeksiyondan kurtulmadığınız sürece haftalar boyunca bu ağrıları hissedebilirsiniz. Sinüslerdeki enfeksiyona bağlı olarak meydana gelen mukusun temas ettiği her nokta tahriş olur ve bu tahribat neticesinde boğazlarda acı ve ağrı hissi oluşur.
Çeşitli tedavi yöntemlerine sahip olan bu hastalık türünden genelde evde uygulayacağınız yöntemler ile kurtulmanız mümkündür. Ama hastalığa yönelik şikayetlerin sık ve rahatsız edici boyutta olması halinde sinüzit ameliyatı gibi yöntemler de uygulanır. Peki, sinüzit nasıl geçer, hangi yöntemler uygulanır?
Fıs fıs olarak da bilinen burun spreyleri doktor tarafından tavsiye edilir ve eczaneden temin etmeniz beklenir. Spreyler sayesinde burnunuzdaki tıkanıklığın giderilmesi amaçlanır ve hastalığın belirtileri zamanla yok edilir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta ise spreylerin kullanım süreleridir. Doktor ya da eczacı tarafından önerilen süreleri geçmemek koşuluyla spreyi kullanmaya özen gösterin. Örneğin, kimi spreyler yalnızca beş gün kullanmaya uygundur. Dolayısıyla spreyi altıncı gün için de kullanmak isterseniz burnunuzda, boğazınızda ya da herhangi bir bölgede tahriş hissi yaşayabilirsiniz. Bu yüzden doktor tavsiyesi olmadan başkalarının burun spreyini kullanmayın.
Sinüzit doğal tedavi ile de etkileri ortadan kaldırılabilen bir hastalıktır. Buhar banyosu yaparak evde etkili bir tedavi yöntemini bedeniniz için uygulamış olursunuz. Buhar banyosu ile mukus tabakası erir ve sinüslerin rahatlaması mümkün olur. Bu banyoyu uygulamak için ilk olarak derin bir kabın içine kaynar su dökün ve bu suyun içine nane veya okaliptüs türü kimi mentollü yağlardan bir iki damla dökün.
Daha sonra yüzünüzü bu suyun içine doğru tutarak sudan çıkan buharı solumaya çalışın. Buharı soludukça sinüsleriniz rahatlayacak ve burun tıkanıklığınız gidecektir. Tabii bu tip durumda nane ya da diğer maddelere karşı alerjiniz varsa dikkatli olmanız gerekir.
Hastalık için ağız yoluyla alınan bazı ilaçlar da mevcuttur. Bu ilaçlar ile öksürük, sinüslerdeki enfeksiyona bağlı olarak oluşan ağrılar gibi birçok şikayet giderilebilir. Genelde bu tip ilaçların birkaç gün kullanılması tavsiye edilir. Eğer tavsiye edilenden daha uzun süre kullanılırlarsa kötü etkiler bırakabilirler.
Eğer bedeniniz doğal tedavi, ilaçlar ve spreyler gibi çeşitli yöntemlere direniyorsa doktorlar tarafından size sunulacak son seçenek endoskopik sinüs ameliyatıdır. Bu ameliyat sırasında üstünde ışık bulunan, ince ve esnek yapıya sahip olan bir tüp sinüs kanallarınızı tespit eder ve tıkanıklığın ortadan kaldırılmasını mümkün kılar.
Sinüslerde oluşan iltihabı boşaltmak için genelde tuzlu su ve karbonattan elde edilen karışım kullanılır. Günde iki kez, tuzlu su ve karbonattan oluşturduğunuz karışımı kullanarak geniz akıntısını ortadan kaldırabilir ve kendinizi rahatlatabilirsiniz. Bir çay bardağına ılık su koyun ve içerisine yarım çay kaşığı kadar tuz dökün. Üzerine yarım çay kaşığı kadar karbonat ilave ederek tuz ve karbonat eriyene kadar suyu karıştırın. Ardından burun deliklerine sırasıyla suyu döküp diğer delikten bu suyun çıkmasını bekleyin.