20 dolar ödeyip aldığı biletle uçağa binen ve kendini Dan Cooper olarak tanıtan, 180 boylarında ve 80 kg ağırlığındaki adam 18C numaralı koltuğuna oturdu ve uçağın kalkmasını bekledi. Boing 727 tipi uçakta 37 yolcu ve 5 mürettebat dahil 42 kişi vardı.
(Sonradan FBI'nın dosyalarında görgü tanıklarının ifadelerine göre Cooper takım elbiseli, kravatlı, üzerinde bir yağmurluk ve fötr şapka olan, elinde ince bir evrak çantası taşıyan, sakal ve bıyıksız, kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü gayet normal görünümlü biriydi.)
Uçak havalandıktan kısa bir süre sonra uçuş görevlisini sakince yanına çağırdı ve küçük bir kağıda yazdığı notu uzattı.. Notta "Üzerinde bir bomba olduğunu. Yere indikten sonra 200.000 dolar nakit para ve 4 paraşüt istediği" yazılıydı.
23 yaşındaki hostes çok acil bir şey olmadığını düşünmüş olmalı ki notu cebine koydu ve servise devam etti.
Hostesin notu okumadığını gören Cooper, güzel görevliyi tekrardan yanına çağırdı ve "Notu okusan iyi olur. Üzerimde bir bomba var" dedi...
Gizemli adamın verdiği notu ciddiye alan hostes, notu okuduğu gibi olayı gidip pilotlara anlattı. Pilotlar hemen Seattle polisi ile irtibata geçti. Polis de olayı FBI'ya bildirdi.
Cooper olayı her aşamasına kadar planlamıştı. Verdiği notta paraların seri numaralarının rastgele olması ve 20 dolarlıklardan oluşacak şekilde getirilmesi gerekiyordu keza seri numarası alınan paralar sonradan onu yakalanmasına neden olabilirdi ve 20 dolar altı paraların ağırlığı atlayışında sıkıntı çıkarabilirdi. 20 dolar üstü paralar ise harcarken dikkat çekebilirdi...
Seattle Havaalanı'na inen uçak bir süre bekledikten sonra notta yazılan istekler yerine getirildi, para ve paraşütler uçağa götürüldü. Cooper rehin tuttuğu 36 yolcuyu ve notu verdiği hostesi serbest bıraktı, ardından uçak tekrardan havalandı. Uçak kabinine hosteslerin de iletişim kurduğu telefon ile talimatlarını veren hava korsanı Mexico City'ye gitmek istediğini bildirdi. Ayrıca pilotlara yüksekliğin 10.000 feeti geçmemesini tembihledi.
Uçak tam Colombia Nehri üzerinden geçerken pilotlar birden kargo kapısının açıldığını gösteren ışığın yandığını gördü. Adamla son diyalogları bu anda gerçekleşti;
"Bizden istediğin başka bir şey var mı?" diyen pilotlara "Hayır" dedi...
Biraz bekleyen pilotlar kapıyı açıp uçağın içini aradılar. Cooper tahmin ettikleri gibi uçaktan atlamıştı. Geride ise sadece yedek paraşüt, 8 adet sigara izmariti, kravatı ve kravat iğnesi kalmıştı.
Ertesi gün başlayan arama çalışmaları netice vermedi. Olaydan 9 yıl sonra, 1980'de nehrin hemen kenarında oynayan bir çocuk fidye parasının 5880 dolarını buldu ama Cooper'dan başka bir iz yoktu. Atlayıştan sağ kurtulamadığı düşünüldü ama ortada ceset de yoktu...
Olayın dosyası belli bir süre sonra kapatıldı lakin tam 37 yıl sonra, 2008 yılında Washington'un yakınlarındaki Amboy kasabasında, dağlık alanda gezen çocuklar toprağa gömülü bir paraşüt buldu!
Paraşüt Cooper'a verilen paraşütle aynı model olunca Ulusal Güvenlik dosyayı yine gündemine aldı ama bundan da bir sonuç elde edemedi...
Olayla ilgili 4 kitap yazıldı. (ki bunların 2 tanesi olayı araştıran ajanlar tarafından yazıldı)
Aynı zamanda 1980 yılında "The Pursuit of D.B. Cooper" adında, Robert Duvall'ın oynadığı filmi çekildi.
Bir çok dizde Cooper'a selam çakıldı. Hatta dünyada büyük bir hayran kitlesi olan Prison Break dizisinin ana hikayesinin önemli bir bölümünde bu konu işlendi.