HABER

Sistit (sık idrara çıkma): Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Sistit, idrar yolu enfeksiyonları arasında en sık rastlanan mikrobik hastalıktır. İdrar yolu enfeksiyonları vücudu olumsuz olarak etkilediği için dikkat edilmesi gerekir. Bu enfeksiyon sık rastlanılmasının yanında oldukça tehlikelidir.

Sistit (sık idrara çıkma): Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Vücutta belirtileri görüldüğünde veya herhangi bir belirti sebebiyle şüpheye düşüldüğünde mutlaka bir uzman tarafından kontrolü yapılmalıdır. Aksi takdirde başka hastalıklara da sebebiyet verebilir.

Sistit (Sık İdrara Çıkma) Nedir?

Sistit, idrar kesesinin iltihaplanması, bakterilerin neden olduğu idrar yolu enfeksiyonudur. Bakteri, mesanenin yüzeyine yapışır ve o bölgenin iltihaplanmasına, tahriş olmasına neden olur. Kronikleşirse mesane ve böbreklerde kalıcı, büyük hasara sebep olabilir. Sistit hem kadında hem erkekte görülebilir. Ancak kadınlarda sık idrara çıkma rahatsızlığının görülme sıklığı daha fazladır. Genellikle 20-40 yaş arası genç kadınlarda rastlanır. Her 5 kadından biri, mutlaka hayatı boyunca bir kere de olsa bu hastalıkla karşı karşıya kalır. Kadınların anatomik yapıları erkeklerden farklıdır. Kadınlarda üretra daha kısadır. Bu yüzden kadınlar daha fazla risk faktörü taşırlar. Tedavi edilmezse böbrek iltihabına da yol açabilir.

Çocuklarda Sistit Nasıl Olur?

Yetişkin kadınlarda olduğu gibi, kız çocuklarında da erkeklere oranla fazla görülen bir rahatsızlıktır. Her 100 kız çocuğunun 7’sinde bu enfeksiyona rastlanır. Çocuklarda sıklıkla; yüksek ateş, gündüz idrar kaçırma, tuvalete yetişememe, idrar yaparken ağrı ve sık idrara çıkma, iştahsızlık ve kilo kaybı, vücut ısısında düzensizlikler gibi belirtileri görülür. Ateşin eşlik ettiği enfeksiyonlarda, durum çok ciddi olabilir.

İltihap olduğu düşünülse de çoğunlukla, böbrek rahatsızlıklarının habercisidir. Bu şikayetleri yaşayan çocuklarda, böbrek iltihabı görülme olasılığı yüksektir. Yapılan araştırmalarda küçük yaştaki çocukların, kronik böbrek yetmezliği dolayısıyla diyaliz hastası olmalarının en önemli nedeninin, tekrarlayan ve tedavi edilmeyen böbrek iltihabı olduğu tespit edilir.

Screenshot_14

Sistit Çeşitleri Nelerdir?

  • Mikrobik Sistitler: Hastalığın neredeyse tamamı mikrobik türdendir. Bu mikrobik iltihapların temel sebebi ise “E.coli” bakterisidir. Bu bakteriye genellikle “koli basili” denir. Diğer mikrobik organizmalar ise; klebsiella, proteus, stafilokok, enterobakter grubu bakterilerdir. İdrar akımında yavaşlama ve idrar pH’ında yükselme durumunda bulaşan mikroorganizmalardır.
  • Amikrobik Sistitler: Bu enfeksiyon türü, idrar yolu ve idrar torbasının tahrişi ve zedelenmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Balayı sistiti denilen, yeni evli çiftlerde görülen bu enfeksiyon türü, amikrobik türdendir. Baharatlı yiyecekler, yumurta çikolata gibi besinler de idrar kesesi için tahriş edici yapıda olabilir ve mikrobik olmayan bu türün oluşmasına zemin hazırlar.

Sistit Nedenleri Nelerdir?

Bu hastalığın oluşmasındaki en büyük neden bakteriyel enfeksiyonlardır. Erkeklerde sistit görülme sıklığı azdır. Bu hastalığın erkeklerde görülme nedenleri arasında; radyasyon, bağışıklık sisteminin azalması, mesane içerisine sızan mikrobik ajanların tıkanıklık yapması, alerjiler, böbrek enfeksiyonları, şeker hastalığı, genital enfeksiyonlar, prostatit hastalığı gibi sebepler yer alır. Kadınlarda ise bu hastalığının görülme yüzdesi erkeklere oranla çok daha fazla olduğu için tek tek detaylandırmakta fayda var.

1. Tuvalet hijyenine dikkat edilmemesi

Tuvalet hijyeni yanlış yapıldığında hastalığa davetiye çıkarır. Bu enfeksiyona “E.coli” adı verilen mikrobik organizmalar sebep olur. Genellikle kalın bağırsak ve makatta bulunurlar ve bu kısımda herhangi bir probleme yol açmazlar. Ancak vajina ya da mesaneye bulaşırlarsa enfeksiyon oluşumuna sebep olurlar. Bu sebeple tuvalet temizliğini yaparken, tuvalet kağıdı arkadan öne değil de önden arkaya olacak şekilde kullanılmalı. Anüs kısmına el temas ettiyse, eller yıkanmadan üretraya değmemek, mikrobun bulaşmaması açısından oldukça önemlidir.

2. Temiz olmayan deniz ya da havuzda yüzmek

Temiz olmayan havuzda ya da denizde yüzmek de, bu mikrobik hastalığın oluşması için ortam hazırlar. Havuzlar için kullanılan, havuz suyunda bulunan yosun oluşmasını önleyici birtakım kimyasal maddeler idrar yolu vasıtasıyla mesaneye ulaşarak hastalığa sebep olurlar. Deniz suyunun içindeki tuz ya da duş alırken kullanılan sabun köpükleri de bu enfeksiyonun mikrobik olmayan türünün oluşumuna zemin hazırlar.

3. Su tüketiminin az olması

Sistitin en büyük etkenlerinden biri de az su tüketilmesidir. Günde en az 8 bardak su içilmesi, idrarın temizlenmesi açısından önemli bir etken. İlerde oluşabilecek, iltihaplanmanın ve böbrek rahatsızlıklarının da önüne geçilmiş olur.

4. Cinsel açıdan aktif olmak ve diyafram gibi doğum kontrol yöntemleri kullanmak

Cinsel ilişki sırasında, mikrobun bulaşması için pek çok ortam hazırlanmış olur. Hijyene dikkat etmemek, bu hastalığın oluşmasına sebep olur. Cinsel ilişkiden önce ve sonra duş almak, cinsel ilişkiden sonra idrara çıkmak oluşabilecek enfeksiyonların önüne geçer. Diyafram gibi doğum kontrol yöntemleri kullanmak da rahim içerisindeki bakterilerin, vajinaya bulaşmasına ortam hazırlayarak bu enfeksiyona sebep olabilir.

Screenshot_76

5. Sentetik iç çamaşırları ve dar pantolon giymek

Sentetik iç çamaşırları da genital bölgenin florasında bozulmalara sebep olarak mikrobik ortam oluşturabilir. Pamuklu iç çamaşırları tercih etmek bu açıdan önemlidir. Dar pantolon yerine, genital bölgeyi sıkıştırmayan, rahat giysiler giymek de bu mikrobun oluşmasını engeller.

6. Menopoz ve gebelik

Menopoz ile oluşan cinsel organlardaki ve mesane dokusundaki kuruluk da idrar yolu enfeksiyonları oluşmasına sebebiyet verir. Gebelikte de gebelik hormonları enfeksiyon oluşumunu kolaylaştırıcı niteliktedir. Bu hormonlar idrar yollarında yavaşlamaya sebep olur ve mesane boşaltımı tam yapılamaz bir miktar idrar sürekli olarak mesane içinde kalır. Bu da idrar yolu enfeksiyonlarının üremesi için uygun bir ortamdır.

7. Balayı sistiti

Daha önce cinsel ilişki yaşamamış, ilk kez ilişkide bulunan daha çok yeni evli çiftlerde görülen bir enfeksiyon çeşitidir. Sık cinsel ilişki yaşanması idrar yolunda yanmalara ve enfeksiyona sebep olur. İlk ilişkide yaşanan tahrişe bağlı olarak, idrar yolunun vajinaya doğru olduğu kısımda ödem oluşur. Bu ödemle idrar kanalı daralır ve idrar rahat bir şekilde mesaneden atılamaz. Bu da enfeksiyona sebep olan bir etmendir. Genellikle ilişkiden birkaç gün sonra semptomlar görülmeye başlar.

Bu sebepler başta olmak üzere, bunların yanı sıra; genital organında kronik enfeksiyonu olan kadınlar, kanser ve HIV virüsü gibi vücut direncini düşüren hastalıklar, idrar kesesi sarkması görülen kişiler ve şeker hastalığı olan hastalarda da görülme sıklığı fazladır.

Sistit Belirtileri Nelerdir?

Bu enfeksiyonun en büyük belirtisi sık idrara çıkmadır. Bununla beraber pek çok belirti gösterebilir. Genel olarak kronikleşmeye meyilli bir yapıdadır. Tedavi edilmediğinde ve ilerlediğinde böbrek ve mesanede geri dönüşü olmayan hasarlara sebep olur. Aynı zamanda psikolojik açıdan da hastayı rahatsız eden, sosyal çevresinden uzaklaştıran bir mikrobik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığın başlıca belirtileri ise;

1. İdrar yaparken zorlanma

Sistik direkt olarak idrar kesesini etkilediği için, kişinin rahat idrar yapmasını engeller. İdrar yaparken sızı ve ağrı hissedilir. İdrar yapmak çok zorlaşır. İdrar yapma esnasında, şiddetli bir yanma da görülür. Bu durum idrarın normal bir şekilde dışarı atılmasını engeller. İdrarı yaptıktan sonra ise hala idrar varmış gibi bir his yaşanır. Mesanenin tam boşalamadığı hissi kişiye rahatsızlık verir. Bu durum muhtemel enfeksiyon varlığını gösterir.

2. Kanlı idrar

Sistitin en sık rastlanan belirtisi kanlı idrar yapmak. İdrar kötü kokulu ve bulanık görülür. Ayrıca bu hastalık, idrar renginin olması gerekenden çok daha koyu bir hal almasına neden olur. Bu belirti tehlikelidir. Çünkü bu durum, hastalığın ilerlediğini ve idrar kesesinde oluşan bu enfeksiyon durumunun ileri seviyelere geldiğini gösterir. Tedavi edilmezse mesaneden böbreklere doğru ilerler ve böbrek enfeksiyonlarına neden olur.

3. Bölgesel ağrılar

Sistit enfeksiyonu oldukça ağrılı geçer. Ağrılar yalnızca idrar yaparken değil, normal zamanda da yaşanır. Kasık bölgesi başta olmak üzere, göbek bölgesinde de dayanılmaz ağrılara neden olur. İdrar kesesindeki iltihaplanma eğer yayılmış ve böbreklere kadar çıkmış ise, böbrek kısmında da ağrı görülür. Bu ağrılar çok şiddetlidir ve hastayı kıvrandırır. Hastanın günlük yaşamını etkileyerek yataktan çıkmasına engel olur. Kendi kendine geçebilecek bir rahatsızlık değildir, bu sebeple vakit kaybetmeden hekime başvurmak gerekir.

4. Sık sık idrara çıkma

İdrar kesesinde oluşmuş olan iltihaplanma, sürekli boşaltım yapma ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu durum fazlasıyla acılı olduğu için hasta bu durumdan rahatsızlık duyar. İdrara çıkma durumu sık olsa da atılan idrar az miktarda olur ve sürekli olarak, ihtiyacın giderilmediği hissi mevcuttur. Günün her saati yaşanan bu durum hastaya acilen idrara çıkma hissi yaşatır. Hastanın idrarını tutamayacak duruma gelmesine sebep olur. Bu yüzden hasta evden dışarı çıkmaya çekinir, hastalık günlük yaşantıyı ciddi boyutta etkiler duruma gelir.

5. Cinsel ilişki sırasında ağrı hissi

Hasta, idrara çıkma sırasında yaşadığı ağrıları, normal zamanda da yaşadığı için, bu ağrı tetiklenir. Kasık bölgesinde ve vajinada acı, ağrı ve yanma hissi ilişki sırasında da yaşanır. Kişi bu mikrobik hastalıktan şüpheleniyorsa, cinsel ilişkiden bir süre için kaçınmalı ve hekime danışmalıdır.

Sistit Tanısı Nasıl Konur?

Bu hastalığın tanısının yapılabilmesi için gereken bazı tanı ve tetkikler vardır. Bunlar;

  • Anamnez: Hastalığın teşhisinde en önemlisi hastanın şikayetlerinin hekim tarafından dinlenmesidir. Hekim doğru tanı koymak adına sorular sorar. Şikayetlerin, bu enfeksiyonla örtüşüp örtüşmediğine bakılır.
  • İdrar tetkiki: Bu test ile idrarda bakteri, kan ve sümülenson olup olmadığına bakılır. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğundan şüphelenilirse, idrar analizine de bakılır. Bu enfeksiyonun varlığında hastanın idrarında, alyuvarlar, akyuvarlar ve bakteriler görülür. Bakterinin türünü öğrenmek için de idrar kültürü yapılır.
  • Sistotkopi: Bu test ile ince bir tüpün ucunda bağlı olan kamera yoluyla üriner sistemdeki bakterinin gözlemi yapılır. Gerekli görülürse, bu işlem sırasında doku örneği de alınabilir.

Screenshot_77

Sistit Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ağrı kesiciler, sıcak su torbası gibi basit yöntemler uygulandıktan sonra yine de sonuç alınamazsa uygulanacak iki tıbbi tedavi yöntemi mevcut. Bu yöntemleri uygulamadan önce muhakkak doktora başvurulmalı ve konulan teşhisin ardından yazılan ilaçlar yalnızca doktor yönergesine uygun olarak kullanılmalı. Bilinçsizce tüketilen ilaçların faydadan çok zarar getirdiği unutulmamalıdır.

1. Antibiyotik tedavisi

Hekim tarafında ilk olarak tercih edilen tedavi türü antibiyotik tedavisidir. Etkisi genel olarak hemen görülür. Birkaç gün içinde yaşanan semptomlar düzelmeye başlar. Eğer etkisi görülmemiş ve şikayetler devam ediyorsa, doktora başvurmak gerekir. Hekim bu durumda, sürekli antibiyotik tedavisine başvurabilir. Yan etkileri görülmemekle birlikte kimi hastalarda kaşıntı, kızarıklık, ishal ve duygusal değişimler görülebilir. Bu yan etkiler geçicidir.

2. Sistit ameliyatı

Cerrahi müdahaleler sayesinde enfeksiyonun önüne geçmek mümkündür. İlk tercih olarak uygulanmasa da kronik hale gelmiş rahatsızlıklar için gerekli bir yöntemdir. İnterstisyel sistiti olan hastalar için, hidrodistanslı sistoskopi olarak uygulanan bu tedavi yöntemi, hem interstisyel enfeksiyonu teşhis etmek hem de tedavi etmek için uygulanır.

Sistit Tedavisinde Uygulanan Bitkisel Yöntemler Nelerdir?

Sistit belirtileri çok şiddetli değilse, önce basit yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılır. Bu basit yöntemlerin başında bol bol su içmek gelir. Bol miktarda sıvı alımı, mesanedeki mikrobun temizlenmesine yardımcı olur. Ağrı kesiciler de kullanılabilir. Karnınıza ve kasıklarınıza sıcak su torbası koyabilirsiniz, rahatsızlığınızın azalmasında etkili olacaktır.

Screenshot_78

Bir süre cinsel ilişkiden kaçınmak, hem şikayetlerinizin azalmasına fayda sağlar hem de hastalığın tekrar etmesinin önüne geçer. Bu rahatsızlığın semptomlarını azaltıcı, alternatif bazı bitkilerden faydalanılabilir. Sistit nasıl geçer konusunda yardımcı olabilecek bazı bitkisel yöntemler;

  • Elma sirkesi: Elma sirkesi, enfeksiyona neden olan bakterileri yok eden yararlı enzimlere, potasyuma ve başka yararlı minerallere sahip. Doğal antibiyotik olarak kullanılan elma sirkesi, bir bardak suyun içine iki çorba kaşığı karıştırılarak içilebilir. Tadını yumuşatmak için içerisine, bal ve limon da katılabilir. Birkaç gün, günde 2 kez içilmesi tavsiye edilir.
  • Kızılcık suyu: Kızılcık içerisinde bulunan proantosiyanidinlerin üretra duvarına ulaşarak, sistite neden olan bakterilerin oluşumunu engeller. Antibiyotik etki yaptığı söylenen kızılcık suyu, günde 3 - 4 kez yarım bardak kadar içilerek, tedaviye destek olması sağlanır. Şekersiz içilmesi, etki etmesi açısından daha önemlidir. Böbrek taşı sorunu olan kişiler için bu yöntem tavsiye edilmez.
  • Ananas: Semptomları azaltan, antienflamatuar özellik gösteren “bromelain” adında bir enzim içerir. Ananası meyve olarak yiyebilir ya da suyunu içebilirsiniz. İki türlü de fayda sağlar.
  • Yaban mersini: Bakteri önleyici etkisi ile tedaviye yardımcıdır. Yaban mersini antioksidan etki gösterir ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Kahvaltıda tüketebilir ya da yaban mersini suyu yaparak, sabahları tüketebilirsiniz.
  • Çay ağacı yağı: Bu yağ antibakteriyel özellik gösterdiği için, hızlı bir şekilde bu enfeksiyona sebep olan bakterilerle savaşmaya başlar. Banyo suyuna 10 damla kadar katarak, üretra bölgesini bu su ile yıkamak, bakterileri öldürücü etki gösterir. Ayrıca bu yağ ile birlikte, ardıç yağını ve sandal ağacı yağını karıştırarak, ağrı olan karın bölgesine ve mesaneye yakın bölgeye sürebilirsiniz. Ağrıyı azaltarak rahatlamaya yardımcı olur. 3-4 gün boyunca günde bir defa uygulayabilirsiniz.
  • Maydanoz kürü: Maydanoz en çok kullanılan bitkisel kaynaklardan biridir. 4 su bardağı su kaynatılır. 1 demet maydanoz tek tek yıkanır. Kaynamış suya atılır ve 5-10 dk daha bu şekilde kaynatmaya devam edilir. Daha sonra ocaktan alınıp ılımaya bırakılır. Ilık hale geldiğinde gün boyu bu su içilebilir. Antioksidan etkiyi artırmak için içerisine bal ve limon karıştırarak tatlandırılabilir. Bu tedavilerin bazıları, genel olarak hastalığın başlangıcında uygulandığında etki gösterir ve bazı durumlarda antibiyotik tedavisine gerek kalmadan bu bitkisel kürler ile enfeksiyondan kurtulmak mümkündür.

En Çok Aranan Haberler