Çukurova Üniversitesi’nde 200 dekar alana kurulu olan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi, yüzlerce bitki çeşidine ev sahipliği yapıyor. Vatandaşların da gezip bilgilenmesine imkan sağlayan bahçede sergilenen bitkilerin birçoğu tıbbi olarak kullanılan şifalı bitkiler olurken bir kısım da zehirli bitkilerden oluşuyor.
Bu bölüme gelen vatandaşlar girişte öncelikle, ‘Zehirli bitkidir. Dokunmayınız, koklamayınız ve yemeyiniz’ uyarısıyla karşılaşıyor. Zehirli bitkilerin yer aldığı kısımda ise geçen ay Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’a da gönderilen pakette çıkan ‘Risin’ zehrinin bitkisi olan Hintyağı dikkat çekiyor. Ayrıca gelinfeneri, abuzambak, eşek hıyarı, tütün, gelincik, haşhaş, kara banotu gibi oldukça zehirli bitkiler de bahçede yer alıyor.
ÇÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan yaptığı açıklamada, doğada bulunan bitkilerin aşırı kullanımının zehirlenmelere yol açacağını söyleyerek, “Bunların çok az miktarları tıbbi amaçlarla kullanılıyor. Maalesef halkımız özellikle ilkbaharda yüksek kesimlerde bitki toplayıcılığı yapıyor. Bu bitkileri eğer tanımıyorsanız, iyi bilmiyorsanız zehirlenmelere yol açar. O nedenle bilinçsiz bitki kullanımı ölüme neden olabilir. Biz burada zehirli bitkileri sergileyerek halkımıza bir nevi hangi bitkiler zehirli, ne gibi sorunlara yol açabilir onları göstermiş oluyoruz” diye konuştu.
Hintyağı bitkisinden de bahseden Prof. Dr. Çakan, “Burada gördüğünüz Hintyağı bitkisinin meyvelerinden elde edilen bir zehir vardır. İsmi risin. 1-2 gramının bile bir insanı öldürebildiğini biliyoruz. O nedenle bu bitkinin tohumları zararlı ve öldürücü olabilir. Normal görünüş olarak baktığınızda fasulye veya barbunya gibidir. Siz bunu o şekilde yerseniz ölümle sonuçlanabilir. O nedenle her bulduğumuz şeyi yemeyip, koklamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Zehirli bitki tüketimi sonucu 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir trajediye de tanık olduğunu anlatan Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, “Bundan 2 sene önce maalesef Pozantı’dan bir karakol komutanı beni aradı ve bir adli vaka olduğunu söyledi. 3 kişilik bir ailenin bitki yiyip zehirlendiğini belirtti. Bana bitkinin fotoğrafını attı ve baldıran otu olduğu ortaya çıktı. Baldıran otu, ilkbaharda dip yaprakları çıktığında maydanoz ile karıştırılır. Eğer tarla kenarında veya yakın bir yerdeyse halkımız onu maydanoz diye toplayıp tüketebiliyor. Onun da 1-2 yaprağı bile öldürebilir. Özellikle ilkbaharda gerek mantar, gerekse bu doğadan toplanan bitkilerle ilgili zehirlenmelerin yoğun olarak yaşandığını görüyoruz. Özellikle kırsalda yaşayanlar değil, bu tip bitkiler pazarlarda aldığınız maydanozun, ıspanak demetinin içine karışabilir. Demet olarak satılan bitkilerin ayıklanması yapılırken dikkat edilmesi lazım. Hangisi yabancı bitki onu ayırt etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gelin feneri bitkisinden de bahseden Prof. Dr. Çakan, “Bu bitkinin yaprakları da, kökü de gövdesi de her şeyi zararlı. O yüzden bu tarz botanik bahçeleri dolaşırken her bitkiyi ağzınıza almayın ve de koklamayın” uyarısında bulundu.
Kaynak: DHA