Siyaset camiye de girdi!

AB ile İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Pakistan'da meydana gelen sel felaketi sonrasındaki insani durum konulu özel oturuma katılmak üzere New York'a geldi. Bağış BM oturumu öncesinde, dün akşam New York’un Brooklyn semtindeki Fatih Camii’nde bir araya geldiği Amerikalı Türkler ile sohbet edip, birlikte iftar açtıktan sonra teravih namazı kıldı.

Bağış’a Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu da eşlik etti. Egemen Bağış, Pakistan’a yardım konulu BM oturumuna asıl olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katılacağını ancak, oturumun Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısından sonra ilk kez gerçekleşecek Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına denk gelmesi nedeniyle, MGK toplantısına hükümet olarak eksiksiz katılmayı uygun gören Başbakan Tayip Erdoğan’ın isteği üzerine kendisinin New York’a geldiğini belirtti.

Sohbet toplantısının ardından namaz kılıp, New York’ta yaşayan vatandaşlarla birlikte iftar yapan Mevlüt Çavuşoğlu ve Egemen Bağış, daha sonra Fatih Camii’nde birer konuşma yaptı. Uzun yıllar New York’ta yaşayan Çavuşoğlu ve Barış, bu süreç içinde ABD’de yerleşik Türk toplumuna olan katkılarından söz etti. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Çavuşoğlu, konuşmasında, kendisini Türkiye’yi tüm AB ülkelerine anlatmaya çalıştığını belirtti ve ‘Türkiye’nin ne kadar büyük bir ülke olduğunu, Türkiye’nin demokratikleşme, hukukun üstünlüğünü sağlama, insan hakları, temel hak ve özgürlükler gibi bir çok konuda ne kadar mesafe kat ettiğini AB ülkeleri ve kurumlarına en iyi şekilde anlatıyorum’ dedi. AB ile İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın da, Türkiye’de de kamuoyuna, AB’nin, AB standartlarının ne olduğunu, neler getirdiğini, neler getireceğini, tüm Türkiye’yi dolaşarak anlattığını dile getiren Çavuşoğlu, ‘İşi kolay değil, işi zor. On yedi yıl burada Türkiye için çalıştı, Türkler için çalıştı. Bugün Türkiye’de maalesef son derece çirkin yakıştırmalarla da karşı karşıya geliyor. İfade özgürlüğü diyoruz, kendi düşüncelerini, eleştirilerini medeni bir şekilde yaptığı zaman, mecliste de aynı suçlamalarla, yakıştırmalarla karşılaştık, hemen ilk yakıştırma, Amerikalı. Yani yurt dışında yaşamı, Amerika’da kalmış, Türkiye ve Türklük için çalışmış bir arkadaşımıza ilk yakıştırmaları Amerikalı, Amerikanın adamı’ diye konuştu ve bu yaklaşımları çirkin bulduğunu belirtti.

AB ile İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da konuşmasına, ‘Biraz önce Mevlüt kardeşim, Türkiye’deki bir takım statükocu zihniyetin bizimle ilgili sözlerinden bahsetti. Onlara değer bile vermemek lazım, yorum bile yapmamak lazım. Çünkü onlar ne zaman Türkiye’de bir parça yetkiye sahip oldularsa millete kıtlık yaşattılar’ diye başladı. Bağış, konuşmasını ‘Millete sıkıntı yaşattılar. Fitne, fesatla işleri oldu, iftiralarla sadece iş yapmaya çalıştılar. İşte o yüzden de Türk Milleti onları ebedi muhalefete mahkum etti, vicdanlarda yargılandılar. Ama hamdolsun Türkiye’de kervan yürüyor kervan yürümeye de devam edecek’ diye sürdürdü.

New York’un Brooklyn semtindeki Fatih Camii’nde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerini sert bir dille eleştiren Devlet Bakanı Egemen Bağış, 12 Eylül’de gerçekleşecek referandum konusunda da değindi. Bağış, ‘O zihniyet, talimatla uzaktan kumandayla yönetilen muhalefet liderleri paketin içeriğine hiç girmeden, tamamen demagoji yaparak, insanlarımızın algısını, kafasını karıştırarak, insanları yanlış bilgilerle yönlendirmeye kalkıyorlar’ diye konuştu. Anayasa değişikliği paketinin, pozitif ayırımcılığı anayasal güvence altına aldığını anlatan Bağış, ‘Bu kısıtlı zihniyet, Anayasa Mahkemesi’ne gidip, anayasanın eşitlik mahkemesine aykırı diye bir karar çıkartarak onu engelleyebiliyorlardı. Pozitif ayırımcılığın, anayasal güvence altına alınmış olmasıyla o tür kararları engellemiş olacağız’ diye konuştu. Bağış, anayasa değişikliği paketinin, kamu çalışanlarının, memurların, toplu sözleşme hakkına kavuşması, işyerlerinde birden fazla sendikanın faaliyet göstermesinin sağlanması, kamu denetçiliği kurumu kurulması, silahlı kuvvetler mensuplarının sivil mahkemelerde yargılanmasının önünün açılması, sivil vatandaşların da askeri mahkemelerde yargılanmaması, vatandaşların birey olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkına kavuşması gibi değişiklikler içerdiğini anlattı. Bağış, anayasa değişikliği ile, Türkiye’de insanların dinsel, etnik yada politik kimliklerinden dolayı uygulanan ‘fişleme’ yöntemine de son verileceğini dile getirdi.

Bağış, Amerika’da yaşayan Türklerden, seyahat yada bayram nedeniyle Türkiye’ye gidişlerinde, havalimanlarında kurulu sandıklarda oy kullanmalarını isteyerek, ‘maalesef bu paketin içeriğini incelemeden, bazı demagojilerle, ‘hayır’ diyen zihniyetlerle de mücadele etmek durumundayız. O yüzden, sizlerin de bu konuyu iyi bilmenizi, Türkiye’deki sevdiklerinizle buradan yapacağınız görüşmelerde iyi anlatmanızı çok önemsiyoruz. Paketin içeriğini inceledikten sonra, hala gönlünde ‘hayır’ verme arzusu olanlar varsa onlara saygı duyarız. Ama paketin içeriğini okumadan, incelemeden, araştırmadan, sadece bir takım, işte Türkiye’de devleti hala çetelerin yönetmesini arzu eden, bulanık suda balık avlamaya alışmış karanlık zihniyettekilerin çağrılarının etkisinde kalıp, ‘hayır’ oyu veren kardeşlerimizi de bir kez daha düşünmeye davet etmek istiyorum’ diye konuştu. Bağış, paketin mükemmel olmayabileceğine, eksiklikleri olabileceğine de değinerek, ‘Ama şunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu pakete ‘hayır’ dendiği zaman Türkiye hiçbir şey kazanmayacak. Ama bu pakete ‘evet’ dendiği zaman, bugünkünden daha iyi bir noktaya gideceğiz’ dedi. Bağış, paketin, darbecilerin yargılanmasını engelleyen anayasa maddesini de kaldıracağını sözlerine ekledi.

BM’deki temaslarına bugün başlayacak olan Egemen Bağış’ın, aralarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un da bulunduğu bazı isimlerle ikili görüşmelerde de bulunması bekleniyor.

DHA