HABER

"Siyaset hapşırsa, ekonomi grip oluyor"

"Siyaset hapşırsa, ekonomi grip oluyor"

"ANKARA(ANKA)-TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2007 ve 2008'de yaşanan siyasi kavgalarla çok zaman kaybettiğini ve enerjisini boşa harcadığını kaydederek, "Siyaset hapşırsa, ekonomi grip oluyor" dedi.

IV. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren başkanlığında yapıldı. Şuraya Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Şurada, TOBB bünyesinde bulunan 58 sektörün sorunları masaya yatırıldı.

Şuranın açılışı konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren, 2002-2007 ekonomide sağlıklı gelecek inşa imkanı sağlayacak ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığını belirterek, kişi başına düşen gelirin arttığını, aynı zamanda kişi başına düşen gelire oranla kişi başına düşen borcun da azalma sürecine girdiğini kaydetti. Türkiye'nin değişim ve dönüşümünden sonra farklı eşik noktalarına geldiğini vurgulayan Ekren, küresel trüblanstan sağlanan mali ve siyasi istikrar sayesinde çıkıldığını söyledi.

-"ORTA VADELİ PROGRAM İLE ANLAMLI AÇILIMLAR SAĞLADIK"-
Küresel ekonomide ortaya çıkan gelişmelerin yükselen piyasaları oldukça farklı şekilde etkilemeye başladığını kaydeden Ekren, küresel finans, gıda ile enerji ve petrol krizlerinin ilave yükler getirdiğini ifade etti. Dünyada ticaret ve sanayi alanında ortaya çıkan gelişmelerin düzgün ve doğru şekilde algılanmasının önemine değinen Ekren, "Özellikle uluslararası değer yaratma zincirinin ülkeler arasında farklılaşma eğiliminde olması küresel trüblanstan çok daha önemli değişim ve dönüşümün işaretini veriyor" dedi.

Orta vadeli programın anlamlı açılımlar sağlandığını dile getiren Ekren, programda gelecek üç ve dört yıl içinde kamu borç stokunun, bütçe açığının ve faiz dışı fazlanın izleyeceği patikanın açıkça ortaya konulduğunu kaydetti. Mali kurala temel teşkil edecek bir kantatif çerçevenin ilk işaretlerini paylaştıklarını ifade eden Ekren, "Orta Vadeli programda ikinci önemli kantatif çerçeve ise enflasyon hedefleri. Merkez Bankası ile birlikte enflasyon hedeflerini değiştirdik. Bu da önümüzdeki üç yıl içinde enflasyonda yeni bir patikanın söz konusu olacağının ilk sinyallerini vermiş oldu" diye konuştu.

-"TÜRKİYE SİYASİ KAVGALARLA ÇOK ZAMAN KAYBETTİ"-
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son bir buçuk yılda gerek içerideki siyasi çalkantılar gerekse yurtdışı kaynaklı finansal krizin etkilerini, büyüme temposundaki yavaşlama, sanayi üretim artışındaki gerileme, artan cari açık, enflasyon ve faiz oranları şeklinde giderek daha fazla hissedilmeye başlandığını söyledi. Türkiye'nin 2007 ve 2008'de yaşanan siyasi kavgalarla çok zaman kaybettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, enerjinin boşa harcandığını söyledi.
Bu dönemde reel sektörün sorunlarına eğilinmediğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ekonominin ön şartının siyasi istikrar olduğunu ifade etti. "Siyaset hapşırsa, ekonomi girip oluyor" diyen Hisarcıklıoğlu, kaybedilen zamanın telafi edilmesi gerektiğini dile getirdi. Kamu-Özel sektör diyalogunu, sloganlaştırmak yerine kurumsallaştırılması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu. Türkiye'nin kısır çekişmelere son verebilmesi, ortak geleceğimizle ilgili bir mutabakat zemini oluşturabilmesi, anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunu değişikliklerine dayalı bir istikrar arayışını sağlıklı bir şekilde başlatabilmesine bağlı" dedi.

-"YENİ BİR EKONOMİK PROGRAMA İHTİYAÇ VAR"-
Küresel yarışta geri kalmamak için ekonomide atılması ve alınması gereken tedbirler olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bu durumu değiştirecek yeni bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunu kaydetti. Orta Vadeli Programın, doğru yönde önemli bir adım olduğunu buna karşın programın geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, yeni programın iki parçalı olarak tasarlanması gerektiğini söyledi. Bir tarafta büyüme sorunlarına orta-uzun vadeli tedbirler sağlanırken, diğer tarafta da ekonominin kısa vadede ihtiyaç duyduğu rahatlamayı sağlayacak unsurların ele alınması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu çerçevede, programın kısa vadeli unsurları, ekonomide güveni yeniden tesis edecek, beklentileri olumluya çevirecek ve bu sayede de yüksek düzeylerde seyreden reel faizlerin düşmesi için uygun ortamı sağlayacaktır. Harcama önceliklerinin önemli olduğu bir döneme girmiş bulunulduğunu görüyoruz. Bu noktada dikkatli olmamız gerekiyor. Ekonomik büyümeye destek olacak, şirketlerin rekabet gücünü artıracak kamu yatırımlarını, altyapı ve eğitim olmak üzere doğru biçimde tespit etmeli ve bu alanlardaki kamu yatırımları kısılmamalıdır."

-"AĞIR VERGİ YÜKÜNÜN NEDENİ YÜKSEK KAMU HARCAMALARI"-
Kamuda etkinliği sağlamak üzere bir süre önce rafa kaldırılan kamu yönetim reformu yeniden devreye sokulması gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin kamu personel harcamaları üzerine bir mali kısıt koyması gerektiğini vurguladı. Ağır vergi yükünün nedeninin yüksek kamu harcamaları olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, kamu harcamalarının kontrol altına alınması, verimlilik ve etkinlik kriterlerine önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
Genel sorunun birden ikiye yükseldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Dün bir tek yüksek tempolu büyüme sürecinin sürdürülebilirliği için alınması gereken mikro tedbirler önemliydi. Bugün onlar hala önemli. Fakat, uluslararası krizin küresel yayılımı nedeniyle, büyüme sürecini yavaşlatan doğrudan bir tehdit altındayız" dedi.

-"DEVLET AYAĞIMIZDAKİ BAĞLARI ÇÖZMELİ"-
Küresel gelişmeler çerçevesinde Türkiye'nin şartlarına uygun ekonomik tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, bölgesel kalkınmanın ve sektörel politikaların geliştirilmesinin önemine değindi. Hisarcıklıoğlu, "Devlet ayağımızdaki bağları çözmeli, her sektörde hareket kabiliyetimizi artırmalıdır. Artırmalıdır ki, bizler küresel rakiplerimizle boy ölçüşebilelim. Bu nedenle istediğimiz, hata yapmaktan korkan değil, yaptığı hataları süratle düzeltebilecek izleme mekanizmalarına sahip etkin bir devlettir" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler