HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Siyaset topa bu kez sert mi girdi?

Türkiye futbolunda lig boyunca ve ligin sonunda yaşanan olaylar futbol-siyaset ilişkisini yeniden tartışmaya açıyor.

Mahmut Hamsici

BBC Türkçe

Haftasonundaki şampiyonluk karşılaşması sonrası olaylar çıkmıştı.

Cumartesi gecesi Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki Galatasaray-Fenerbahçe şampiyonluk maçı sonrasında yaşananlar Türkiye'de futbolun son dönemde her zamankinden daha fazla politize olduğu yönündeki kamuoyu algısını güçlendirdi.

Bu algının oluşması şike davasıyla birlikte başladı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tutuklu yargılandığı dava süreci özellikle Yıldırım ve destekçilerinin büyük bölümü tarafından kulübün siyasi güçler tarafından sıkıştırılmak istenmesi olarak değerlendirildi.

Duruşmalar sırasında Fenerbahçe taraftarları ile güvenlik güçleri arasında adliye binalarının dışında gerilim yaşandı.

1 Mayıs kutlamalarına bu sene her yıl olduğundan daha fazla taraftar grubunun katılması ve Fethullah Gülen cemaati ile hükümeti eleştiren pankart ve sloganlar dikkat çekti.

Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maç sonunda çıkan olaylar, taraftarlarla polis arasındaki çatışma, şampiyon takıma kupanın Stadyum'da ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla verilebilmesi siyasetin aslında özerk bir alan olması gereken futbolun içinde daha açık bir rol üstlendiği savlarını güçlendirdi.

Maç sonrasında Kadıköy'de yaşanan olaylarla ilgili olarak Fenerbahçe taraftarlarının bir bölümü Gülen Cemaati'ne yakın olmakla itham ettikleri güvenlik güçlerini suçlarken bazı yazarlarsa "Olayları Ergenekon çıkardı" yorumunu yaptı.

Başbakan Erdoğan yaşanan olayları sert bir şekilde kınadı.

'Erdoğan toplumun her alanına dizayn vermek istiyor'

Peki bu yaşananlar futbol-siyaset ilişkisi bağlamında ne anlama geliyor?

Konunun uzmanlarına göre futbol ve siyaset her zaman içiçeydi ancak bu dönem yeni gelişmeler yaşanıyor.

Radikal gazetesi yazarı Uğur Vardan Türkiye'de futbol ve siyasetin içiçeliğini bazı örneklerle hatırlatıyor: "Tarihsel kökleri açısından İttihad ve Terakki'ye kadar uzanan bir öyküdür bu. Ama Cumhuriyet dönemine göz atarsak, şu örneklerle karşılaşabiliriz: 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in ilk icraatlarından biri Ankaragücü'nü Birinci Lig'e çıkarmak oldu. Turgut Özal'ın, Fenerbahçeli olmasına karşın Galatasaray'ın cezası nedeniyle Almanya'da Monaco'yla oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası çeyrek final rövanş maçına apar topar gitmesi akıllardadır. '12 Mart Muhtırası'nın ana figürlerinden Fenerbahçeli Muhsin Batur Paşa'nın Sarı-Lacivertli takımın o dönemdeki yeni bir transferinin (Cemil Turan) için Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçağı kaldırması da hatıralardadır."

Vardan yeni dönemin farkını ise şu sözlerle anlatıyor: "Son zamanlarda olanın farkı ise 'Tek adam' hüviyetindeki (ki en büyük özleminin 'Başkanlık sistemi olduğu da bence aşikârdır) Recep Tayyip Erdoğan'ın daha çok 'top'a girmesidir. Bunu da bazıları, Başbakan'ın eski bir futbolcu olduğunu gerçeğine bağlar. Bence bunun nedeni, Başbakan'ın toplumun her alanına dizayn verme kültürüne sahip olmasıdır."

'Taraftar politize oldu'

Şike davasının her duruşması Fenerbahçe taraftarlarının eylemlerine sahne oluyor.

Hürriyet gazetesi yazarı Kanat Atkaya da yeni dönemin tarifini şu cümlelerle yapıyor: "Türkiye'de son dönemde futbol saha içinde oynanan alanların dışında konuşulur hale geldi. Adliye muhabirleriyle spor muhabirlerinin görevlerinin kesiştiği bir süreç yaşadık. Türkiye normal bir süreçten geçmiyor!"

Milliyet gazetesinden Uğur Meleke ise özel olarak son maçta yaşananlarla ilgili Başbakan'ı eleştiriyor: "Türkiye Futbol Federasyonu özerkse ve hükümet, öyle kalmasını istiyorsa bu kadar damardan müdahil olmamalıydı. Orada Galatasaray yöneticisi Başbakan'ın telefonunu aradıysa Başbakan da ona 'Abdürrahim (Albayrak) Bey saatin farkında mısınız biz bir taraftan da bir memleket yönetiyoruz' demesi gerekirdi."

Eurosport Türkiye TV'nin Yayın Yönetmeni Bağış Erten'e göreyse yeni olan futbolun ilk kez siyasete cevap vermesi.

Erten taraftarlardaki zihni değişime vurgu yapıyor: "Bugüne kadar depolitizasyonun aracı olarak kullanılan futbol taraftarlığı politize oldu. Son olaylarda söz konusu suçlamalar ciddi bir zihniyet yarılması yarattı."

Vardan farklı taraftar grupları için de bir dönüşüm olduğunu belirtiyor: "Başta Çarşı olmak üzere Sol Açık, Tek Yumruk gibi 'Üç İstanbullu büyüğe' ait taraftar grupları içinde, sola ve demokrasiye yakın topluluklar var, önemli olan bu topluluklara gönül veren taraftar sayılarının artması."

Özellikle Fenerbahçe taraftarlarındaki değişime vurgu yapan Erten ekliyor: "Fenerbahçe taraftarlarına adil yargılanma hakkı, uzun tutukluluk süresi, toplumsal eylemliliğe karşı polisin tavrı, toplumsal eyleme katılımla ilgili sorular bir yıl önce ve bugün sorulsaydı ciddi farklılıklar ortaya çıkardı. Bu iş böyle bir duyarlılık geliştirdi."

'Siyasetin doğru müdahalesi gerek'

Zaman gazetesi spor yazarı, eski FİFA kokartlı hakem Ali Aydınsa siyaset ve futbolun hep içiçe olduğunu belirttikten sonra politikanın futbola müdahalesini de savunuyor: "Politika eğer doğru yerde, doğru zamanda, anlamlı bir şekilde işe girdiği zaman daha güzel şeylere neden olabilir. Bazı korktuğunuz kararları devlet desteğini arkanızda gördüğünüz zaman alabilirsiniz. Gayet de doğaldır bunlar."

Peki uzmanlar Gülen Cemaati'nin futbol alanına yönelik hamlelerinin olduğu iddialarıyla ilgili ne düşünüyor?

Vardan "Elimizde bu konuya ilişkin tabii ki kesin bir veri yok. Ama cemaatin ve AKP'nin genel olarak toplumu ele geçirme hamleleri, böyle bir refleksin futbol alanında da olabileceğini gösteriyor" diyor.

Erten'se olaylarla ilgili filler ve çimen benzetmesi yapıyor: "Paranoyak olmamız takip edilmediğimiz anlamına gelmez. Yargı süreci nedeniyle bu konuda herkes gibi benim de şüphelerim var. Ortada fillerin savaşı var normal futbolseverler de çimen gibi gözüküyor."

Aydın'a göreyse bu iddia somut değil: "Eğer öyle bir şey olsa bir takım son maça kadar kendi sahasında oynayacak duruma gelir mi? Türkiye kupası finalini de Fenerbahçe oynuyor. Bir art niyet olsa bu takım nasıl iki yerde de final oynayabiliyor?"

Yorumculara göre futbol alanındaki gerilimin önümüzdeki dönemde sürmesi büyük bir olasılık.

Yaşananlar nedeniyle bir süre için futbol topu bile görmek istemediğini belirten Atkaya gerilimin giderilmesinin şike davasının karara bağlanmasıyla gerçekleşebileceğinin savunuyor ve ekliyor: "Umarım gelecek sezon daha normal bir sene yaşarız."

En Çok Aranan Haberler