HABER

Siyasi cinayetler demokrasinin engelleyicisi

Demokrat Yargı Yönetim Kurulu, “siyasi cinayetlerin” Türkiye’deki demokrasinin engelleyicisi olduğunu belirtti.

ANKARA (ANKA) - Kurul, “Hrant Dink’in son halkasını oluşturduğu cinayetlere yönelik soruşturma ve yargısal kovuşturmaların olağanüstü kayıtsız ve ilgisiz biçimlerde yürütüldüğüne ilişkin isyanların duyulmaması, hatta Doğan Öz cinayetinde olduğu üzere çeşitli devlet birimlerinin katkısı ve yargı yoluyla açık bir aklamaya dönüşmesi, ‘siyasi’ sorunun çok daha ciddiyetle ele alınması gerekliliğini dayatmaktadır” açıklamasında bulundu.

Demokrat Yargı Yönetim Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Türk siyasetinin demokrasiyi imkansızlaştıran veya öteleyen tarihinin”, Ümit Kaftancıoğlu, Abdi İpekçi, Doğan Öz, Uğur Mumcu, Musa Anter, Mustafa Özbilgin ve Hrant Dink gibi isimlere yönelik “karanlık suikastlarla” anıldığı ifade edildi.

Açıklamada, işlenen cinayetlere yönelik soruşturma ve yargısal kovuşturmaların “olağanüstü kayıtsız ve ilgisiz” biçimlerde yürütüldüğü ileri sürüldü ve “Hatta Doğan Öz cinayetinde olduğu üzere çeşitli devlet birimlerinin katkısı ve yargı yoluyla açık bir aklamaya dönüşmesi, ‘siyasi’ sorunun çok daha ciddiyetle ele alınması gerekliliğini dayatmaktadır” denildi.

Siyasi cinayetlerin ve yargısal süreçlerinin kamuoyu bilgisine sunulmasını sağlayan basın ve yayın çalışanlarına da birçok davanın açıldığının anımsatıldığı açıklama şöyle:

“Hrant Dink cinayetindeki ‘kurumsal altyapı’ya dönük birbirinden farklı illeri ve kurumları içeren gelişmeler ise cinayetlerin çok daha derinlerdeki iktidar oyunlarının sonucu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ‘siyasi cinayetler’ yetersiz ve eksik bir adlandırmadır. Çünkü fail bir tek kişi veya grup değildir. Çok çeşitli kişi, kurum ve yapıları bir araya getiren bir ‘cinayet endüstrisi’nin var olduğu ve bu endüstrinin aynı zamanda Türkiye’de demokrasinin inşa edilmesinin engelleyicisi olduğu anlaşılmaktadır.

Demokrat Yargı, demokrasi ve özgürlük karşıtı siyasal ve kurumsal reflekslerin son icraatı olan Hrant Dink cinayetinin tüm uzantılarıyla aydınlatılmasının, Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük eksenindeki geleceğinin güvence altına alınması bakımından tarihi bir fırsat ve sorumluluk olduğunu topluma, siyaset ve yargı aktörlerine hatırlatmayı görev bilir.” (ANKA)

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler