Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Gençlik Parkı'nda Cumhuriyet’in kuruluşunun 101'inci yıl dönümüne özel olarak hazırlanan T.C. Yaşasın Cumhuriyet Tüneli’ni ziyarete açtı.
Yavaş, ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son günlerin siyasette en çok konuşulan 'Yeni çözüm süreci' konusuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yavaş, "Varsa plan, proje bunların halka götürülmesi ve Meclis'te grubu olan partilerle paylaşılması lazım" şeklinde konuştu.
Yavaş açıklamasının devamında ise önceki çözüm sürecine değinerek "Daha önceki çözüm süreci başarıya ulaşmadı, çözeceğiz derken daha da bozdular. 800 kadar asker ve polisin kanı hala orada duruyor. Yeni maceralara gerek yok" dedi.
Yavaş'ın açıklamaları şu şekilde:
"Her seferinde insanın aklının hayalinin almadığı açıklamalar var. Ben bu tür açıklamalara katılmadığımı söylerim. Hukuk devletiysek yapılan her şeyin hukuka uygun olması gerekir. Varsa bu konuda plan proje vekillerin bunu Meclis'te tartışması gerekir. Bazı şeylerin halka da sorulması lazım. Bir başkasına karşı işlenen suçun birisinin affetmesi gibi şeyler mümkün değildir. Toplum bu konuda çok acı çekti. Ortak yaşama iradesi olmasa bu toplum çoktan ayrışırdı. Bunların ortak yaşama iradesini yaraladığını düşünüyorum. Varsa plan, proje bunların halka götürülmesi ve Meclis'te grubu olan partilerle paylaşılması lazım.
Üniter yapımızın değişmesine asla izin verilemez. Bu konuda hiç kimsenin kendi başına karar vermesi mümkün değil. Buna karar verecek Türk milleti ve onların temsilcisi milletvekilleridir. Ben bekliyorum önümüzdeki grupta bir el yükseltilip ne denecek, gerçekten merak ediyorum. Çünkü hiç beklemediğimiz hadiseler... Dün yayınlanan bir rapora göre toplum bu talepten oldukça incindi. Terörist başının muhatap alınması hukuk sistemine aykırı. Meşruiyet ancak TBMM'de aranır.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir şey söylememesi sanki bir başka kanadın harekete geçirildiğini gösteriyor. Daha önceki çözüm süreci başarıya ulaşmadı, çözeceğiz derken daha da bozdular. 800 kadar asker ve polisin kanı hala orada duruyor. Yeni maceralara gerek yok. Varsa bir şey TBMM'ye gelecek, daha sonra Türk milletine sorulmalıdır. Türkiye'ye kimsenin bir şey dayatma hakkı yoktur, son söz Türk milletinindir"