Hayatımız değişiyor. Hem de daha 'konsepsiyon'dan başlayarak.Mastürbasyonla doğan çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
Spermin yumurtayla buluşması yorgan altında sıcak bir döşekte değil, 'soğuk bir cam tüpte' gerçekleşiyor artık. 'Ultrason darbeleri ile sarsılmadan' dünyaya gelen bebeklerin sayısı da giderek azalmakta.
Normal doğumla hayata merhaba diyen çocuklar parmakla gösteriliyor. Dünya, 'sezaryen çocukları' dünyası oldu. 'Anasının ak sütünü emmiş' neslin yerini 'hazır ithal mama' ile büyüyen çocuklar alıyor.
Doğduğu günden 'aşılanmaya' başlayan… her ateşi çıktığında ağzına 'geniş spektrumlu antibiyotikler' dayanan... 'steril' ortamlarda büyüyen 'sağlıklı' çocuklar yetiştiriyoruz.
Aileler küçüldükçe küçülüyor. Sobada dünyanın en lezzetli kestanelerini pişiren dedelerimiz... huzur evlerinde 'huzur içindeler'. Saçlarımızı okşayarak... sırtımızı kaşıyarak... bizi uyutan ninelerimizin yerini de boyalı saçlı Moldavya'lı kadınlar aldı çoktandır. Sıcacık çoraplar, kazaklar, atkılar... ören teyzelerimiz de halalarımız da, ceplerimizi harçlıkla dolduran amcalarımız, dayılarımız da uzak bir diyardalar.
Evlerimiz sessiz sakin... 'kardeş kavgası' yok. Evdeki her şey de bizim... 'kardeş payı' yok. Oyunlarımız... oyuncaklarımız... yediklerimiz... içtiklerimiz... giydiklerimiz... yataklarımız... yorganlarımız... eşyalarımız... Her şeyimiz değişiyor. Hayatımız değişiyor.
Bu değişimden hastalıklarımız da nasibini alıyor elbette. Pek çok post-modern hastalık var şimdi hayatımıza giren.
İşte bunlardan birkaçı.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU:
Otururken ve özellikle de yatağa girdiğinizde bacaklarınızda karıncalanma, uyuşma, batma, yanma… veya tam da tarif edemediğiniz bir takım rahatsızlıklar duyuyorsanız…uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, sakın bunları yorgunluğa, strese falan bağlayarak ihmal etmeyin. Çünkü, bunlar Huzursuz Bacak Sendromu' nun belirtileri.
REGL ÖNCESİ DİSFORİK BOZUKLUK:
Hanımların pek çoğunda adetten önceki günlerde ortaya çıkan gerginlik, sinirlilik, unutkanlık, baş ağrısı, bulantı, halsizlik,... gibi belirtilerin postmodern bir adı var artık: Regl Öncesi Disforik Bozukluk.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE SENDROMU:
Eskiden birazcık yaramazlık yapan, yerinde duramayan çocuklar için 'Aklı fazla geliyor' veya 'Zekasından yerinde duramıyor' denir, anne ve babalar da bundan çok mutlu olurdu, ama artık durum değişti. Çocuğunuzun elleri ayakları kıpır kıpır ise, biraz fazla konuşuyor ise, eşyaları dağınık ise, söz dinlemiyorsa… hele de unutkanlığı varsa, aman dikkat, çocuğunuz 'Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu'nun pençesine düşmüş olabilir.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU:
Postmodern hayatta, hanımların artık öyle 'Başım ağrıyor' türü bahanelerin arkasına sığınmaları da mümkün olmayacak. İster inanın ister inanmayın, hanımlardaki baş ağrısının yeni adı Cinsel İşlev Bozukluğu.
İRRİTABL BAĞIRSAK SENDROMU:
Bağırsaklarınız gurulduyorsa, gaz çıkaramıyorsanız, hele biraz da kabızlık varsa... bunlar postmodern hayatta 'ayaklarımı üşütmüşüm galiba' veya 'dün fazla lahana yedim, ondandır; yellensem geçer' sözleriyle geçiştirilecek şikayetler değil, basbayağı bir sendromun, yani 'İrritabl Bağırsak Sendromu'nun belirtileridir.
SOSYAL ANKSİETE BOZUKLUĞU:
Başkalarının yanında yüz kızarması, çekingenlik, ağız kuruluğu, nefes darlığı, titreme ve terlemeniz… varsa, 'Bizim sülalemizde herkeste az biraz utangaçlık var, mühim değil' diyemeyeceksiniz. Utangaçlık bitti; yaşasın Sosyal Anksiete Bozukluğu.
Postmodern hastalıklar daha pek çok:
Hasta Bina Sendromu... Kronik Yorgunluk Sendromu... Janjanlı Paket Hiperaktivitesi... Körfez Savaşı Sendromu... Fibromyalji... Gerilim Tipi Baş Ağrısı... Temporomandibuler Bozukluk... Cep Telefonu Alerjisi... Metabolik Sendrom... Reflü... Klima ateşi... Çeşitli Kimyasal Maddelere Duyarlılık...
Ne diyelim, Allah herkese acil şifalar versin.