Biri depresyondaysa odasından çıkmaz, konuşmaz, hayattan kopar diye düşünebilirsiniz ancak bu doğru değil. Her insanın depresyon karşısında takındığı tavır farklıdır. Karşınızdaki kişi durumu farklı bir şekilde yönetmeye çalışabiliyor olabilir.
Depresyonun en belirgin özelliği sürekli yorgun ve bitkin hissetmektir. Depresyonda olan herkesin bunu yaşaması gibi bir durum söz konusu olmasa da oldukça sık rastlanan ve baş etmesi en zor olan semptomlardandır. Gece erkenden uyuyup sadece bir saat uyumuş gibi hissederek uyanabilir ya da tembel olduklarını düşünerek kendilerini suçlamaya başlayabilirler. Bu da hem iş hem de özel hayatlarını etkiler.
Özellikle içinde bulundukları durumu anlamlandıramadıklarından dolayı kendilerindeki değişime dahi sinirli olurlar.
Depresyon hakkında bilinen en yanlış şey, depresyonda olan insanların sürekli mutsuz olmasıdır. Aslında depresyon herhangi bir duruma/insana karşı bir şey hissedememe, daha kısa ve güçsüz tepkiler verme gibi belirtiler gösterir.
Depresyonun yarattığı bitkinliğin bunda etkisi büyüktür. Aynı zamanda önceden sevdikleri bir şey bir anda çekici gelmemeye başlayabilir.
Bu durumun olası iki sebebinden biri, yemek yemeyi içinde oldukları durumla baş etme yöntemi olarak görmeleridir. Diğeri ise kişilerin kendilerine özen göstermekle daha fazla ilgilenmiyor oluşudur.
Depresyonda olan kişi sağlıklı düşünüp sağlıklı kararlar veremeyebilir, bir takım şeylerin içinden çıkamamaya başlayıp daha çok yardıma ihtiyaç duyabilirler. Özellikle depresyon herkesten sakladıkları bir durumsa, bunu yüzlerine vurmak onlara daha çok zarar verecektir.
Depresyonun da kendi içinde iniş ve çıkışları vardır. Bu kişilerin yaşadıkları sebepsiz dalgalanmalar depresyonun manifestosu olabilir.