YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sizleri darbenin öncüleri, bize cesaret veren kahramanlar gibi görüyorum (Özel)

Darbelere giden yolda en önemli kilometre taşlarından biri olan medyanın bu konudaki hevesi 27 Mayıs’ta...

Darbelere giden yolda en önemli kilometre taşlarından biri olan medyanın bu konudaki hevesi 27 Mayıs’ta zirve yaptı. Bugün arşivlerde yer alan o dönemin bazı gazeteleri, CHP ile birlikte askeri darbe yaptırmak için çırpınırken, 27 Mayıs’ı ayakta alkışlıyor. Darbenin ardından devlet başkanlığına getirilen Cemal Gürsel’in, bir araya geldiği bir grup gazeteciye söylediği sözler ise ibret verici: “Ben sizleri Milli İnkılâbın fedakâr ve şuurlu öncüleri olarak kabul ediyor, hatta bize cesaret veren kahramanlar olarak görüyorum.”

Bir başbakan ve iki bakanın idamı ile sonuçlanan 27 Mayıs’ın üzerinden yarım asrı aşan bir süre geçmesine rağmen toplumun bu karanlık döneme duyulan ilgi ve nefreti her geçen gün artarak devam ediyor. Özellikle gençler, akademisyenler, gazeteciler başta olmak üzere çok sayıda kişi bu 27 Mayıs darbesiyle ilgili konularda araştırmalar yapmak için kütüphanelerin yolunu tutuyor. Bu araştırmaların en çok yapıldığı yerlerin başında ise Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden biri olan Meclis Kütüphanesi ve Arşivleri geliyor. Türkiye’nin dört yanından gelen vatandalar, o döneme ışık tutan eser ve belgelere kolaylıkla ulaşıyor.

GAZETELER DİJİTAL ORTAMDA
27 Mayıs darbesine ışık tutan belgelerin başında yer alan dönemin gazetelerin ise araştırmacılar açısından ayrı bir yeri var. Son yıllarda artan yoğun ilgi nedeniyle hem arşivlerdeki gazetelerin yıpranmasını önlemek hem de vatandaşların bu döneme ilişkin belge ve bilgilere kolay erişimini sağlamak amacıyla o döneme ilişkin gazeteler önce mikrofilmlere, ancak bunlar da yetmeyince gazetelerin önemli bazı sayfaları tek tek taranarak dijital ortama aktarıldı. Dönemin meraklıları artık cüzi bir ücret mukabilinde “27 Mayıs darbesi” başlığı altında toplanan verilere kolaylıkla ulaşabiliyor. Bu belgeler arasında Yeni Sabah, Hürriyet, Cumhuriyet ve Ulus gazetesi bulunuyor.

DARBEYE TAHRİK VAR
Dönemin gazetelere 27 Mayıs öncesinde ve sonrasında yaşanları bir bir gözler önüne sererken, bu yolda nasıl bir işlev gördükleri görülüyor. Bu süreçte Cumhuriyet ve Ulus’un ayrı bir yeri bulunuyor. Cumhuriyet gazetesinde bir karikatür ise her şeyi özetliyor. DP’nin havaya kalkmış “Yeter söz milletindir” sloganına gönderme yapılarak, yan yana üç elin altında basın, Türk ordusu ve üniversitenin altında ‘Yeter söz milletindir!’ ibaresi yer alıyor.

Cumhuriyet gazetesinin özellikle askeri kışkırtmak için özel bir çaba harcadığı dikkat çekiyor. Örneğin 5 Ocak 1960’ta 'Ordu birliklerinde azaltma isteniyor' başlığı ile verilen manşet “Milli Savunma bütçesi görüşülürken söz alan DP'li bir milletvekili, böyle bir azaltmanın milli ekonominin inkişafı için şart olduğunu ileri sürdü” spotu ile veriliyor. Ancak aynı gazete darbenin ardından 3 Ağustos’ta 235 general ve amiralin emekliye sevk edilmesini 'ordumuz genç ve dinamik bir hale getirilecek' manşeti ile veriyor. Ertesi gün bu operasyon yapılıyor.

ASKERLE ARA SICAK TUTULUYOR
CHP’nin yayın organı olan Ulus gazetesi ise İnönü’yü gittiği her yerde ardım adım takip ediyor. 17 Nisan 1960 günkü nüshasında İnönü İstanbul’da kendisini ziyaret eden emekli generallerle yaptığı sohbeti “Cemiyetin ordu grubu karakter sağlamlığı muhafaza etmektedir” başlığı ile şöyle veriliyor: “Milletimizin size karşı beslediği güveni daima en değerli, emanet olarak muhafaza edeceksiniz. Türk Milleti emekli askerlerinde memleketin ilerlemesini ve ideallerini muhafaza eden bir faziletli ocakta yetişmiş insanları görmektedir. Milletin bünyesinde kuvvetli bir varlıksınız, sizinle arkadaşlık bizim için baha biçilmez bir bahtiyarlıktır.”
Bu haber, İnönü’nün tam 40 gün sonra darbe yapacak ordu ile olan yol arkadaşlığını ortaya koyuyor.

"SAİD NURSİ ÜZERİNDEN VURUYORLAR"
28 Şubat sürecinde askere selam duran basının irtica bahanesiyle yürüttüğü psikolojik harp tavrı eskilere dayanıyor. Bu dönemde hedef alınan isim ise Risale-i Nur müellifi Bediüzzam. Cumhuriyet gazetesi, yazdığı eserlerle milyonların sevgisini kazanan ve bugün birçok ülkede adına kürsüler kurulan Said Nursi'yi adım adım takip ediyor. DP ile ilişki kurmaya çalıştığına dikkat çekiliyor. Gazetede, Bediüzzaman ve ona gönül verenlerin aleyhinde haberin olmadığı gün yok gibi. Özellikle darbeye giden aylarda yoğun bir şekilde haberler yer alıyor.

Örneğin 2 Ocak 1960 günü Cumhuriyet gazetesi “Nurcuların faaliyet sahası genişliyor” manşeti ile çıkarken, “Saidi Nursi dün Ankara’ya hususi otomobili ile geldi, indiği otel polis kordonu altında” ibaresine yer veriliyor. Devamında ise Saidi Nursi’ye hitaben yazılmış ve teksir edilerek dağıtılan bir mektupta ‘384 yılından beri Beni Adem ve Alemi İslam ve Osmanlı Padişahlığı sizin gibi bir Allame-i zamanı beklemektedir.” şeklinde yazılan bir mektuba yer veriliyor.

4 Ocak günü ise “Said Nursi hakkında kovuşturma gelişiyor” başlığı ile bir haber, altında ise irticai hareketlere karşı Teknik Üniversite Talebe Birliği'nin bir beyanname yayınladığı haberi yer alıyor.

13 Ocak'ta “Diyarbakır’da iki Nurcu camide adam yaraladı” haberinde “Nurcuların Reisi Bediüzzaman’ın Doğu bölgesi temsilcisi Mehmet Kayalar'ın emirlerine itaat edilmesini isteyen Nurcular kendilerine itiraz edeni sopa ile döverek ağır surette yaraladılar; Nurcular da Ankara’da bazı milletvekilleri ile temas ettiler.” ifadeleri dikkat çekiyor.

Said Nursi “Ankara’da ev kiraladı başlığı” ile verilen haberde mahalle, sokak ve apartman numarası verilerek adeta hedef yapılıyor.

Bu dönemde olduğu gibi o yıllarda medyanın yaptığı yayınlar arasında yasaklar ve korku ile etkileme gayretleri dikkat çekiyor. 'Başbakan dün İnönü ile gazetelere çattı' başlığı ile verilen haberde İnönü’nün 'kalblere haşyet ve dehşet salmak ümidi içinde yaşatmakta ve bu mezbuhane gayretlerden netice alınacağım sanmakta' haberine yer veriyor. Bunun üzerine Başbakan Menderes, “CHP’lilerin Irak'ta ihtilal çıkması üzerine ihtilalin memleketimizde de yapılabilmesi işinin kolaylaştığını hayal ettiklerini, bu vesile ile gazetelerin tahriklere giriştiklerini” söylüyor.

“İnönü polis ve jandarma refakatinde Ankara’ya döndü” manşeti ile verilen haberi “Bir bu eksikti! Basın toplantıları da izne tabi tutulacak” başlıklı haber takip ediyor: “Gecen yıl Tedbirler Komisyonunda ele alınan kararlardan bazıları, teklif halinde, TBMM’ye sevk ediliyor.”

Hükümet tarafından yalanlanan bazı haberler ise şöyle: "Ankara’da mektup ve telgrafa sansür kondu. Şehirde gezinti maksadıyla 5 dahi bir araya gelerek dolaşmaları yasak edildi. Sokağa çıkış yasağı 20.00'den 05.00'e kadar uzatıldı. Bütün toplantılar kat’i şekilde yasak edildi. Her şahıs gece ve gündüz hüviyetini ibraza mecburdur. Bütün gece sokağa çıkma kartları yenileniyor. Sivillerin askeri yerlere girmeleri de menedildi gibi aslı astarı olmayan haberler yapılıyor."

OLAYLI KAYSERİ GEZİSİ
İsmet İnönü’nün Nisan 1960 yılındaki olaylı Kayseri ziyareti ise günlerce Ulus ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetlerini süsleyerek sürekli sıcak tutulmaya çalışılıyor.
3 Nisan günü Cumhuriyet’te “Motorlu tren şehre 30 Km. mesafedeki Himmetdede istasyonunda durduruldu. Vali muavini Inönü’ye Ankara’ya dönmesini bildirdi. CHP Genel Başkanı şehre girmekte ısrar etti, her taraf askerle doluydu, nihayet üç saat sonra trenin hareketine izin çıktı. Ertesi gün ise Yeşilhisar'a gitmek isteyen CHP Genel Başkanı, İncesu’da durdurulmak istendi, fakat yoluna devam etti. Barikatlar arasından geçen İnönü’yü askerler selamladılar.” ifadeleri yer alıyor.

DARBE HABERLERİ
Medya, 27 Mayıs darbesini ayakta alkışlarken, bayram havasında karşılıyor. 27 Mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesi darbeyi büyük puntolarla “Kahraman Türk Ordumuz Bütün Memlekette Dün Gece Sabaha Karşı İdareyi Ele Aldı” başlığı ile manşet yaparken, “Memleketin bugünkü buhranına ve kardeş kavgasına mani olmak üzere Kahraman Türk Ordusu Bütün. Memlekette Dün Gece Sabaha Karşı idareyi Ele Aldı. Maksat tarafsız bir idarenin nezaret ve murakabesi altında süratle yeni seçimlere gitmek ve bu adil seçimler neticesinde hangi taraf kazanırsa idareyi onun ellerine devretmektir.” ifadelerine yer veriyor. İkinci gün ise “Türkiye’nin kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından idaresinin ikinci günündeyiz” manşeti ile çıkıyor.

28 Mayıs tarihli Ulus gazetesi darbeyi “Türk Kara, Hava ve Deniz Silahlı Kuvvetleri ‘el ele vererek demokrasimizin içine düştüğü buhrana ve vukuu muhtemel kardeş kavgasına mani olmak için giriştikleri harekatı kansız bir şekilde başardı” başlığı ile veriyor. Devamında ise Meclis’in feshedildiği, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel’in, Türk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı ve Milli Birlik Komitesi Başkanı olduğu duyurularak, “Demokrasi en kısa zamanda serbest seçimle kurulacak, bu maksatla profesörler başkanlığında bir heyet kurulduğu belirtiliyor.

GÜRSEL DARBE İÇİN GAZETECİLERE TEŞEKKÜR EDİYOR
Bu arada 27 Mayıs darbesinden yaklaşık bir ay sonra Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel, 27 Mayıs darbesine destek veren bir grup ulusal ve yerel gazetelerin sahibi ve başyazarları ile bir araya geliyor. 24 Haziran 1960 tarihli Ulus gazetesindeki Gürsel’in ağzından “Gazeteci inkılabın fedakar, şuurlu öncüsüdür” başlığı ile verilen manşette “Biz basının nurundan daimi olarak istifade edecek ve ona hiçbir zaman saygı ve takdir duymaktan ayrılmayacağız” diyor. Gürsel, Ankara, İstanbul İzmir, Adana ve Samsun gazetelerinin sahip ve başyazarlarından oluşan 35 gazeteciye hitaben “Ben sizleri Milli İnkılabın fedakar ve şuurlu öncüleri olarak kabul ediyor hatta bize cesaret veren kahramanlar olarak görüyorum.” diyerek kendilerine verdikleri destekten dolayı gazetecilere şükranlarını sunuyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler